|
İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676) cilt: 18, sayfa: 420 Hüküm no: 433 Orijinal metin no: [115a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ayşe bt. Sefer’in vârisi el-Hâc Halil’in, bey‘ bi’l-istiğlâl yoluyla satılan ev ve kirası hususunda Mustafa b. Mehmed aleyhine açtığı davada sulh sağlandığı
Min hattıhî <> Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde tahrîr için gıbbe’l-iltimâs kıbel-i şer‘-i âlîden irsâl olunan Mevlânâ Şeyh Mehmed Efendi, bi’l-fi‘l orta çavuşu olan umdetü’l-emâcid ve’l-ekârim câmi‘ü’l-mehâsin ve’l-mekârim Ahmed Ağa b. Abdi Ağa’nın Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Kostantıniyye el-mahmiye’de Eyne Hoca mahallesinde sâkin oldukları menziline varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî olan müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i âlî eyledikde mahmiye-i mezbûrede Beyceğiz mahallesinde sâkine iken bundan akdem vefât eden Bayezid Ağa demekle ma‘rûfe Ayşe Hâtun bt. Sefer Efendi’nin li ebeveyn ammisi oğlu ve hasren vârisi olan el-Hâc Halil b. el-Hâc Mustafa nâm kimesne tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu nehc-i şer‘î ve tarîk-i mer‘î üzre şer‘an sâbit olan Musa Efendi b. Şaban nâm kimesne meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda, mahmiye-i merkūmede Molla Gürânî mahallesinde sâkin umdetü’l-emâsil ve’l-akrân bâ‘is-i hâze’l-kitâb Silivrilizâde demekle şehîr Mustafa b. Mehmed mahzarında bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip mezbûr Mustafa Ağa silk-i mülkünde münselik olup medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî’de Lagarî Tekyesi demekle ma‘rûf tekye kurbunda vâki‘ bir tarafdan sâhil-i bahr ve bir tarafdan Mustafa Paşa mülkü ve bir tarafdan Ferruh Kethüdâ vakfı olan bostan ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd dâhilen ve hâricen fevkānî ve tahtânî büyût-ı adîdeyi müştemil olup arsasının senede merhûm-ı mezbûr Hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî vakfına bin yüz akçe mukāta‘a-i kadîmesi ve binâsı mülkü olan menzilin mülk binâsını, bin seksen dört senesi Cemâziyelevvelisi’nin yirmi dördüncü günü müteveffât-ı mezbûre Ayşe Hâtun’a hayâtında bin kıt‘a esedî guruşa bi tarîki’l-istiğlâl bey‘ ve teslîm ol dahi ber vech-i muharrer ba‘de’l-iştirâ ve’l-kabûl semeni olan meblağ-ı mezbûr bin esedî guruşu mezbûre Ayşe Hâtun yedinden tamâmen ahz u kabz eylediğinden sonra mezbûre Ayşe Hâtun menzil-i mahdûd-ı mezkûru gıbbe’t-tahliyyeti’ş-şer‘iyye ve’t-tekābuzi’l-mer‘î merkūm Mustafa Ağa’ya yevm-i mezbûrdan bir sene tamâmına değin yüz elli esedî guruşa îcâr, ol dahi ber vech-i muharrer ba‘de’l-istîcâr ve’l-kabûl, bu mazmûn üzre merkūme Ayşe Hâtun’a mahmiye-i mezbûrede Bâb nâibi olan Ali Efendi b. Sinan imzâsıyla mümzât ve hatmi ile mahtûme ve târih-i mezbûr ile müverraha hüccet dahi verdiğinden sonra mezbûr