.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676)
cilt: 18, sayfa: 138
Hüküm no: 88
Orijinal metin no: [21b-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Haydarpaşa mahallesinde oturan Fenârîzâde Seyyid Mehmed Efendi’nin İzmir kadısı iken bir tüccardan fazladan aldığı ipek harcı konusundaki davada anlaştıkları

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde tahrîri için savb-ı şer‘-i şerîfden irsâl olunan Mevlânâ Abdurrahman Efendi b. Hüseyin sâbıkan İzmir kadısı olan a‘lemü’l-ulemâ’i’l-izâm efdalü’l-fuzalâ’i’l-fihâm Fenârîzâde es-Seyyid Mehmed Efendi’nin mahmiye-i İstanbul’da Haydarpaşa mahallesinde sâkin olduğu menziline varıp zeyl-i sahîfede muharrerü’l-esâmî olan müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i mübîn eyledikde kasaba-i Musul ahâlîsinden olup medîne-i İzmir’de ticâret üzre sâkin iken bundan akdem hâlik olan Abdülazîm v. Murad nâm zimmînin li ebeveyn karındaşı oğlu ve vasiyy-i muhtârı olan Reshullah? v. Abdülkerim nâm zimmî meclis-i ma‘kūd-ı merkūmda sâhib-i hâze’l-kitâb mûmâ-ileyh es-Seyyid Mehmed Efendi mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip mûmâ-ileyh es-Seyyid Mehmed Efendi medîne-i İzmir kadısı iken mezbûr Abdülazîm medîne-i mezbûrede hâlik oldukda, hâlâ Erzurum Ağası olan Bostancızâde el-Hâc Mehmed Ağa ile beynlerinde müşterek olan mecmû‘u altı bin guruş kıymetli elli beş yük bir denk ham ipekden mûmâ-ileyh es-Seyyid Mehmed Efendi resm-i âdî nâmına benim yedimden yedi yüz elli guruş ahz etmekle bundan akdem zikr olunan ipeğin resm-i âdîsi ancak yüz elli guruşdur deyip ziyâdesini mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’den taleb ve da‘vâ ettiğimde ol dahi cevâbında zikr olunan ipek elli bin guruş kıymetli olmağla resm-i âdîsi yedi yüz elli guruş iken ancak üç yüz guruş ahzetmiş idim deyip ziyâde beş yüz elli guruşu ahzını inkâr etmekle beynimizde nizâ‘-ı küllî vukū‘undan sonra muslihûn tavassut edip mûmâ-ileyh es-Seyyid Mehmed Efendi ile beynimizde iki yüz esedî guruş üzerine inşâ-i akd-i sulh ettiklerinde ben dahi sulh-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûru mûmâ-ileyh es-Seyyid Mehmed Efendi yedinden tamâmen ahz u kabz [22a] ettiğimden1 [sonra] hâlik-i mezbûr Abdülazîm’in veresesi ve mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa ziyâde-i mezbûre beş yüz elli guruş mûmâ-ileyh es-Seyyid Mehmed üzerinden taleb ve da‘vâ edip hükm-i şer‘î lâhık olmağla ahz ederlerse ben zâmin ve kefîl oldum dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî min Saferi’l-hayr li sene seb‘a ve semânîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mefharü’l-müderrisînü’l-kirâm es-Seyyid Ahmed Efendi b. ( ), Erzurumî el-Hâc Sâlih Ağa b. Mehmed, Harputlu Ahmed Çavuş b. Ebülkasım, Osman Çelebi b. Ahmed, Hüseyin Çelebi b. Abdünnebi, Mehmed Efendi b. Ömer, İbrahim Efendi b. Halil, Hüseyin Efendi b. Habib, es-Seyyid Lütfullah Efendi b. es-Seyyid Emrullah, Sefer? b. Ali el-Erzurumî ve gayruhüm.