İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 812 Hüküm no: 986 Orijinal metin no: [135b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Amasya ahalisinden bazı kişilerin alacak hususunda Müftü Hızır Efendi b. Hacı Mehmed ile sulh oldukları Vilâyet-i Anadolu’da medîne-i Amasya ahâlîsinden olup medîne-i mezbûrede vâki‘ Sultan Bâyezid Han -tâbe serâhu- hazretleri câmi‘-i şerîfinde hâlâ hatîb olan Ali Efendi b. Ahmed Efendi kendi tarafından asâleten ve ahâlî-i medîne-i merkūmeden Avcılar mahallesi imâmı Yahya Efendi ve Bezzâzistân Mescidi İmâmı Ali Efendi ve Pervâne Bey Câmi‘i İmâmı Mustafa Efendi b. Yahya ve Arababazarı Mescidi İmâmı Ebûbekir Efendi b. Kalender ve Câmi‘-i Enderûn İmâmı Mehmed Çelebi ve Temenni mahallesi imâmı Osman Efendi ve Şeyhferik Mescidi İmâmı el-Hâc Mehmed Efendi ve Mehmed Paşa Câmi‘i İmâmı Mehmed Efendi ve tüccâr tâifesinden Bezzâzistânî İbrahim Çelebi [b.] Hacı Sinan ve Cebecioğlu Mustafa Çelebi ve Ömer Dede oğlu el-Hâc İbrahim ve el-Hâc Halil ve el-Hâc Abdünnebi oğlu el-Hâc Ahmed ve sâir cemm-i gafîr taraflarından ikrâr-ı câ’i’z-zikre vekîl olup el-Hâc Mustafa Efendi b. Hasan ve eş-Şeyh Ömer Efendi b. Mehmed Çelebi şehâdetleriyle vekâleti sâbite olmağla vekâleten meclis-i şer‘de medîne-i merkūmede sâbıkā me’zûn bi’l-iftâ olan fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Hızır Efendi b. el-Hâc Mehmed mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müşârün-ileyh Hızır Efendi târih-i kitâbdan üç sene mukaddem beni taşladılar deyü müvekkilûn-ı merkūmun ile beni ehl-i örfe gamz etmekle ol dahi ahz edip zulmen on iki bin guruşumuzu aldıkdan sonra meblağ-ı mezbûru mezkûrdan alamayıp sebeb oldun deyü müşârün-ileyh Hızır Efendi’den da‘vâ ve müdde‘âmızı muvâcehesinde isbât edip meblağ-ı mezbûrun edâsına hükm-i şer‘i lâhık oldukdan sonra müşârün-ileyhin hâlâ edâya kudreti olmamağla mukābelesinde medîne-i merkūmede lede’l-ahâlî ma‘lûmü’l-hudûd mülk menzili iki kıt‘a bağını benimle müvekkilûn-ı merkūmûn yedlerine rehin vaz‘ ve teslîm onlar dahi irtihân ve tesellüm eyledikden sonra müşârün-ileyh Hızır Efendi benim ve müvekkilûn-ı merkūmûn ile meblağ-ı mezbûrdan yedi yüz elli riyâlî guruşa sulh olup onlar dahi sulh-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan yedi yüz elli riyâlî guruşu yedinden alıp ol menzil ve bağların rehin edip mâ‘adâdan müşârün-ileyh Hızır Efendi zimmetini ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt eylediler ve müşârün-ileyh Hızır Efendi benim ve müvekkilûn-ı mezbûrûnun zimmetlerini husûs-ı mezbûra ve gayra müte‘allika cemî‘ da‘vâdan ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîkı’l-mu‘teber mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis aşer min-Zilhicceti’ş-şerîfe li-sene isneteyn ve seb‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-kuzâ Hayri Efendizâde Mustafa Efendi, Fahrü’l-akrân Mehmed Ağa b. Kara Mehmed Ağa, Fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Mustafa Efendi reis-i küttâb, el-Hâc Mustafa Bey b. el-Hâc Mehmed, Hüseyin Efendi el-Burûsevî.