Mustafa Ağa menzil-i mezkûra ber vech-i muharrer bir sene mutasarrıf olup mezbûre Ayşe Hâtun merkūm Mustafa Ağa’dan meblağ-ı mezbûru kable’l-ahz ve feshi’l-akd vefât etmekle meblağ-ı mezbûr bin esedî guruş ve menzil-i mahdûd-ı mezbûrun ücret-i merkūmesi olan yüz elli esedî guruş min haysi’l-mecmû‘ bin yüz elli esedî guruş bi’l-irsi’ş-şer‘î müvekkilim mezbûr el-Hâc Halil’e intikāl edip hattâ mezbûre Ayşe Hâtun’un vefâtından sonra merkūm Mustafa Ağa meblağ-ı mezbûr bin yüz elli [115b] esedî guruş zimmetinde vech-i muharrer üzre müvekkilim mezbûr el-Hâc Halil’e deyni olduğunu ikrâr dahi ettiğinden sonra bin seksen altı senesi Recebi’nin on ikinci günü ile müverrah medîne-i Edirne kadısı olan İlahîzâde Mehmed Efendi tarafeynden nakl-i şer‘î ile gelip meblağ-ı mezbûru bi’l-vekâle merkūm Mustafa Ağa’dan huzûr-ı hâkimü’ş-şer‘de taleb ve da‘vâ edip hükm-i şer‘î lâhık oldukdan sonra mezbûr Mustafa Ağa dahi ber vech-i muharrer makbûzum olan meblağ-ı mezbûr bin esedî guruşu bundan akdem müteveffât-ı mezbûre Ayşe Hâtun’a hayâtında edâ ve teslîm etmiş idim deyip ba‘dehu meblağ-ı mezbûr bin yüz elli guruş zimmetimde elân müvekkil-i mezbûra deynimdir deyû ikrâr ve i‘tirâf dahi ettiğinden sonra edâdan imtinâ‘ etmekle beynimizde nizâ‘-ı küllî vukū‘undan sonra muslihûn tavassut edip mezbûr Mustafa Ağa ile beynimizde altı yüz esedî guruş üzerine inşâ-i akd-i sulh ettiklerinde ben dahi bi’l-vekâle sulh-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr altı yüz esedî guruşu merkūm Mustafa Ağa yedinden bi’l-vekâle ahz u kabz ettiğimden sonra bâkī beş yüz elli esedî guruşa ve gayrı husûsa müte‘allika cemî‘ de‘âvî ve mütâlebâtdan bi’l-vekâle ben merkūm Mustafa Ağa’nın zimmetini ibrâ-i âmm-ı kātı‘ü’n-nizâ‘la ibrâ ve iskāt edip mezbûr Mustafa Ağa dahi bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûra ve sâir hukūk-ı ma‘lûmeye müte‘allika âmme-i de‘âvî ve mütâlebâtdan müteveffât-ı mezbûrenin ve müvekkil-i mezbûr el-Hâc Halil zimmetlerini ibrâ-i âmm-ı râfi‘ü’l-hısâm ile ibrâ ve iskāt eyledik dedikde. mezbûr Mustafa Ağa mukırr-ı mezbûr Musa Efendi’yi cemî‘ kelimâtında vicâhen ve şifâhen tasdîk ve tahkīk ettiğinden sonra husûs-ı mezbûru Mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr ve ma‘an irsâl olunan İbrahim b. Mustafa ile meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihi inhâ ve takrîr etmeğin mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis aşer min şehri Rebî‘ilevvel li sene seb‘a ve semânîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-emâcid ve’l-ekârim Ahmed Ağa b. Abdi, zahrü’l-akrân Mehmed Çavuş b. Ali, Fahrü’l-ekfâ sarrâcbaşı Ahmed Ağa, mefharü’l-emâsil ve’l-akrân Mehmed Ağa b. Abdülmennân, Mehmed Çavuş b. Ali, Mehmed Çelebi b. Mehmed, es-Seyyid Mehmed Çelebi b. Pîr Mehmed, çukadâr Hasan Beşe b. Ahmed, Mustafa Çelebi b. el-Hâc Halil, Mehmed Çelebi b. el-Hâc Halil ve gayruhüm.
|