.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676)
cilt: 18, sayfa: 429
Hüküm no: 447
Orijinal metin no: [119a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İzmir kadısı Abdullah Efendi’nin İstinye’deki yalısını Handan efendizâde Mehmed Efendi’nin vârisine bey‘ bi’l-istiğlâl yoluyla sattığı

Husûs-ı âti’l-beyânının mahallinde tahrîri için bi’l-iltimâs cânib-i şer‘-i enverden Mevlânâ Abdullah Efendi b. Veliyyüddin irsâl olunup ol dahi sâbıkan Şâm-ı Şerîf pâyesi ile İzmir kadısı olan a‘lemü’l-ulemâ’i’l-izâm efdalü’l-fuzalâ’i’l-fihâm yenbû‘ü’l-fezâ’il ve’l-me‘âlî metbû‘ü’l-efâzıl ve’l-e‘âlî Kasımzâde demekle şehîr Abdullah Efendi b. el-merhûm Mehmed Efendi’nin Dârü’s-saltanati’l-aliyye Kostantıniyye el-mahmiye’de Harâccı Muhyiddin mahallesinde vâki‘ sa‘âdet-hânelerine varıp zeyl-i sahîfede mastûrü’l-esâmî olan müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i mübîn eyledikde mûmâ-ileyh Abdullah Efendi meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda bundan akdem Kandiye kadısı iken emr-i Rabbânî ile vedâ‘-ı âlem-i fânî eden merhûm Handan Efendizâde Mehmed Efendi’nin sulbî sagīr oğlu Abdülbâkī Çelebi’nin tesviye-i umûruna kıbel-i şer‘-i enverden mansûbe vasîsi olan ceddesi Fâtıma Hâtun bt. Yahya muvâcehesinde ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip zikri âtî akdin sudûruna değin yedimde mülküm olup mahrûse-i Galata müzâfâtından İstinye nâhiyesine tâbi‘ Boğazkesen Kal‘ası hâricinde Ali Bey mahallesinde vâki‘ bir tarafdan Emine Hâtun vakfı ve bir tarafdan Abdullah Efendi mülkü ve bir tarafdan sâhil-i bahr ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd, muhavvata-i hâriciyyesi dört bâb oda ve iki sofa ve bir dehliz ve bir tahta-bend ve bir kenîf ve bir matbah ve iki mahzen ve iki kayıkhâneyi [119b] ve muhavvata-i dâhiliyyesi yedi bâb oda ve bir sofa ve bir tahta-bend ve dehliz ve kulleteyn ve bir matbah ve bir kiler ve bir bâb oda ve bir mahzen ve bir kenîf ve bir kayıkhâne müştemil yalı ta‘bîr olunur menzilimi, vasiyy-i mezbûre Fâtıma Hâtun bi tarîki’l-istiğlâl bin yüz seksen iki buçuk esedî guruşa bey‘ ve teslîm ol dahi iştirâ ve tesellüm edip semen-i mezbûru yedinde olan mâl-ı sagīr-i mezbûrdan bana teslîm ve ben dahi kabz eylediğimden sonra menzil-i mezbûru ba‘de’t-tahliyyeti’ş-şer‘iyye ve’t-tekābuzi’l-mer‘î târih-i kitâbdan üç yüz altmış gün tamâmına değin yirmi bir bin iki yüz kırk akçeye bize îcâr ve teslîm ve biz dahi istîcâr ve tesellüm eyledik dediklerinde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î vâki‘ hâli Mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ve terkīm, ba‘dehu ma‘an irsâl olunan Ahmed Çelebi b. Mehmed ile meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihi inhâ ve takrîr etmeğin mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fî gurreti şehri Rebî‘ilâhir li sene seb‘a ve semânîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Süleyman el-İmâm, Ahmed Efendi b. Mehmed Efendi, İvaz Efendi b. Şaban, Mehmed Efendi b. Sefer Efendi, Mustafa Çelebi b. İbrahim Ağa Kethüdâ-yı Hazret-i Efendi.