.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676)
cilt: 18, sayfa: 345
Hüküm no: 334
Orijinal metin no: [86b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden İbrahim Çelebi b. Osman’ın vârislerinin vefat eden Kadı Ömer Efendi’de olan alacağının vârislerinden tahsili

Mahmiye-i İstanbul’da Ali Paşa-yı Atîk mahallesi sâkinelerinden iken bundan akdem vefât eden İbrahim Çelebi b. Osman’ın sulbî sagīr oğlu Mehmed ile sulbiye sagīre kızı Hatice’nin vâlideleri ve taraf-ı şer‘den tesviye-i umûrlarına mansûbe vasîleri olan bâ‘is-i hâze’l-kitâb Raziye bt. Şükrullah nâm hâtun meclis-i şer‘de, mahmiye-i mezbûrede Çavuş Mescidi mahallesi sükkânından olup vilâyet-i Rumeli’de kasaba-i Niş kadısı iken bundan akdem vefât eden Ömer Efendi b. Abdullah nâm kimesnenin li ebeveyn er karındaşı ve tereke-i vâfiyesine vâzı‘ü’l-yed olan Abdüllatîf Efendi mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip vasîleri olduğum sagīrân-ı mezbûrânın yedimde olan mallarından târih-i kitâbdan üç sene mukaddem müteveffâ-yı mezbûr Ömer Efendi hayâtında yedinden istidâne ve kabz eylediği üç yüz esedî guruş ve iştirâ ve kabz ettiği beynimizde ma‘lûm çuka semeninden kırk beş esedî guruş, min haysi’l-mecmû‘ zimmetinde sagīrân-ı mezbûrâna üç yüz kırk beş esedî guruş deyni olup hattâ şuhûd mahzarında ikrâr dahi ettiğinden sonra kable[’l-edâ] vefât edip zimmetinde kalmağla hâlâ tereke-i vâfiyesine vâzı‘ü’l-yed olan mezbûr Abdüllatîf Efendi’ye suâl olunup meblağ-ı mezbûrun müteveffâ-yı mezbûrun tereke-i vâfiyesinden bana edâ ve teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘iye-i mezbûreden müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda mahmiye-i mezbûrede Hoca Kasım mahallesi sükkânından Müezzin Mustafa Çelebi b. Şaban ve Şaban Efendi b. Hüseyin nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Ömer Efendi hayâtında târih-i kitâbdan üç sene mukaddem müdde‘iye-i mezbûre yedinden sagīrân-ı mezbûrânın mallarından istidâne ve kabz eylediği üç yüz esedî guruş ve iştirâ ve kabz eylediği beynlerinde ma‘lûm çuka semeninden kırk beş esedî guruş ki cem‘an zimmetinde sagīrân-ı mezbûrâna vâcibü’l-edâ ve lâzımü’l-kazâ üç yüz kırk beş esedî guruş deyni olduğunu bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâdetmiş idi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olup müdde‘iye-i mezbûre dahi kendi akdi olmağla tahlîf-i şer‘-i ile tahlîf olundukdan sonra mûcebince meblağ-ı mezbûr üç yüz kırk beş esedî guruşla müteveffâ-yı mezbûrun tereke-i vâfiyesinden müdde‘iye-i mezbûreye edâ ve teslîme merkūm Abdüllatîf Efendi’ye ba‘de’t-tenbîh, mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis ve’l-ışrîn min şehri Rebî‘ilevvel li sene seb‘a ve semânîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Çelebi b. Muslu, Mustafa Çelebi b. Bektaş, Mustafa Efendi el-İmâm, Şaban Efendi b. Hüseyin ve gayruhüm.