İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664) cilt: 16, sayfa: 728 Hüküm no: 979 Orijinal metin no: [95b-4] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
El-Hâc Mustafa b. Ahmed’in vârislerinin sulh oldukları
Mahmiye-i İstanbul’da Ördek Kasap mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden el-Hâc Mustafa b. Ahmed’in verâseti, zevce-i metrûkesi Ümmühânî bt. el-Hâc İbrahim’e ve li üm er karındaşı el-Hâc Şaban b. Kemal’e ve li üm kız karındaşı Subhi nâm hâtuna münhasıra ve tashîh-i mes’elesi sekiz sehimden olup sihâm-ı mezbûreden iki sehimi mezbûre Ümmühânî’ye ve üç sehimi merkūm el-Hâc Şaban’a ve üç sehimi mezkûre Subhi’ye isâbet ve intikāl eylediği şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra mezbûrân el-Hâc Şaban ve Subhi meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde müteveffâ-yı mezbûrun metrûkâtına vâzı‘atü’l-yed olan işbu bâ‘isetü’l-kitâb merkūme Ümmühânî mahzarında her biri ikrâr ve takrîr-i kelâm edip karındaşımız müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden iki bin akçe ile on bir miskālden masnû‘ bir tek altın bileziğini hafiyyeten ahz ve terekeye idhâl etmedin, sende kalmışdır deyû her birimiz hissemizi da‘vâ ve taleb eylediğimizde, ol dahi inkâr etmekle beynimizde münâza‘ât-ı kesîre ve muhâsamât-ı şedîde vâkı‘a olmuşdu el-hâletü hâzihî vesâtat-ı muslihîn ile da‘vâ-yı mezbûremizden mezkûre Ümmühânî bizi [96a] beş yüz akçe üzerine inşâ-i akd-i sulh eyledikde ben dahi sulh-ı mersûmu kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr beş yüz akçeyi merkūme Ümmühânî Hâtun yedinden ahz u kabz edip da‘vâ-yı mezbûreden ve müteveffâ-yı mezbûrun terekesine müte‘allika âmme-i de‘âvâdan merkūme Ümmühânî’nin zimmetini ibrâ-i âmm-ı kātı‘ü’n li’n-nizâ‘la ibrâ ve iskāt eyledik dediklerinde, gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Hurrire fi’l-yevmi’s-sâdis min şehri Rebî‘ilâhir sene 1074.
Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Çelebi b. Süleyman el-Müezzin, Mustafa Efendi b. Yusuf el-İmâm, Abdülkādir Beşe b. Mehmed, Mehmed Beşe b. Receb, Ahmed Bey b. Mehmed, Şükrullah b. Mustafa ve gayruhüm.
|