.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676)
cilt: 18, sayfa: 327
Hüküm no: 311
Orijinal metin no: [80a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Badıseher bt. Abdullah’ın 60 esedî guruşunu vakfederek mütevelliliğine el-Hâc Mustafa b. Veli’yi tayin ettiği

İşbu vakfiyede yer alan husûslar usulüne tevfîkan huzûrumda yazıldı. vakfın husûsan ve umûmen sıhhatine ve lüzûmuna eimme-i eslâf beynindeki ihtilâfı da bilerek ve hüküm için îcâb eden şartlara uyarak hükm ettim. Ben fakīr, medîne-i mahmiye-i Kostantıniyye müvellâsı Abdülkādir b. Feyzullah’ım -fiye anhümâ-. Elhamdü li veliyyihî ve’s-salâti alâ nebiyyihî ve alâ âlihî ve ashâbihi’l-müte’eddibîn bi âdâbihî ve ba‘di. Sebeb-i tahrîr-i kitâb-ı şer‘î oldur ki Mahmiye-i İstanbul’da Mustafa Bey mahallesinde sâkine olup zâtı ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân Mehmed Çelebi b. el-Hâc Mehmed ve diğer Mehmed Çelebi b. Ali nâm kimesneler ta‘rîfleri ile mu‘arrefe olan Bâdıseher bt. Abdullah nâm hâtun meclis-i şerî‘at-ı şerîfe-i garrâda vakf-ı âti’l-beyâna li ecli’t-tescîl mütevellî nasb ve ta‘yîn eylediği el-Hâc Mustafa b. el-Hâc Veli nâm kimesne mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip etyab-ı malımdan altmış esedî guruş ifrâz ettiğimden sonra hasbeten lillâhi’s-samed vakf-ı sahîh-i müebbed ile vakf ve haps edip şöyle şart eyledim ki meblağ-ı mezbûr senede anı on bir buçuk hesâbı üzre rehin-i kavî ve bâ kefîl-i melî ile alâ vechi’l-halâl yed-i mütevellî ile istirbâh olunup hâsıla olan gallesinden mahmiye-i mezbûrede Sarıgez mahallesinde sâkin Mehmed Çelebi b. Mustafa nâm kimesne yevmî ikişer akçe vazîfeye mutasarrıf olup ol dahi Kur’ân-ı Azîmü’ş-şân’dan dilediği yerde her yevm bir cüz’-i şerîf tilâvet edip sevâbını mu‘tıkam Emetullah bt. Hasan nâm Hâtun’a ihdâ eyleye ve mezbûr Mehmed Çelebi hayâtında oldukça vazîfe-i mezkûreye ber vech-i muharrer mutasarrıf ola, ba‘de vefâtihî vazîfe-i mezkûre re’y-i hâkimü’ş-şer‘le müstahıkkīnden birine vech-i muharrer üzre tevcîh oluna ve vakf-ı mezbûra merkūm el-Hâc Mustafa hayâtında oldukça mütevellî olup yevmî bir akçe vazîfeye mutasarrıf ola, ba‘de vefâtihî tevliyyet-i mezkûre vazîfe-i merkūmesiyle kezâlik re’y-i hâkimü’ş-şer‘le bir müstakīm kimesneye tevcîh oluna ve vakf-ı mezbûruma Mustafa Efendi b. Yusuf nâm kimesne ile ahâlî-i mahalle-i mezkûre hasbî nâzır olalar deyû meblağ-ı mezbûru mütevellî-i merkūme teslîm ol dahi minvâl-i muharrer üzre teslîm ve kabz eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î vâkıfe-i mezbûre Bâdıseher Hâtun semt-i vifâkdan cânib-i şikāka rücû‘ edip vakf-ı nukūd inde’l-eimmeti’s-selâse bâtıl olmağla [80b] vakf-ı mezbûrdan rücû‘ ve meblağ-ı mezbûr[u] mütevellî-i merkūmdan istirdâd ederim dedikde isre’l-istintâk mütevellî-i mezkûr cevâba mütesaddî olup eğerçi hâl bu minvâl üzredir, lâkin imâm-ı mezbûrdan İmâm Ensârî rivâyeti üzre câizdir binâen-aleyh vakf-ı nukūd-ı mezkûrenin sıhhatine hüküm taleb ederim deyû redden imtinâ‘ edip hâkim-i muvakki‘-i kitâb hazretleri huzûrunda müterâfi‘ân olduklarında, hâkim-i mûmâ-ileyh hazretleri dahi rivâyet-i mezkûr üzre vakf-ı nukūd-ı mezbûrun sıhhatine hükm eyledikden sonra vâkıfe-i mezkûr i‘âde-i kelâm edip eğerçi hükm-i mezkûr ile vakf-ı mersûme sıhhat hâsıla oldu lâkin İmâm-ı A‘zam hazretleri katında sıhhat lüzûm[u] müstelzim olmamağın nukūd-ı mezbûrenin vakfiyetinden tekrâr rücû‘ eyledim dedikde mütevellî-i merkūm tekrâr cevâba mütesaddî olup rivâyet-i mesfûre üzre sıhhatine hükm olunmağla sâir eimme-i kirâm kavilleri üzre dahi vakf-ı mezbûr sahîh olup sıhhat ise lâ-siyemâ ba‘de’t-teslîm ile’l-mütevellî İmâmeyn-i Hümâmeyn katlarında müstelzim-i lüzûm olmağla lüzûmuna dahi hükm taleb eylerim deyicek hâkim-i mûmâ-ileyh lâ-zâle müşârün bi’l-benân-ı ileyh-hazretleri dahi dâimâ İmâmeyn-i Hümâmeyn üzre vakf-ı mezbûrun lüzûmuna dahi hükm etmeğin ba‘de’l-yevm vakf-ı mezbûr sahîh ve lâzım olup nakz ve nakzına mecâl muhâl oldu cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’t-tâsi‘ ve’l-ışrîn min Saferi’l-hayr li sene seb‘a ve semânîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Çelebi b. el-Hâc Mehmed, Mehmed Çelebi b. Ali, Mustafa Efendi b. Yusuf, Seyyid Mehmed Efendi el-Müezzin, Mehmed Efendi b. Mehmed, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Veli Beşe b. Mahmud el-Muhzır, Mehmed Ağa kethüdâyü’l-muhzırân, Abdurrahman b. Hüseyin, Mehmed Efendi b. Mahmud, İsmail Çelebi b. ( ), Ebûbekir b. Hüseyin ve gayruhüm.