|
İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 850 Hüküm no: 1039 Orijinal metin no: [145a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kadri Bey b. Ali’nin atınının ayağının kırılmasına sebep olan Abdünnebi Beşe b. Bali’nin atın bedelini ödemesine hükmolunduğu
İşbu râfi‘u’l-kitâb Kadri Bey b. Ali nâm kimesme meclis-i şer‘-i hatîrde Üsküdar kayıkcılarından Abdünnebi Beşe b. Bali nâm râcil mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip târih-i kitâb günü Üsküdar İskelesi’nden İstanbul’a Eminönü’nde vâki‘ iskelede çıkarmak üzere kırk guruş kıymetli bir re’s doru atımı mezbûrun kayığına ücret-i mavna ile koyup ben kayıkda olmamamla mezbûr Abdünnebi beni Eminönü İskelesi’ne geldikde at kayıkları yanaşdığı mahalle varıp kayığın baş ve kıçın muhkem iskeleye rabtedip ba‘dehû çomak ile ihtirâz mümkün iken ihtirâz etmeyip iskele ile kayık beyninde fâsıla var iken benim gıyâbımda atımı yularından çekip taşra çıkarır iken atımın sağ kıç ayağı iskeleye geçip dizinden ayağına kırılıp kuru olmağa bâ‘is olmuşdur suâl olunup te‘addîsine binâen kıymetin tahmîn etdirilmek taleb ederim dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Abdünnebi Beşe cevâbında müdde‘î-i mezbûrun atını gıyâbında Eminönü İskelesi’ne çıkarır iken ayağı iskeleye geçip kuru olduğunu ikrâr lâkin minvâl-i muharrer üzere te‘addîsi olduğunu ve ol atın kıymeti sağ iken kırk guruş olduğunu inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan mezbûr Abdünnebi Beşe’nin minvâl-i muharrer üzere te‘addîsi olduğunu mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden olup mahmiye-i İstanbul’da Süleymâniye Medresesi’nde sâkin İbrahim Efendi b. İsa ve Hâs Bağçe bostancılarından Osman Bey b. Ömer nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ mezbûr Abdünnebi Beşe işbu bugün zikrolunan Eminönü İskelesi’ne geldiğinden at kayıkları yanaşdığı mahalle varıp kayığın başın ve kıçın muhkem iskeleye rabtedip ba‘dehû çomak ile ihtirâz mümkün iken ihtirâz etmeyip iskele ile kayığın mâbeyninde fâsıla var iken [145b] müdde‘î-i mezbûrun gıyâbında zikrolunan doru atı bizim huzûrumuzda mezbûr Abdünnebi Beşe yularından çekip taşra çıkarır iken ol atın sağ kıç ayağı iskelesine geçip dizinden ayağına değin kırılıp kuru olduğuna bâ‘is olmuşdur biz bu vech üzere mezbûr kayıkcı Abdünnebi Beşe’nin te‘addîsine şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinden sonra sâniyen müdde‘î-i mezbûrdan ol atın sağ iken kıymeti kırk guruş olduğunu mübeyyine beyyine taleb olundukda yine udûl-i ricâl-i Müslimînden olup Fazlı Paşa Sarayı’nda sâkin Mustafa Bey b. Bali ve Hâs Bağçe bostancılarından Mehmed Bey b. Ahmed nâm kimesneler dahi ol atın mezbûr Abdünnebi Beşe’nin kayığına vaz‘ olunduğu vakitde kıymeti kırk guruşdur deyü münkir-i mezbûr muvâcehesinde edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde ba‘de ri‘âyeti şerâ’iti’’l-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra kıymeti olan kırk guruşu müdde‘î-i mezbûra zaman birle ba‘de’l-hüküm mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’r-râbi‘ ve’l-işrîn min-Zilhicceti’ş-şerîfe li-sene isneteyn ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Ağa b. Mustafa, Çukadâr Ramazan Beşe b. ( ), Şükrullah b. Mustafa, Uzun Ali b. Muharrem, Mehmed b. Ramazan.
|