İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664) cilt: 16, sayfa: 727 Hüküm no: 978 Orijinal metin no: [95b-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mustafa’nın çocukları Osman ve Ayşe’nin Fâtıma bt. Mehmed’den alacaklı oldukları
Havâss-ı Aliyye müzâfâtından kasaba-i Silivri’de sâkin iken vefât eden Mustafa’nın verâseti, sulbî kebîr oğlu Osman ve kebîre kızı Ayşe nâm kimesnelere münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin olduğundan sonra mezbûrân meclis-i şer‘-i hatîrde mahmiye-i İstanbul’da el-Hâc Ahmed mahallesinde sâkine Fâtıma bt. Mehmed nâm hâtun mahzarında her biri üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip hâl-i sıgārımızda kıbel-i şer‘den mansûbe vasîmiz olan vâlidemiz işbu hâzır bi’l-meclis Rahime bt. Ali nâm hâtun malımızdan yirmi bin hurda akçe ve otuz yaldız altını mezbûre Fâtıma Hâtun’a ikrâz ve teslîm ol dahi iktirâz ve kabz eylemişdi hâlâ bizler bâliğler olmağla meblağ-ı mezbûru mezbûre Fâtıma Hâtun’dan bi’d-defe‘ât taleb eylediğimde alâ re’si’l-işhâd ikrâr ve işhâd dahi eylemişdir, suâl olunup alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve akībe’l-inkâr müdde‘iyân-ı mezbûrândan müdde‘âlarını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i müslimînden olup mahmiye-i İstanbul’da Ahîzâde mahallesi sâkinlerinden Hızır b. Ahmed ve Abdülmümin b. Mehmed meclis-i şer‘a li ecli’ş-şehâde hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ mezbûre Fâtıma vech-i muharrer üzre müdde‘iyân-ı mezbûrânın sıgārlarında kıbel-i şer‘den mansûbe vasîleri olan vâlideleri işbu hâzır bi’l-meclis Rahime Hâtun yedinden sagīrân malından olmak üzre yirmi bin hurda akçe ve otuz aded yaldız altını iktirâz ve tesellüm edip elân deynimdir deyû bizim huzûrumuzda bi’d-defe‘ât ikrâr ve i‘tirâf ve şer‘an işhâd eyledi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinden sonra şâhidân-ı mezbûrânı ta‘dîl ve tezkiyye için kıbel-i şer‘-i mutahhardan Mevlânâ Mehmed Efendi mahallelerine irsâl ve ahâlîsinden İbrahim Çelebi b. Cafer ve Nuh Efendi b. Kemal ve Mustafa b. İbrahim ve Abdullah b. Mustafa ve Mustafa b. Abdullah nâm kimesnelerden istihbâr ettikden sonra her biri şâhidân-ı mezbûrânın hüsn-i hâllerini haber verdiklerini Mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ba‘de’t-tahrîr meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihi inhâ etmeğin şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince ba‘de’l-hükm mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis [min] şehri Rebî‘ilevvel li sene erba‘a ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: El-Hâc Ahmed b. Mahmud, Abdi Çelebi b. Hüseyin, Veli b. Mahmud, Mehmed b. Ramazan ve gayruhüm.
|