|
İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676) cilt: 18, sayfa: 163 Hüküm no: 119 Orijinal metin no: [28b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Malkoç v. Kirkor’un hamamcı el-Hâc Ali Ağa b. Abdullah’a olan borcu karşılığı evini ona satmayıp rehin verdiğinin tesbit edildiği
Mahmiye-i İstanbul’da Langa kurbunda İnebey mahallesi ahâlîsinden olup tüccâr tâ’ifesinden olan bâ‘is-i hâze’l-kitâb Malkoç v. Krikor nâm zimmî tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu yedinde olan hüccet-i vekâlet ile sâbit ve tarafından vekâlet-i sâbite ile vekîl olduğu mahzar-ı hasm-ı câhidde nehc-i şer‘î ve tarîk-i mer‘î üzre hâze’l-kitâb mahkûmun-bihâ ve müsta‘mel olan Toros v. Melkon nâm zimmî dîvân-ı kāimmakām-ı hazret-i sadr-ı a‘zamîde akd olunan meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde zikri âtî menzile vâzı‘ü’l-yed olduğu şer‘an mütehakkik olan hamamcı el-Hâc Ali Ağa b. Abdullah nâm kimesne tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu yedinde olan mazmûnu müsbit hüccet-i şer‘iyye ile sâbit olan Mevlânâ Mehmed Ağa b. Ahmed Bey mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müvekkil-i mezbûr Malkoç mezbûr el-Hâc Ali Ağa yedinden ikrâz ve kabz eylediği, yedi yüz seksen esedî guruş mukābelesinde bin seksen senesinde yedinde mülkü olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Manuk v. Sagar ve bir tarafdan Papasoğlu Haçok nâm zimmîler mülkleri ve bir tarafdan tarîk-i âm ve bir tarafdan cidâr-ı hısna müntehî fevkānî ve tahtânî büyût-ı adîde ve matbah ve camcı dükkânı ve su kuyusu ve zât-ı eşcâr-ı hadîkayı müştemil menzilini mezbûr el-Hâc Ali Ağa’ya rehin vaz‘ ve teslîm ol dahi irtihân ve tesellüm ettikden sonra mezbûr Malkoç bi’d-defe‘ât meblağ-ı mezbûru mezbûr el-Hâc Ali Ağa’ya edâ ettiğinden mâ‘adâ otuz altı guruş dahi ziyâde teslîm etmeğin hâlâ vekîl-i mezbûr Mehmed Ağa’ya suâl olunup müvekkil-i mezbûr el-Hâc Ali Ağa menzil-i mezbûru bana teslîm etmek üzre tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i merkūm Mehmed Ağa cevâbında müvekkil-i mezbûr el-Hâc Ali Ağa meblağ-ı mezbûru ahz ettiğini inkâr ettiğinden mâ‘adâ mezbûr Malkoç menzil-i mahdûd-ı mezbûru sene-i mezbûre Zilhiccesi’nin yirminci günü bin üç yüz seksen guruşa müvekkilim mezbûr el-Hâc Ali Ağa’ya bey‘ ve teslîm ol dahi iştirâ ve tesellüm ve semen-i mezbûr bin üç yüz seksen guruşu mezbûr Malkoç’a teslîm ol dahi ahz u kabz etmekle menzil-i mezbûr mülkü olmak üzre vaz‘-ı yed eder deyû def‘ ile mukābele edicek gıbbe’l-istintâk mezbûr Toros cevâbında mezbûr Malkoç menzil-i mezbûru mezbûr el-Hâc Ali Ağa’ya semen-i mezbûra bey‘ etmediğinden mâ‘adâ mezbûr el-Hâc Ali Ağa bin seksen bir senesi evâsıtında menzil-i mahdûd-ı mezbûr müvekkilim mezbûr Malkoç mülkü olup ber vech-i muharrer yedinde rehin olduğu şuhûd mahzarında ikrâr dahi etmiş idi deyû mezbûr Mehmed Ağa’yı def‘ ile mukābele ve hâlâ şeyh-i meşâyihü’l-İslâm müftî-i âmmeti’l-enâm hallâlü’l-müşkilâtü’d-dîniyye keşşâfü’l-mu‘dilâtü’l-yakīniyye ferîdü’d-dehr vahîdü’l-asr sa‘âdetlü Ali Efendi hazretlerinin imzâ-i şerîfleri ile mümzât bir kıt‘a fetvâ-yı şerîfe ibrâz edip mazmûnûnda Zeyd, Amr’ın yedinde olan menzil için mülküm olup şu kadar akçe deyni mukābelesinde sana rehin ve teslîm etmiş idim. Meblağ-ı mezbûru al menzili ver deyû da‘vâ ve Amr sen menzil-i mezbûru falan târihde deyn-i mezbûr mukābelesinde bana bey‘ etmiş idin deyû da‘vâ ettikde Zeyd sen ol târihden sonra menzil-i mezbûr