İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664) cilt: 16, sayfa: 715 Hüküm no: 960 Orijinal metin no: [93a-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Ahmed Ağa b. Mehmed’in iki adet bağ ve bir bahçedeki miras hissesini diğer vâris Hasan Efendi b. Mehmed’e sattığı Vilâyet-i Anadolu’da Gemlik kazâsı müzâfâtından Armutlu nâm karye sâkinelerinden bundan akdem vefât eden Ayşe bt. Hasan Bey nâm hâtunun verâseti, zevc-i metrûkü işbu hâfizu’l-kitâb Hasan Efendi b. Mehmed ile sadrî oğlu Ahmed Ağa b. Mehmed Efendi’ye münhasıra olmağın tashîh-i mes’elesi dört sehimden olup bir sehimi zevci merkūm Hasan Efendi’ye ve üç sehimi sadrî oğlu merkūm Ahmed Ağa’ya intikāl ve isâbet eylediği şer‘an zâhir oldukdan sonra meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde merkūm Ahmed Ağa merhûme-i mezbûrenin terekesine vâzı‘u’l-yed olan mezbûr Hasan Efendi mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip merhûme-i merkūmenin terekesinden olup karye-i mezbûre kurbunda Bayır nâm mevzi‘de vâki‘ bir tarafı Hacı Osman ve bir tarafı Küçük Ahmed ve bir tarafı Halil b. İsâ ve bir tarafı Ömer Halîfezâde bağları ile mahdûd tahmînen yirmi beş ırgadlık dört sehim i‘tibâr olunan bir kıt‘a mülk bağımdan ve yine karye-i mezbûre kurbunda Palandar nâm mevzi‘de vâki‘ Parmak bağı demekle şehîr bir tarafı Ali ve bir tarafı Emine Hâtun ve bir tarafı Osman Çelebi bağları ve bir tarafı sâhil-i bahr ile kezâlik dört sehim i‘tibâr olunan bir kıt‘a mülk bağdan ve yine karye-i merkūmede değirmen kurbunda vâki‘ bir tarafı İbrahim Ağa ve bir tarafı Süleyman ve bir tarafı Hasan Çelebi bahçeleri ve bir tarafı değirmen harkı ile mahdûd ve Muşmula bahçesi demekle şehîr kezâlik dört sehim [i‘tibâr] olunan bahçeden irs-i şer‘î ile bana intikāl eden üçer sehim hisse-i şâyi‘amı merkūm Hasan Efendi’ye otuz bin akçeye bâtten bey‘ edip ol dahi iştirâ ve kabûl eyledikden sonra semenleri olan meblağ-ı merkūm otuz bin akçeyi tamâmen yedinden alıp kabz edip her birini mahallerinde zabt ve tasarrufa mezbûr Hasan Efendi’yi taslît eyledim ba‘de’l-yevm bâğât-ı mezbûrân ile bahçe-i merkūme cümle mesfûr Hasan Efendi’nin olup benim kat‘â alâka ve medhalim kalmadı dedikde gıbbe’t-tasdîki’l-vicâhî mezbûr Ahmed Ağa i‘âde-i kelâm edip vâlidem merhûme-i mezbûrenin sâir terekesinden dahi bana intikāl ve isâbet eden eşyâyı merkūm Hasan Efendi yedinden alıp kabz edip tereke-i merhûme-i merkūmeye müte‘allika da‘vâdan mezbûr Hasan Efendi’yi ibrâ-i âmm-ı kātı‘ü’n-nizâ‘la ibrâ eyledim ba‘de’l-yevm husûs-ı mezbûra müte‘allika benden veya vekîlimden da‘vâ sudûr ederse lede’l-hükkâmi’l-kirâm mesmû‘a olmaya dedikde mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Hurrire fi’l-yevmi’r-râbi‘ min şehri Rebî‘ilâhir li sene erba‘a ve seb‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Yusuf Bey b. Mahmud el-Cündî Osman b. Mehmed, İbrahim b. Ebûbekir, Hüseyin Efendi el-vâ‘iz, Abdüllatif Efendi el-İmâm, Mustafa Çelebi b. ( ) el-Müezzin, Mehmed Çelebi b. ( ), Abdi Çelebi b. Hüseyin, Mustafa Çelebi el-Kâtib, Mehmed Çelebi b. Ahmed, Mehmed Efendi b. ( ) el-Kâtib, Ahmed Çelebi b. Süleyman ve gayruhüm.