İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664) cilt: 16, sayfa: 749 Hüküm no: 1012 Orijinal metin no: [100b-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Muharrem b. Mehmed’in el koyduğu arsanın yarısını Servi mahallesinden Mülâyim bt. Abdullah’a vermesi gerektiği
Mahmiye-i İstanbul’da Serv[i] mahallesinde sâkine Mülâyim bt. Abdullah nâm hâtun mahfil-i kazâda, zikri âtî menzile vâzı‘u’l-yed olan Muharrem b. Mehmed mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip merkūm Yakub Ağa vakfından olup mahalle-i mezbûrda vâki‘ bir tarafı Yusuf Ağa menziline ve bir tarafı Nasûh Paşazâde Ali Bey menziline ve bir tarafı Molla Çelebi menziline ve bir tarafı tarîk-i âma müntehî fevkānî bir oda ve bir sofa ve tahtapûş ve bir matbah ve kenîfi müştemil vakıf menzil icâre-i mu‘accele-i ma‘lûme ve ayda otuz akçe ücret-i müeccele ile taht-ı tasarrufumda iken nısf-ı şâyi‘ini bin altmış dokuz senesinde izn-i mütevellî ile meccânen mezbûr Muharrem’e fâriğa olup mütevellîden temessük alıverdiğimden sonra nısf-ı şâyi‘-i âharı yedimde ve taht-ı tasarrufumda iken bundan akdem vâki‘ olan harîk-i kebîrde bi’l-külliye muhterik olup arsa-i sırfa kaldıkda, hissem olan nısf-ı şâyi‘ arsa üzerine müceddeden binâ ihdâs edivermek için mezbûr Muharrem’e bi’d-defe‘ât üç yüz kıt‘a riyâlî guruş def‘ ve teslîm ol dahi ba‘de’l-ahz müceddeden ebniye ihdâs ettikden sonra mecmû‘-ı menzil-i mezbûru zabt ve tasarruf eder, suâl olunup nısf-ı şâyi‘inden kasr-ı yed ve bana teslîme mezbûr Muharrem’e tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Muharrem cevâbında fi’l-vâki‘ târih-i mezbûrda menzil-i merkūmun nısfını bana izn-i mütevellî ile fâriğa oldukdan sonra nısf-ı şâyi‘-i âharını dahi bin yetmiş bir senesinde izn-i mütevellî ile bana fâriğa olup işbu meclis-i şer‘de kırâ’at olunan temessükü mütevellî-i vakf-ı mezbûrdan alıverip ba‘dehû muhterik olup arsa-ı sırfa kaldıkda kendi malımla müceddeden ebniye ihdâs eyledim, ol vechile arsa ve ebniyede hak ve alâkası yoktur deyû def‘le mukābele ve bi’d-defe‘ât üç yüz riyâlî guruş aldığını inkâr edicek müdde‘iyye-i mezbûre Mülâyim’den müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda ityân-ı beyyineden izhâr-ı acz edip istihlâf etmeğin fi’l-vâki‘ ebniye ihdâs edivermek için mezbûre Mülâyim’den bi’d-defe‘ât üç yüz kıt‘a riyâlî guruş ahz u kabz etmediğine mezbûr Muharrem’e yemîn teklîf olundukda ol dahi alâ vefki’l-mes’ûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-a‘lâ ettikden sonra mezkûr Muharrem’den dahi def‘-i mezbûru mübeyyine beyyine taleb olundukda ityân-ı beyyineden izhâr-ı acz edip istihlâf etmeğin fi’l-vâki‘ bin yetmiş bir senesinde nısf-ı şâyi‘-i âharını dahi izn-i mütevellî ile mezbûr Muharrem’e fâriğa olmayıp mütevellîden temessük alıvermediğine mezkûre Mülâyim’e yemîn teklîf olundukda ol dahi alâ vefki’l-mes’ûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-a‘lâ etmeğin arsa-i mezbûrenin nısf-ı şâyi‘inden kasr-ı yed edip müdde‘iyye-i mezbûre Mülâyim’e teslîme mezbûr Muharrem’e tenbîh olunup mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Hurrire fi’l-yevmi’l-âşir min şehri Rebî‘ilâhir li sene erba‘a ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: İbrahim b. Mustafa, Ali b. Mustafa, Kadri Çelebi b. Abdullah, Muslu Bey b. Abdullah, Keşfî Ahmed b. ( ), Ömer Efendi el-Kâtib ve gayruhüm.
|