.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664)
cilt: 16, sayfa: 856
Hüküm no: 1174
Orijinal metin no: [122b-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Belkıs Hâtun vakfı mütevellîsi Mustafa Efendi b. Mehmed’in, Mehmed Ağa b. Hasan’ın vârisleri aleyhindeki davasında sulh olduğu

Mahmiye-i İstanbul’da Belkıs Hâtun vakfına hâlâ mütevellî olan Mustafa Efendi b. Mehmed meclis-i şer‘-i hatîrde vakf-ı mezbûre sâbıkan mütevellî iken bundan akdem vefât eden Mehmed Ağa b. Hasan’ın verâseti, zevce-i metrûkesi Âsiye bt. Hasan nâm hâtuna ve sulbî oğlu Süleyman ve sulbiye kızları Ayşe ve Emine nâm sagīrlere münhasıra olduğu şer‘an mütehakkik oldukdan sonra kendi nefsinden asıl ve sıgār-ı mezkûrûnun kıbel-i şer‘den mansûbe vasîleri olup tereke-i müteveffâ-yı mezbûre vâzı‘atü’l-yed olan merkūme Âsiye mahzarında bi’t-tevliyye ikrâr ve i‘tirâf edip mütevellîsi olduğum vakfın cümle asl-ı mâlı olup müteveffâ-yı mezbûr Mehmed hayâtında mütevellî iken makbûzu olan altmış bin akçe hesâbı üzre yedi yüz elli kıt‘a riyâlî guruş tereke-i müteveffâ-yı mezkûrdan teslîm etmek için mezkûr Âsiye’den bi’t-tevliyye taleb ve da‘vâ eylediğimde cevâbında cümle asl-ı mâl-ı vakf-ı mezbûr rihân-ı makbûz ile zimem-i nâsda olup müteveffâ-yı mezkûr hayâtında bin yetmiş senesi Zilka‘desinin on altıncı gününde vâki‘ harîk-iazîmde cümle rihân-ı makbûzayı ihrâk havfından Cerrâh Mehmed Paşa câmi‘ine götürüp hıfz edip bi emrillâhi te‘âlâ câmi‘-i mezkûr muhterik oldukda, cümle rihân muhterika olup hattâ hayâtında cümle rihân-ı vakf muhterika oldu deyû ikrâr ve işhâd eylemişdi. Vech-i muharrer üzre ikrârını hâkim-i muvakki‘-i kitâb tûbâ-lehû ve hüsnü me’âb huzûrunda Mehmed b. Hasan ve Mehmed Beşe b. Abdullah nâm kimesneler ile isbât eyledikde kable’l-hükm ben dahi müteveffâ-yı mezkûr Mehmed Ağa ikrâr-ı meşrûhundan sonra rihâne-i vakf-ı mezbûru câmi‘-i mezbûrda vâki‘ mahzende hıfz etmişdim. Yanmadı bi hamdillâhi te‘âlâ vakfın rihânını tahlîs eyledim deyû yevm-i fevtine değin defe‘ât-i müte‘addide ile ikrâr ve işhâdını es-Seyyid Mehmed Efendi b. es-Seyyid Abdullah ve Hasan b. Mehmed ve el-Hâc Mehmed b. Sinan nâm kimesneler şehâdetleri ile hâkim-i muvakki‘-i kitâb tûbâ-lehû ve hüsnü me’âb hazretleri huzûrunda mezkûre Âsiye muvâcehesinde isbât edip lâkin vakf-ı mezbûrun medyûnlarından birisi zâhir olmayıp ve rihân-i mesfûrenin a‘dâdı ve kemmiyyet ve evsâfını isbât ve beyâna kudretim olmayıp ve mezkûre Âsiye’ye asâleti hasebiyle yemîn teklîf eylediğimde mâbeyne muslihûn tavassut edip rihân-ı mezkûre da‘vâsından yirmi bin akçe üzerine inşâ-i akd-i sulh eylediklerinde sulh her vechile vakfa evlâ ve enfa‘ olduğu ecilden sulh-ı mezbûru bi’t-tevliyye kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr yirmi bin akçeyi meclis-i şer‘de mezkûre Âsiye yedinden tamânen ahz u kabz edip min ba‘d husûs-ı mezbûre müte‘allika olan cemî‘ de‘âvî ve mütâlebâtdan mezbûre Âsiye berî oldu. Vechen mine’l-vücûh ve sebebin mine’l-esbâb kıbelinde hak ve alâka kalmadı dedikde gıbbe’t-tasdîki’l-mu‘teber mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis aşer min Cemâziyelevvel li sene erba‘a ve seb‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Es-Seyyid Mehmed b. es-Seyyid Hasan, el-Hâc Ahmed b. Abdullah, el-Hâc Mehmed b. Abdullah, Ali Ağa b. Hasan, el-Hâc Mahmud b. Hasan, Ahmed Çavuş b. Mustafa ve gayruhüm.