İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664) cilt: 16, sayfa: 782 Hüküm no: 1059 Orijinal metin no: [107b-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Mehmed b. İdris’i öldüren Solak Hasan b. Kasım’ın diyet hususunda vârisleriyle anlaştığı Fi’l-asl kasaba-i Hoy’dan olup Kitye kazâsı müzâfâtından Eşkel-i kebîr nâm karye kurbunda sâhil-i bahr olan Balıkkayası nâm mahalde cerîhan maktûl bulunan Mehmed b. İdris’in li ebeveyn karındaşı ve Ahmed b. Emrullah’ın li ebeveyn ammi oğlu olmak ve vechi üzre mukarrun leh bi’n-neseb cihetinden verâseti, hüccet-i şer‘iyye ile Hüseyin b. Üveys nâm kimesneye münhasıra olduğu tahrîr-i şer‘ [ile] sâbit ve zâhir oldukdan sonra mezbûr Hüseyin meclis-i şer‘-i hatîrde karye-i mezbûre sükkânından Solak Hasan b. Kasım mahzarında ikrâr ve i‘tirâf edip mûrislerim mezbûrân Mehmed ve Ahmed Bey yetmiş üç senesi Şaban’ının bin yirmi yedinci sebt gecesi mezbûr Solak Hasan’ın menzilinde sâkinler olup uyurlar iken mezbûr Solak Hasan sağ gözleri üzerlerine balta ile vurup ikisini dahi cerîhan katl edip Balıkkayası demekle ma‘rûf sâhil-i bahre iletip bırakmakla mukaddemâ hâkimü’ş-şer‘ huzûrunda mûcebince da‘vâ eylediğimde mezbûr Solak Hasan inkâr etmekle Ahmed b. Şükür ve Mustafa b. Abdullah ve Hüseyin b. Abdullah nâm kimesneler ile mezbûrân Mehmed ve Ahmed’i ben öldürdüm deyû mezbûr Solak Hasan’ın ikrârı muvâcehesinde isbât edip yedime hüccet-i şer‘iyye verildiği ecilden mûcebi olan diyetlerini mezbûrdan taleb ve da‘vâ eylediğimde beynimizde münâza‘ât-ı kesîre vukū‘undan sonra vesâtat-i muslihîn ile da‘vâ-yı mezkûremden mezbûr Solak Hasan beni yirmi üç bin akçe üzerine inşâ-i akd sulh eyledikde ben dahi sulh-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr yirmi üç bin akçeyi mezbûrun yedinden tamâmen ahz u kabz edip min ba‘d husûs-ı mezbûra müte‘allik olan cemî‘ de‘âvî ve mütâlebât ve eymân ve muhâsamâtdan mezbûru ibrâ eyledim. Mezbûrânın dem ve diyetlerine müte‘allika kıbelinden vechen mine’l-vücûh ve sebebin mine’l-esbâb da‘vâ ve hakkım kalmadı. Benden veya vekîlimden husûs-ı mezbûra müte‘allika da‘vâ sudûr eder ise lede’l-hükkâmi’l-kirâm mesmû‘a ve makbûle olmasın dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi‘i aşer şehri Rebî‘ilâhir li sene erba‘a ve seb‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: El-Hâc Abdullah Beşe b. Veli, Osman Beşe b. Mirza, Abdi Çelebi b. Hüseyin ve gayruhüm.