.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Ahi Çelebi Mahkemesi 1 Numaralı Sicil (H. 1063-1064 / M. 1652-1653)
cilt: 49, sayfa: 92
Hüküm no: 78
Orijinal metin no: [12a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Âşıkpaşa Mahallesi’nden el-Hâc İlyas b. Abdülgani’nin vakfiyesi

Elhamdü lillâhi’l-vâkıfü alâ-külli hâl el-muttalî‘u alâ-mâ câle bi’l-bâl âlimü’l-gaybi ve’ş-şehâdeti’l-kebîrü’l-müte‘âl ve’s-salâtü ve’s-selâmu alâ-Muhammedin seyyidi erbâbi’l-kemâl ve alâ-âlihî ve ashâbihî hayre sahabe ve âl ammâ ba‘d mahmiye-i İstanbul -sînet şems sâhibihâ ani’l-ufûl- mahallâtından Âşıkpaşa Mahallesi’nde sâkin sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât ve râgıbü’s-sadakāt ve’l-meberrât el-Hâc İlyas b. Abdülgani meclis-i şer‘-i şerîf-i nebevî ve mahfil-i dîn-i münîf-i Mustafavî’de vakf-ı âti’l-beyâna li-ecli’t-tescîl mütevellî nasbeylediği li-ebeveyn karındaşı el-Hâc İbrahim mahzarında ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâf-ı sarîh-i mer‘î kılıp silk-i mülkümde muntazam olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafı Ketenci el-Hâc Mahmud mülkü ve bir tarafı sabıkā mukābeleci olan el-Hâc Hüseyin Ağa mülkü ve bir tarafı Attâr Hamza mülkü ve bir tarafı tarîk-i hâs ile mahdûd olup iki bâb tahtânî ve iki bâb fevkānî odaları ve bir matbahı ve kapı üstünde olan iki bâb fevkānî odayı ve ahırı ve kenîfi ve bi’r-i mâyı ve eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmireyi hâvî cüneyneyi müştemil menzilimi hasbeten lillâhi te‘âlâ ve taleben li-merzâtihî vakf-ı sahîh-i müebbed ve habs-i sarîh-i muhalled ile vakf ve habsedip şöyle şart eyledim ki menzil-i mezbûrda ben hayâtda oldukça sâkin olam, benden sonra evlâdım ve evlâd-ı evlâdım ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdım batnen ba‘de batnin ve fer‘an gıbbe’l-aslin sâkin olalar, ba‘de’l-inkırâz utekām sâkin olalar, ba‘dehû evlâd-ı utekām ve evlâd-ı evlâd-ı utekām ve evlâd-ı evlâd-ı evlâd-ı utekām sâkin olalar, ba‘de’l-inkırâz fukarâ-yı Müslimîne meşrûta ola ve menzil-i mezbûrun imâret ve meremmeti lâzım oldukda nevbetinde sâkin olanlar meremmât edeler ve tevliyeti dahi men lehü’s-süknâya meşrûta olup merreten ba‘de uhrâ tebdîl ve tagyîri benim ve karındaşım mezbûr el-Hâc İbrahim’in yedinde ola deyip menzil-i mezbûru mütevellî-i merkūma teslîm eyledim ol dahi vakfiye üzere tesellüm eyledi dedikde vâkıf-ı mezbûru kelimât-ı meşrûhasında mütevellî-i merkūm vicâhen tasdîk ve şifâhen tahkīk edip emr-i vakıf tamam oldukdan sonra vâkıf-ı mezbûr mütevellî-i merkūm muvâcehesinde da‘vâya şürû‘ edip vakf-ı akār hazret-i İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı akdem Ebî Hanife el-Kûfî -cûziye bi’l-hayr ve kûfiye- mezheb-i hatırlarında gayr-ı lâzım olmağla vakıfdan rücû‘ eyledim, mütevellî-i mezbûr kasr-ı yed edip bana teslîm eylesin dedikde mütevellî-i merkūm cevâb-ı müstetâba şürû‘ edip vakf-ı mezbûr İmâmeyn-i hümâmeyn hazret-i İmâm Ebî Yusuf ve hazret-i İmâm Muhammed mezheb-i şerîflerinde sahîh ve lâzımdır deyip redden imtinâ‘ ile hâkim-i muvakki‘ sadr-ı kitâb tûbâ-lehû ve hüsnü-meâb huzûrunda müterâfi‘ân olduklarında hâkim-i müşârun-ileyh lâ zâle müşârun-ileyh hazretleri dahi cânib-i vakfı evlâ görüp âlimen bi’l-hilâf ve mürâ‘iyen limâ yecibü ri‘âyetühû fi’l-hükm bi’l-evkāf re’y-i İmâmeyn üzere lüzûm-ı vakf-ı mezbûra hükm-i sahîh-i şer‘î ve kazâ-i sarîh-i mer‘î edip min-ba‘d vakf-ı mezbûr vakf-ı sahîh ve lâzım oldu. Femen beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismuhû ale’llezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-kerîm, cerâ zâlik.

Ve hurrire fi’l-yevmi’s-sâlis aşer min-şehri Ramazani’l-mübârek li-sene selâse ve sittin ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Mehmed b. Abdullah, el-Hâc Hüseyin b. Abdulkādir, el-Hâc Mehmed b. el-Hâc Musa, el-Hâc Yusuf b. Abdulkādir, Musa Efendi b. el-Hâc Himmet, el-Hâc Mustafa b. el-Hâc Hızır, Hüseyin b. Mehmed, el-Hâc Mehmed b. Abdullah, Abdulkādir b. Mehmed.