.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664)
cilt: 16, sayfa: 949
Hüküm no: 1294
Orijinal metin no: [145a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Padişahın Kapıcılar Kethüdâsı Yusuf’a katledilen Kadıoğlu İbrahim’in evlerini bağışladığı

Nişân-ı şerîf-i âlîşân-ı sâmî-mekân-ı sultânî tuğrâ-yı garrâ-yı cihân-sitân-ı hâkānî hükmü oldur ki çün hazret-i Hüdâvend-i mâlikü’l-mülk -azze şânühû ve te‘âlâ- benim zât-ı mu‘tedil-sıfâtımı azame-i behiyye-i tu’ti’l-mülke men teşâ’üden sehim ve esnâ ve a‘lâ ile mahzûz ve mümtâz ve tâc-i bi’l-ibhâci’s-sultânî zıllullâhi fi’l-arz ile mu‘azzez ve serefrâz kılıp ber mu‘tenâ ahsen kemâ ahsenallâhu ileyhin atebe-i aliyye-i şehr-ihtişâmımı merâm-ı suhan-ı kâffe-i enâm eyledi. Fe-lâ-cereme şükren alâ tilke’n-ni‘am zimmet-i himmet-fezâ-i şâhâne ve mefharet-i gayret-efzâ-yı pâdişâhâneme ehem ve elzem oldu ki edâ-i merâsim-i şükr-rezân için ber fehvâ-yı kerîme ve mimmâ razaknâhüm yünfikûne mevhibet-i aliyyeti’l-kadr-i şâhâne ve mekârim-i hamîde-i celîletü’l-âsâ[r]ın havâs ve avâma şümûl-i tâm ola binâ’en alâ zâlik bundan akdem harem-i muhteremde hıdemât-ı mevfûre ve hizmet-i meşkûre vücûda getirmiş emekdâr olup bi’l-fi‘l kapıcılarım kethüdâsı olan işbu dârende-i misâl-i bî-misâl-i sultânî du‘âsında yarlığ-ı belîğ-i lâzımü’t-teblîğ-i hakānî iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim câmi‘ü’l-mehâmid ve’l-mekârim el-muhtas bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-latîf Yusuf -dâme mecduhû-nun hakkında mezîd-i inâyet-i aliyye-i şâhâne ve mezîd-i re’fet-i hilye-i pâdişâhâne vücûda getirip bundan akdem Niğbolu sancağına mutasarrıf iken mağdûben katlolunan Kadıoğlu İbrahim’in mahrûse-i İstanbul’da vâki‘ ( ) mahallesinde ( ) ve ( ) ve menzillerine ve bir tarafı tarîk-i âm ile mahdûd hâriciyye ve dâhiliyye ve fevkānî ve tahtânî büyût-ı müte‘addide ve tevâbi‘i ve levâhıkı ve içinde esâs-ı beyt ta‘bîr olunur döşemesi ile mûmâ-ileyh Yusuf -dâme mecduhû-ya hatt-ı hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûnumla hibe ve temlîk edip bu nişân-ı mevhûbu ve meşhûnu verdim ve buyurdum ki ba‘de’l-yevm zikr olunan menzil hudûd-ı mu‘ayyene ve müştemilâtı müşârün-ileyhin ilâ eserillâhi’l-arz ve men aleyhâ ve hüve hayrü’l-vârisîn mülk-i mahzı ve hakk-ı sırfı olup isterse sata ve dilerse vakf eyleye ve murâd edinirse bağışlaya ol bâbda olan emcâd-ı e‘âlî-nijâd îsâr ve a‘kāb-ı saltanat-ı nihâd-müddet ve vüzerâ-yı efhâm ve defterdârânı zü’l-kadrân[dan] hiç [bir] ferd mâni‘ ve dâfi‘ olmaya her kim tebdîl ve tahvîline sâ‘î olursa fe-men beddelehû ba‘demâ semi‘ahû fe-innemâ ismuhû ale’l-lezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm va‘îdü’d-dînin fehvâ-yı şedîdine mazhar ola, şöyle bileler alâmet-i şerîfe i‘timâd kılalar. Tahrîren fî evâili şehri Rebî‘ilevvel sene erba‘a ve seb‘în ve elf. Be makām-ı Edi[r]ne el-mahrûse


Şuhûdü’l-hâl: Mâ hüve’l-mastûr ve’l-muharrer-i sahîh ve mukarrer nemekahu’l-fakīr Mustafa kāimmakāmü’l-vezîr, mâ hüve’l-muharrer fi’l-kitâb bi lâ-raybe nemekahu’l-fakīr Yusuf el-vezîr, mâ hüve’l-mastûr fîhi sâlimun himâyeten fîhi nemekahu’l-fakīr Mehmed el-vezîr, mâ fîhi mine’t-temlîki’s-sultânî vâki‘ bi lâ rayebât harrerehu el-fakīr ileyhi Sübhânehû Mehmed İsmetî el-kadı be asker-i Rumeli ufiye anh, mâ hüve’l-mastûr fi’l-kitâb vâki‘ bi lâ-rayebât nemekahu’l-fakīr Cafer el-tevkī‘î, mâ hüve’l-mastûr fîhi sâlimun nemekahu’l-fakīr Yusuf ed-Defterî, mâ hüve’l-muharrer fi’l-varaki’l-meşhûd mukarreruh ale’n-neski’l-ma‘hûd nemekahu’l-fakīr ile’l-ganiyyi’l-ma‘bûd Hâfız Mehmed b. Ahmed b. Mahmud el-kadı be asker-i Anadolu el-ma‘mûre ufiye anhüm ve gufire lehüm.