|
İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 800 Hüküm no: 969 Orijinal metin no: [132a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kadri Beşe b. Mehmed’in yıkılarak evine zarar veren bitişiğindeki tahta değirmen havlusunun değirmen sahibi tarafından yapılması
Mahmiye-i İstanbul’da Aydın Kethudâ mahallesinde sâkin işbu bâ‘isü’l-kitâb Kadri Beşe b. Mehmed nâm kimesne mahfil-i kazâda İmâm Osman Efendi b. Mahmud mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip sâkin olduğum menzilime muttasıl bir tarafı mahalle-i mezbûre imâmına meşrûta menzile ve bir tarafı benim menzilime ve iki tarafı tarîk-i âmma müntehî değirmenin mâliki gāib ani’l-meclis Tahmur b. Hanoğlu nâm kimesne âhar diyâra gitmekle azîmet etdikde taht-ı tasarrufunda olan akārâtın icârelerini cem‘ ve tahsîle ve lâzım gelen meremmetini ta‘mîre merkūm Osman Efendi’yi tarafından vekîl nasb ü ta‘yîn edip ol dahi kabûl, icâreleri cem‘ ve tahsîl etmekle zikrolunan değirmenin havlusunu kadîmden değirmene mâlik olanlar binâ ve ta‘mîr edegelmiş iken hâlâ benim sâkin olduğum menzilim ile beynimizde olan tahta havlu yıkılıp menzilimin makarr-ı nisâ olan mevâzi‘ine havâle ve zarar olmağla zikrolunan havluyu vekîl-i mezbûra ta‘mîr ve zararını def‘ eyle dediğimde ta‘annüd eder suâl olunup ol zararı defa vekîl-i mezbûra tenbîh taleb ederim dedikde gıbbe’s-suâl merkūm Osman Efendi cevâbında zikrolunan değirmenin icâresini cem‘ ve tahsîle ve lâzım gelen meremmâtını ta‘mîre vekîl olduğunu ikrâr lâkin zikrolunan havluyu kadîmden mârrü’z-zikr değirmene mâlik olanlar binâ edegeliriken ve müdde‘î-i mezbûrun menziline havâle ve zararı olduğunu inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden olup Ebûbekir b. Hüseyin ve Şaban b. Nimeti nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâdi’ş-şer‘î zikrolunan değirmen ile müdde‘î-i mezbûrun sâkin olduğu menzil beyninde olan tahta havlu meremmât lâzım geldikde değirmene mâlik olanlar binâ edegelmişlerdir ve mezbûrun mâbeyninde olan tahta havlunun müdde‘î-i mezbûrun menziline zararı vardır biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye etdiklerinde gıbbe ri‘âyeti şerâ’iti’’l-kabûl şehâdetleri [makbûl] olmağın mûcebince zikrolunan havluyu ta‘mîre ve zararını defa vekîl-i merkūm Osman Efendi’ye tenbîh birle mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’r-râbi‘ min-Zilhiccetü’ş-şerîfe li-sene isneteyn ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Receb Efendi b. Ramazan, el-Hâc Ahmed b. Mahmud, Musa Efendi b. Muharrem, Mehmed kethudâ-yı ( ), Şahin Beşe b. Abdullah, Gazanfer b. Tevekkül.
|