benim mülküm olup tarafımdan yedine rehin olduğunu ikrâr etmiş idin deyû da‘vâ ve Amr’ın ikrâr-ı meşrûhunu isbât edicek Amr’ı def‘a kādir olur mu, el-cevâb olur deyû buyurulmağın vekîl-i mezbûr Mehmed Ağa istintâk olundukda ol dahi cevâbında müvekkil-i mezbûr el-Hâc Ali Ağa menzil-i mezbûrun ber vech-i muharrer rehnini ikrâr ettiğini inkâr etmeğin müdde‘î-i mezbûrdan mezbûr el-Hâc Ali Ağa’nın ber vech-i muharrer ikrârına beyyine taleb olundukda mahalle-i mezbûre ahâlîsinden İmâm Ali Efendi b. İbrahim ve Müezzin Musa Halîfe b. Hasan ve Veli Beşe b. Hamza ve Ali Çelebi b. Hasan nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırûn olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka mezbûr el-Hâc Ali Ağa bin seksen senesinden bir buçuk sene sonra mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Manuk v. Sagar ve bir tarafdan Papasoğlu Haçok mülkleri ve bir tarafdan cidâr-ı hısn ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd fevkānî ve tahtânî büyût-ı adîde ve matbah ve camcı dükkânı ve su kuyusu ve zât-ı eşcâr bahçeyi müştemil menzil-i merkūm bi’l-fi‘l mülküdür, zimmetinde olan hakkım mukābelesinde yedinde rehindir deyû bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd etmeğin biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde şuhû[d]-ı mezbûrûnun keyfiyyet-i hâllerini suâl için savb-ı şer‘-i şerîfden irsâl olunan Mevlânâ Mustafa Efendi b. Abdülaziz mahalle-i mezbûreye varıp ahâlîsinden eş-Şeyh Ebûbekir Efendi b. Ali ve keresteci Mustafa Bey b. Abdullah ve es-Seyyid Ali Çelebi b. Mustafa ve Musa Bey b. Hasan ve mumcu Mustafa Beşe b. Abdullah ve Hüseyin Ağa b. Mehmed ve Ömer Bey b. Osman ve Hasan Bey b. Hasan ve Attâr Mustafa Bey b. Abdullah ve Ali Beşe b. Ahmed ve hamamcı Abdullah Bey b. Şaban ve Mehmed b. Derviş ve Hasan Beşe b. Mehmed ve el-Hâc Salim b. Salim ve Mehmed Çelebi b. Ahmed nâm kimesnelerden şuhûd-ı mezbûrûnun keyfiyyet-i hâllerini suâl eyledikde ve her biri şuhûd-ı mezkûrûn için adl ve makbûlü’ş-şehâdedir velev aleynâ deyû haber verdiklerinde, Mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr ve ma‘an ba‘s olunan Ali b. Şaban ile meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihi inhâ ve takrîr etmekle sırren ve alenen ta‘dîl ve tezkiyye olunduklarından sonra şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince müdde‘î-i mezbûr meblağ-ı mezbûru müvekkil-i merkūm Malkoç [29a] merkūm el-Hâc Ali Ağa’ya ber vech-i muharrer edâ ettiğini ba‘de’l-beyân müvekkil-i merkūm el-Hâc Ali Ağa menzil-i mezbûru müdde‘î-i mezbûra teslîm etmek üzre vekîl-i merkūm Mehmed Ağa’ya tenbîh olunup beynlerinde semen-i mezbûrda nizâ‘-ı küllî vâki‘ olup tavassut-ı muslihîn ile bin esedî guruşa sulh ve ibrâ olunmağın müvekkil-i merkūm dahi hâzır olup kabûl etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis aşer [min] Saferi’l-muzaffer sene seb‘a ve semânîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Umdetü erbâbü’t-tahrîr ve’l-kalem Yusuf Efendi tezkire-i sâniye, mefharü’l-emâsil ve’l-akrân hâlâ muhzır Kasım Ağa, kıdvetü’l-emâsil ve’l-eşbâh hâlâ çavuşbaşı Murad Ağa, fahrü’l-akrân Ahmed Ağa b. Ali, zahrü’l-akrân selam çavuşu Ahmed Ağa, fahrü’l-akrân el-Hâc Kemaleddin Kethüdâ-yı Hazret-i Efendi, fahrü’l-akrân muhzırbaşı Mehmed Ağa, el-Hâc Mehmed b. Ali, Musa Halîfe b. el-Hâc Receb, el-Hâc Kasım b. Receb. [Derkenâr:] Müvekkil-i merkūm bi’l-asâle hâzır olup sulh-i mezbûru kabûl ve hücceti âhar sicilde mastûrdur.
|