|
İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676) cilt: 18, sayfa: 349 Hüküm no: 339 Orijinal metin no: [87b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kefaletten dolayı Ali Beşe b. Hasan’a borçlu olan Aslan v. Panayot’un borcunu ödemesi
Mahmiye-i İstanbul’da Abdi Subaşı mahallesi sâkinlerinden bâ‘is-i hâze’l-kitâb Ali Beşe b. Hüseyin nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîfde mahalle-i mezbûre sâkinlerinden Aslan v. Panayot nâm zimmî mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip bundan akdem gāib ani’l-meclis Karin nâm zimmîye altmış esedî guruşumu ikrâz ve teslîm ol dahi iktirâz ve tesellüm ettiğinden sonra meblağ-ı mezbûr altmış guruşa mezbûr Aslan tarafından emir [ve] kabûlü hâviye kefâlet ile kefîl olmuş idi hâlâ mezbûr Aslan’a suâl olunup meblağ-ı mezbûru kefâletine binâen bana edâ ve teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda mahmiye-i mezbûrede Balatkapısı dâhilinde el-Hâc İsâ mahallesi sâkinlerinden Ahmed Beşe b. Mustafa ve Ahmed Beşe b. Abdullah nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘-a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka bundan akdem müdde‘î-i mezbûr Ali Beşe altmış esedî guruşunu mezbûr Karin’e ikrâz ve teslîm ol dahi iktirâz ve kabz ettiğinden sonra mezbûr Aslan meblağ-ı mezbûr altmış guruşa tarafeynden emir ve kabûlü hâviye kefâlet ile bizim huzûrumuzda kefîl olmuş idi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince meblağ-ı mezbûr altmış guruşunu kefâletine binâen müdde‘î-i mezbûr Ali Beşe’ye edâ ve teslîme mezbûr Aslan’a tenbîh olunmağın mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min şehri Rebî‘ilevvel li sene seb‘a ve semânîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: El-Hâc Kemal Çelebi b. ( ), el-Hâc Mehmed b. Ali, el-Hâc Mehmed b. Ahmed, Musa Halîfe b. Receb, İbrahim Çelebi b. Mehmed ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.
|