.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676)
cilt: 18, sayfa: 467
Hüküm no: 496
Orijinal metin no: [133b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


el-Hâc Ali b. Ömer’in çukacı Mehmed Çelebi b. Mustafa’daki alacağının vârislerince tahsil edildiği

Mahmiye-i İstanbul’da Sarı Demirci mahallesi sâkinlerinden iken bundan akdem vefât eden el-Hâc Ali b. Ömer nâm kimesnenin verâseti zevce-i metrûkeleri Hatice bt. Abdullah ve Ayşe bt. Abdullah nâm hâtunlar ile sulbî sagīr oğulları Ömer ve Abdullah’a münhasıra olduğu şer‘an sâbit oldukdan sonra müteveffâ-yı mezbûrun karındaşı oğlu olup mezbûretân Hatice ve Ayşe taraflarından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olup ve sagīretân-ı mezbûretânın vasiyy-i muhtârları olduğunu iddi‘â eden el-Hâc Osman b. Halil meclis-i şer‘-i şerîfde mahrûse-i Galata müzâfâtından Yeniköy nâm karye ahâlîsinden çukacı Mehmed Çelebi b. Mustafa nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Ali hayâtında bi tarîki’l-mudârebe dört yüz yetmiş guruşu mezbûr Mehmed Çelebi’ye def‘ ve teslîm ol dahi ber vech-i muharrer ahz u kabz edip a‘mâl üzre iken mezbûr el-Hâc Ali re’s-i mâl olan meblağ-ı mezbûru kable’l-ahz vefât edip meblağ-ı mezbûr merkūm Mehmed Çelebi yedinde kalıp ve mezbûretân Hatice ve Ayşe müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden kendilere isâbet eden hisselerini vâzı‘ü’l-yed olan mezbûr Mehmed Çelebi’den ve sâir vâzı‘ü’l-yed olanlardan taleb ve da‘vâ ve ahz u kabza ve kendilere îsâle ve kabz ve îsâl mütevakkıf olduğu umûrun küllîsine taraflarından beni vekîl edip ben dahi vekâlet-i mezbûreyi kabûl ettiğimden sonra mezbûr el-Hâc Ali musırran fevt olmağla hâlâ suâl olunup meblağ-ı mezbûr dört yüz yetmiş guruşu bana teslîme mezbûr Mehmed Çelebi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mehmed Çelebi cevâbında müteveffâ-yı mezbûr yedinden meblağ-ı mezbûr dört yüz yetmiş guruşu ber vech-i muharrer kabzını ikrâr, lâkin müdde‘î-i mezbûrun vech-i muharrer üzre vekâlet ve vesâyetini inkâr edicek evvelâ müdde‘î-i mezbûrdan vekâlet-i mezbûresine beyyine taleb olundukda mahalle-i mezbûre sâkinlerinden Ali Bey b. Rüstem ve Murtaza b. Hasan nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka mezbûretân Hatice ve Ayşe müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden kendilere isâbet eden hisselerini vâzı‘ü’l-yed olan mezbûrun terekesinden Mehmed Çelebi’den ve sâir vâzı‘ü’l-yed olanlardan taleb ve da‘vâ ve ahz u kabza ve kendilere îsâle ve kabz ve îsâl mütevakkıf olduğu umûrun küllîsine taraflarından müdde‘î-i mezbûr el-Hâc Osman Ağa’yı bizim huzûrumuzda vekîl edip ol dahi vekâlet-i mezbûreyi kabûl etmiş idi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olup ve sâniyen müdde‘î-i mezbûrun ber vech-i muharrer vesâyetine dahi beyyine taleb olundukda mahalle-i mezbûre sâkinlerinden Osman Beşe b. Mahmud ve Mehmed b. Mustafa nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Ali maraz-ı mevtinde müdde‘î-i mezbûr el-Hâc Osman Ağa’yı sulbî sagīr oğulları mezbûrân Ömer ve Abdullah’a bizim huzûrumuzda vasiyy-i muhtâr nasb ve ihtiyâr edip ol dahi vesâyet-i mezbûreyi kabûl ettiğinden sonra mezbûr el-Hâc Ali musırran fevt olmuş idi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye [134a] şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince müdde‘î-i mezbûr el-Hâc Osman Ağa’ya vech-i muharrer üzre vekâlet ve vekâletine ba‘de’l-hükmi’ş-şer‘î meblağ-ı mezbûr dört yüz yetmiş guruşu müdde‘î-i mezbûr el-Hâc Osman Ağa’ya teslîme mezbûr Mehmed Çelebi’ye tenbîh olundukdan sonra müdde‘î-i mezbûr el-Hâc Osman Ağa meclis-i şer‘-i şerîfde mezbûr Mehmed Çelebi mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip ânifen teslîmine tenbîh olunan meblağ-ı mezbûr dört yüz yetmiş guruşu mezbûr Mehmed Çelebi bana def‘ ve teslîm ben dahi vekâleten ve vesâyeten kabz ve tesellüm eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî gurreti şehri Rebî‘ilâhir li sene seb‘a ve semânîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Sofu Ahmed Efendi b. Osman, keresteci el-Hâc Mehmed b. Abdurrahman, el-Hâc Ramazan b. Hasan, İbrahim Çelebi b. Mehmed, Ebûbekir b. Hüseyin.