|
İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676) cilt: 18, sayfa: 353 Hüküm no: 343 Orijinal metin no: [89a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Vefat eden İmamzâde Mehmed Kadri’nin küçük çocuklarının haraba yüz tutan evindeki hisselerini Sâliha bt. Abdullah’a sattıkları
Mahmiye-i İstanbul’da Avratpazarı kurbunda Canbâziye mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden İmâmzâde Mehmed Kadri Efendi’nin verâseti, zevce-i metrûkeleri Ârife bt. Abdullah ile sulbiye kebîre kızı Hatice ve sulbiye sagīre kızları Fâtıma ve Ayşe ve Emetullah’a ve sulbî sagīr oğulları Şeyh Mehmed Çelebi ve Mustafa Çelebi’ye münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve mütehakkik oldukdan sonra mezbûre Ârife Hâtun ve Perizat Hâtun ve Hatice Hâtun taraflarından husûs-ı âti’l-beyâna vekîlleri olduğu zâtlarını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân Mehmed Çelebi b. Hüseyin ve Ahmed Çelebi b. Mustafa nâm kimesneler şehâdetleri ile şer‘an vekâlet-i sâbite olan Şeyh Mehmed Efendi b. Abdullah vekâleten ve sıgār-ı mezbûrûn Şeyh Mehmed Çelebi ve Mustafa Çelebi ve Fâtıma ve Ayşe ve Emetullah’ın tesviye-i umûrlarıyçün vasiyy-i muhtârları olan Ahmed Ağa b. Mehmed nâm kimesne vesâyeten meclis-i şer‘-i şerîfde zât[ı] ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân hâlâ zevci Hüseyin Çelebi b. Abdullah ve Mustafa Çelebi b. Abdullah nâm kimesne ta‘rîfleri ile mu‘arrefe olan râfi‘atü hâze’l-kitâb Sâliha bt. Abdullah nâm hâtun mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı merkūmun terekesinden olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan müteveffâ-yı merkūmun vakfı olan odalar ve bir tarafdan Haydar Ağa vakfı olan arsa ve bir tarafdan İsmihân Hâtun mülkü ve bir tarafdan tarîk-i hâs ile mahdûd, dâhiliyyesinden iki bâb oda ve bir kiler ve bir dehliz ve tahtânî bir matbah ve bir kiler ve bir su kuyusu ve cüneyne ve kenîfi muhtevî olup [ve] hâriciyyesinde, bir bâb fevkānî oda ve bir sofa ve bir bâb tahtânî oda ve bir ahır ve havlu ve kenîfi müştemil menzil harâbe müşrif olup îcâr olundukda hâsılı harcına vefâ etmediğinden mâ‘adâ verese-i kibâr menzil-i mezbûrdan hisselerini bey‘ murâd etmekle sıgārın dahi hisselerini ma‘an bey‘ sıgāra zarar-ı teşkīsi def‘i her vechile enfa‘ olmağla menzil-i mezbûr sûk-ı sultânîde nidâ ve müzâyede olundukda bin iki yüz yetmiş beş guruşda mezbûr Sâliha üzerinde karâr edip ziyâde ile tâlib-i âhar zuhûr etmeyip ve meblağ-ı mezbûr menzil-i mezbûrun semen-i misli olduğu zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî olan müslimîn ihbârıyla müte‘ayyin olmağın menzil-i mezbûr cümle tevâbi‘ ve levâhıkı ve kâffe-i menâfi‘ ve merâfık ile mezbûre Sâliha’ya meblağ-ı mezbûr bin iki yüz yetmiş beş guruşa bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile bey‘ ve teslîm ol dahi ber vech-i muharrer iştirâ ve tesellüm ve kabz eyledikden sonra semen-i olan meblağ-ı mezbûr bin iki yüz yetmiş guruşu vekâlet ve vesâyetimiz hasebiyle mezbûre Sâliha yedinden tamâmen ahz u kabz eyledik ba‘de’l-yevm menzil-i mahdûd-ı mezkûr mezbûre Sâliha’nın mülk-i müşterâsı olmuşdur, keyfe mâ yeşâ’ ve yahtâr mutasarrıfe olsun dediklerinde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî aşer min şehri Rebî‘ilevvel li sene seb‘a ve semânîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Çelebi b. Ebûbekir, Şaban Efendi el-İmâm, Abdullah b. ( ), Sâlih Efendi b. ( ), Hüseyin Çelebi b. ( ) İbrahim Efendi b. Mehmed, Hüseyin Efendi b. Mehmed Çelebi el-Müezzin.
|