|
İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 771 Hüküm no: 940 Orijinal metin no: [122b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ayşe bt. Hacı Süleyman’ın Hacı Hasan mahallesindeki mülk arsa hissesini kardeşi Abdullah Çelebi’ye sattığı
Mahmiye-i İstanbul’da Hacı Hasan mahallesinde sâkine iken bundan [akdem] vefât eden Ümmühani Hatun bt. el-Hâc Bekir’in verâseti zevc-i metrûkü Mehmed Beşe’ye ve sadrî kebîr oğlu Abdullah Çelebi’ye ve sadriye kebîre kızı Âişe bt. el-Hâc Süleyman’a ve âhar sagīre sadriye kızı Ümmühan bt. Mehmed Beşe’ye münhasıra olduğu şer‘an zâhir oldukdan sonra mezbûre Âişe Hatun tarafından husûs-ı câ’i’z-zikri ikrâra vekîl olup mezbûrenin zâtını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan Hasan Çelebi b. Mahmud ve Mustafa b. Mehmed şehâdetleri ile şer‘an vekâleti sâbite olan el-Hâc Hüseyin b. Hamza meclis-i şer‘-i hatîrde işbu râfi‘u’l-kitâb mezbûr Abdullah Çelebi mahzarında bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan el-Hâc Abdurrahman mülküne ve bir tarafdan Ahmed Çelebi nâm hamamî mülküne ve bir tarafdan Musa Beşe tasarrufunda olan mülke ve bir tarafdan tarîk-i âmma müntehî ve mahdûd olan menzil arsası müteveffât-ı mezbûrenin ile’l-vefât mülkü olup ba‘de vefâtihâ on altı sehm i‘tibâr olunup sihâm-ı mezbûreden dört sehmi zevc-i metrûkü mezbûr Mehmed Beşe’ye ve altı sehmi mezbûr Abdullah Çelebi’ye ve üçer sehmi mezbûretân Âişe ve Ümmühani’ye isâbet eylemişdi el-hâletü hâzihî müvekkilem mezbûre Âişe Hatun arsa-i mahdûde-i mezbûrede olan üç sehm hissesini mezbûr Abdullah Çelebi’ye râyic fi’l-vakt dokuz bin akçeye bâtten bey‘ ve teslîm ol dahi minvâl-i muharrer üzere iştirâ ve tesellüm ve kabûl eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı mezbûru tamamen mezbûr Abdullah Çelebi yedinden müvekkilem mezbûre Âişe alıp kabz eyledim dedi dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’l-hâmis min-Zilhicceti’ş-şerîfe li-sene isneteyn ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: es-Sâbıkūn.
|