İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 835 Hüküm no: 1021 Orijinal metin no: [141b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Üsküdar ve İstanbul’daki şîrugancı ve bezirci taifesinin aralarındaki nizama uygun davranmaya söz verdikleri Mahrûse-i Üsküdar’da vâki‘ şîrugancı ve bezirci tâifesinden işbu ashâb-ı kitâb Mehmed Çelebi b. İsmail ve el-Hâc Hasan b. Mehmed ve Mahmud Beşe b. Resûl ve Ramazan Beşe b. Hüseyin ve Hacı Hüseyin b. Mehmed ve sâirleri meclis-i şer‘-i şerîfde mahmiye-i İstanbul’da vâki‘ şîrugancı ve bezirci tâifesinin kethudâları el-Hâc Mahmed Beşe b. Abdullah ve yiğitbaşıları Bektaş b. Yusuf ve ihtiyârları Kurd Beşe b. Oruc ve Ali Çelebi b. Ahmed, Hasan b. Abdullah ve Osman b. Ahmed ve İbrahim b. Ahmed ve sâirler mahzarlarında her biri takrîr-i kelâm ve bast-ı merâm edip kadîmü’l-eyyâmdan beri kayıklar ile metâ‘ımız olan sisam ve bezir İzmir ve Kuşadası ve sâir adalardan mahmiye-i mezbûreye geldikde Ayazma Kapısı önüne vâki‘ iskeleye yanaşıp ba‘de eda’i’r-resm İstanbul ve Üsküdar ve Kasım Paşa ve medîne-i Ebî Eyyûb’de vâki‘ olan yüz elli aded kârhânelere ale’s-seviye taksîm ve tevzî‘ olunagelmiş iken mezbûrûn el-Hâc Mahmud Beşe ve Bektaş ve Kurd Beşe ve Ali Beşe ve Hasan ve Osman ve İbrahim mahmiye-i mezbûrede olan kârhânelere sisam ve bezir verip bizim hissemizi vermeyip küllî gadr ve hayf etmeleriyle biz dahi muztarr olup mezbûrânın haberleri yok iken bulduğumuz yerden sisam ve bezir almağla kadîmü’l-eyyâmdan beri beynimizde olan nizâm mürtefi‘ ve âdet muhtel olmuş idi el-hâletü hâzihî ba‘de’l-yevm kayıklar ile gelen sisam ve bezir kadîmden olıgeldiği üzere Ayazma Kapısı önünde vâki‘ iskeleye yanaşıp ba‘de edâ’i’r-resm kethudâ ve yiğitbaşı ve ihtiyârlarımız ma‘rifetleriyle cemî‘ kârhânelere ale’s-seviye tevzî‘ ve taksîm oluna eğer fırtına veyâhûd bir özür sebebiyle hîn-i tevzî‘de Üsküdar’da vâki‘ olan kârhâne ashâbından kimesne bulunmayıp ale’l-acele kabzda olan sisam ve beziri tefrîk ve taksîm lâzım gelirse İstanbul kârhânelerine ol kayıkda olan sisam ve bezir tevzî‘ olunup ba‘dehû gelen kayıkdan mukaddem Üsküdar’da vâki‘ kârhâne ashâbının hisseleri verilip artarsa İstanbul kârhânelerine verilmek üzere cümlemiz ahd ü mîsâk ve kavl ü ittifak eyledik bu ittifakımızı tescîl ve sûreti yedimize verilmek murâdımızdır suâl olunsun dediklerine gıbbe’s-suâl mezbûrûn el-Hâc Mahmud ve Bektaş ve Kurd Beşe ve Ali Çelebi ve Hasan ve Osman ve İbrahim cevâblarında kazıyye mezbûrûnun takrîr eyledikleri vech üzere olmuşdur deyü minvâl-i muharrer üzere ittifâk eylediklerinde her biri ikrâr eylediklerinde intizâm-ı hâlleri mesûllerine muvâfakat olunup işbu hurûf bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşer min-Zilhicceti’ş-şerîfe li-sene isneteyn ve seb‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-akrân Mehmed Ağa kethudâ-yı efendi, Fahrü’l-emsâl Mehmed Ağa b. Mahmud ser-muhzırân, Abdi Çelebi b. Hüseyin, Çukadâr Hüseyin Beşe, Mehmed Çelebi b. Abdullah.