.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676)
cilt: 18, sayfa: 299
Hüküm no: 275
Orijinal metin no: [70a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hizmetindeyken vefat eden İbrahim’in paralarına el koyan Abdurrahman Ağa b. Hüseyin’in söz konusu paraları, İbrahim’in mirasçısı Mehmed b. Osman’a vermesi

Fi’l-asl vilâyet-i Rumeli’nde Dimetoka kazâsına tâbi‘ Sera nâm karye ahâlîsinden Mehmed b. Osman nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîfde mahmiye-i İstanbul’da Dülgerzâde mahallesinde sâkin Abdurrahman Ağa b. Hüseyin nâm kimesne tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu mahalle-i mezbûre sâkinlerinden Derviş Mehmed b. Süleyman ve Ali b. Abdurrahman nâm kimesneler şehâdetleri ile şer‘an sâbit olan Mehmed Efendi b. Osman mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip bundan akdem müvekkil-i mezbûr Abdurrahman hizmetinde iken vefât eden İbrahim b. Mahmud’un ben li ebeveyn ammi oğlu olup müteveffâ-yı mezbûrun babası mezbûr Mahmud ile benim babam mezbûr Osman li ebeveyn karındaşlar olduğunu hattâ şuhûd mahzarında ikrâr dahi edip musırran fevt olmağla mezbûra bi’n-neseb cihetinden müteveffâ-yı mezbûr İbrahim’in verâseti? bana münhasıradır hâlâ vekîl-i mezbûr Mehmed Efendi’ye suâl olunup mûrisim müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden olup müvekkil-i mezbûr Abdurrahman Ağa’nın makbûzu olan bin iki yüz akçe ile altmış guruş tahrîr olunmuş bir deyn temessükünü bana teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr Mehmed Efendi cevâbında müteveffâ-yı mezbûr İbrahim’in terekesinden olup müvekkil-i mezbûr Abdurrahman Ağa meblağ-ı mezbûr bin iki yüz akçe ile altmış guruş tahrîr olunmuş bir deyn temessükünü kabz eylediğini ikrâr, lâkin müdde‘î-i mezbûrun ber vech-i muharrer verâsetini inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan ber vech-i muharrer verâsetine [beyyine] taleb olundukda mahalle-i mezbûre sâkinlerinden Ramazan Beşe b. Hasan ve Ali Beşe b. Ahmed nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis[de] hâzırân olup istişhâd olunduklarında müteveffâ-yı mezbûr İbrahim hayâtında ve kemâl-i sıhhatinde benim babam mezbûr Mahmud ile müdde‘î-i mezbûrun babası li ebeveyn karındaşlardır, benim verâsetim müdde‘î-i mezbûr Mehmed’e münhasıradır gayrı vârisim yoktur deyû bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi istişhâd edip musırran alâ ikrârihî fevt olmuş idi biz bu husûsa bu [ve]ch üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince müdde‘î-i mezbûrun verâsetine ba‘de’l-hükm mezbûr Mehmed Efendi’ye müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden olup müvekkil-i mezbûr Abdurrahman Ağa’nın ber vech-i muharrer makbûzu olan bin iki yüz akçe ile altmış para deyn temessükünü müdde‘î-i mezbûr Mehmed’e def‘ ve teslîme tenbîh olunmağın mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis ve’l-ışrîn min Saferi’l-hayr li sene seb‘a ve semânîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi İmâm-ı Halil Paşa, el-Hâc Süleyman Beşe b. Abdullah, diğer el-Hâc Süleyman Beşe b. ( ), Ali Efendi b. ( ) Müezzin, el-Hâc Ali el-Mu‘allim, Mehmed Beşe b. Receb, Derviş Mehmed Çelebi b. ( ), İbrahim Beşe ve gayruhüm.