İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664) cilt: 16, sayfa: 717 Hüküm no: 963 Orijinal metin no: [93b-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. El-Hâc Hüseyin Ağa b. Mustafa’nın hanımı olduğunu ispat eden Sâfiye Hâtun bt. Abdullah’ın terekeden mehrini ve miras hissesini alacağı Mahmiye-i İstanbul’da Süleymaniye mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden el-Hâc Hüseyin Ağa b. Mustafa nâm kimesnenin zevce-i menkûhası olan Sâfiye Hâtun bt. Abdullah tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîli olup mezbûreyi ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân Abdullah Efendi b. Himmet ve İsmail b. İsmail nâm kimesneler şehâdetleri ile şer‘an vekâleti sâbite olan fahrü’l-a‘yân Muslu Usta b. Hüseyin meclis-i şer‘-i hatîrde müteveffâ-yı mezbûrun evlâd-ı sıgārı Hatîce ve Râbia ve Fâtıma ve Ümmügülsüm’ün tesviye-i umûrlarına ve sâir vesâyâsını tenfîze vasiyy-i muhtârı olduğu hâkim-i muvakki‘-i kitâb tûbâ-lehû ve hüsnü me’âb hazretleri huzûrunda mütehakkik ve sâbit ve terekesine bi’l-vesâye vâzı‘u’l-yed umdetü’l-a‘yân zübdetü’l-erkân el-Hâc Abdurrahman Ağa b. el-Hâc Yusuf mahzarında bi’l-vekâle üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müvekkilem mezbûre Sâfiye müteveffâ-yı mezbûrun câriye-i memlûkesi ve ümm-i veledi olup hâl-i hayâtında ve kemâl-i sıhhatinde mezbûre Sâfiye’yi mülkünde olduğu hâlde tahrîr ve i‘tâk ve silk-i harâire ilhâk ettikden sonra on bir bin [akçe] mehr-i müeccel tesmiyesiyle huzûr-ı müslimînde akd-i nikâh edip mezbûre Sâfiye taht-ı nikâhında mezbûr el-Hâc Hüseyin Ağa vefât etmeğin mehr-i müeccel-i mezbûr on bir bin akçe ile ve terekesinden müvekkileme irsen isâbet eden sümün hisse-i şer‘iyyesini bi’l-vesâye vaz‘-ı yed eylediği tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan edâ ve teslîme mezbûr el-Hâc Abdurrahman Ağa’ya tenbîh olunmak bi’l-vekâle matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr el-Hâc Abdurrahman Ağa tereke-i müteveffâ-yı mezbûra bi’l-vesâye vaz‘-ı yed eylediğini ikrâr edip lâkin vech-i muharrer üzre mezbûre Sâfiye’yi hâl-i sıhhatinde ba‘de’l-i‘tâk on bir bin akçe mehr-i müeccel tesmiyesiyle akd-i nikâh eylediği ma‘lûmum değildir dedikde vekîl-i mezbûrdan sıdk-ı makālini beyyine taleb olundukda udûl-i müslimînden Mustafa Beşe b. İsmail ve Yusuf b. Abdullah nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Hüseyin Ağa hâl-i hayâtında ve kemâl-i akl [u] sıhhatinde câriye-i memlûkesi ve ümm-i veledi müvekkile-i mezbûre Sâfiye Hâtun’u bizim huzûrumuzda tahrîr ve i‘tâk ve silk-i harâir-i asliyyâta ilhâk ve on ve on bir bin akçe mehr-i müeccel tesmiyesiyle akd-i nikâh eyledi, ol vechile mezbûre Sâfiye Hâtun vech-i muharrer üzre zevce-i menkûhası olduğuna şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde şâhidân-ı mezbûrân zeyl-i vesîkaya isimleri mastûr olan müslimîn ile ta‘dîl ve tezkiyye olunduklarından sonra şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince ba‘de’l-hükm mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Hurrire fi’l-yevmi’s-sânî aşer min şehri Rebî‘ilevvel li sene erba‘a ve seb‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Abdullah b. İbrahim İmâm-ı Dâr-ı Hadîs, Mehmed Bey b. Ali, Mustafa Ağa b. Ali el-müteferrika, Mustafa Çelebi b. Mahmud el-Kâtib, Mustafa Efendi b. Mehmed el-İmâm, Eyüb Ağa b. Ahmed, Osman Çelebi b. Mehmed, Mehmed b. Ali, Hasan Çelebi b. İbrahim el-Müezzin, Yusuf Çelebi b. Abdullah, Şaban Ağa b. el-Hâc Mehmed, İlyas b. Arzuman ve gayruhüm.