İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676) cilt: 18, sayfa: 100 Hüküm no: 40 Orijinal metin no: [12a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Borçlu olduğu hüccetle ispat edilen Musa Bey b. Mehmed’in borcu ödemesi Bi’l-fi‘l medîne-i Ankara’da nâibü’ş-şer‘ olan umdetü’n-nüvvâbü’l-müteşerri‘în Ahmed Efendi b. Yusuf b. Mehmed kıbelinden hat ve hatmi hâvî bin seksen altı senesi Şevvâli’nin üçüncü günü ile müverrah nakl-i şer‘î vârid olup mazmûnu medîne-i Ankara müzâfâtından Alagöz nâm karyeden Hüseyin Beşe b. Kulu nâm kimesne ile ebeveyn karındaşı Satı nâm hâtun âti’l-beyân vechile mezbûr da‘vâ-yı sahîha-i şer‘iyye ile mesbûk istişhâd-ı şer‘î sudûrundan sonra karye-i mezbûr sükkânından Yusuf b. Dede b. İbrahim Beşe ve Ahmed b. Mehmed b. Mahmud nâm kimesne li ecli’n-nakl ve’t-tahvîl mahall-i cerh ve te‘addîde hâzırân olup her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ve îfâ-i kelimât-ı mer‘iyye edip fi’l-asl karye-i mezbûrdan olup hâlâ mahmiye-i Edirne’de düstûr-ı mükerrem müşîr-i müfahham nâzım-ı nizâm-ı âlem vezîr-i rûşen-zamîr müsâhib-i şehriyârî izzetlü ve sa‘âdetlü Mustafa Paşa -yesserallâhu mâ yürîd ve mâ yeşâ’-hazretlerinin izzet-i şerîflerinde iken fevt olan mesmû‘umuz olan Ali nâm müteveffânın müsteşhidân-ı mezbûrân Hüseyin Beşe ve Satı li ebeveyn karındaşları olup babaları ismi merkūm Kulu ve vâlideleri ismi Âsiye nâm hâtundur müteveffâ-yı mezbûrun verâseti mezbûrân Hüseyin Beşe ve Satı’ya münhasır olup bunlardan gayrı vâris ve terekesine müstahıkk-ı âhar olduğu ma‘lûmumuz değildir biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra müsteşhide-i mezbûre Satı müteveffâ-yı mezbûrun muhallefât ve metrûkâtından bi hasebi’l-irsi’ş-şer‘î kendiye intikāl ve isâbet eden hisse-i irsiyyesini vâzı‘ü’l-yed olanlardan da‘vâ ve taleb ve ahz u kabzına ve kendiye îsâle ve kabz ve îsâl mütevakkıf olduğu umûrun küllîsine tarafından mezbûr Hüseyin Beşe’yi vekîl edip ol dahi vekâlet-i mezbûreyi kabûl ettiğin hâvî bulunmağın kitâb-ı mezbûr nâkil-i mezbûr Hüseyin Beşe’nin taleb ve da‘vâsıyla müteveffâ-yı mezbûr bir ayda semeninden zimmetinde iki yüz akçe deyni olup mahmiye-i İstanbul’da Kâtib Muslihiddin mahallesinde sâkin Musa Bey b. Mehmed nâm kimesne mahzarında feth ve kırâ’at ve istintâk olundukda ol dahi zimmetinde müteveffâ-yı mezbûr[a] zikr olunan eşyâ semeninden iki yüz akçe deyni olduğun ikrâr, lâkin kitâb-ı mezbûrun zeylinde olan hat ve hatim hâlâ medîne-i Ankara’da nâibü’ş-şer‘ olan merkūm Ahmed Efendi’nin hat ve hatmi olduğu münkir olmağın müdde‘î-i mezbûrdan kitâb-ı mezbûrun zeylinde olan hat ve hatim medîne-i mezbûrede hâlâ nâibü’ş-şer‘ olan merkūm Ahmed Efendi’nin hat ve hatm[i] olduğuna beyyine taleb olundukda kitâb-ı mezbûrun zeylinde isimleri mastûr olup yol şâhidleri olan Pîr Ali b. Ebülkasım ve Veyis b. Hasan nâm kimesne[ler] li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka kitâb-ı mezkûru hâlâ medîne-i mezbûrede nâibü’ş-şer‘ olan merkūm Ahmed Efendi b. Yusuf b. Mehmed bizim üzerimize kırâ’at ve isimlerimizi zeyline tahrîr ve huzûrumuzda imzâ ve mühürleyip hat ve hatmine bizi şehâdet eyledi. Kitâb-ı merkūmun zeylinde olan hat ve hatim hâlâ medîne-i mezbûrede nâibü’ş-şer‘ olan merkūm Ahmed Efendi’nin hat ve hatm[i] olduğuna şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince meblağ-ı mezbûr iki yüz akçeyi müdde‘î-i mezbûre edâya merkūm Musa Bey’e tenbîh olunmağın mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî [ve]’l-ışrîn mine’l-Muharremi’l-harâm li sene seb‘a ve semânîn ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Yusuf, Ebûbekir b. Hüseyin, Mehmed Efendi b. Sefer, Mehmed Efendi b. Süleyman, es-Seyyid Mehmed Çelebi b. Receb Efendi, İbrahim Çelebi b. Mehmed, İbrahim b. Abdullah ve gayruhüm.