|
İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676) cilt: 18, sayfa: 500 Hüküm no: 535 Orijinal metin no: [148b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hüseyin Çavuş b. Abdullah’ın oğlu Mustafa Çelebi’ye babasının eski kölesi Hatice bt. Abdullah’ın terekesinden düşen miras hissesinin verilmesi
Mahmiye-i İstanbul’da Hoca Halil Attâr mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât eden Hüseyin Çavuş b. Abdullah’ın sulbî oğlu ve hasren vârisi olan bâ‘is-i hâze’l-kitâb Mustafa Çelebi nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîfde mahmiye-i mezbûrede Pîrinççi Sinan mahallesi sâkinelerinden iken bundan akdem vefât eden Hatice bt. Abdullah nâm hâtunun cemî‘ malını kabz ve techîz ve tekfînine ve vücûh-ı hayrâta sarfa vasiyy-i muhtârı olmağla terekesine vâzı‘ü’l-yed olan Ali Halîfe b. Abdullah nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûre Hatice babam müteveffâ-yı mezbûr Hüseyin Çavuş’un mu‘takası olmağla velâ’-i itâka cihetinden mezbûr Hatice’nin verâseti bana münha[sı]ra olup ben dahi müteveffât-ı mezbûrenin vesâyetini cemî‘ malında mücîz olmamağla vasiyy-i merkūm Ali Halîfe’ye suâl olunup müteveffât-ı mezbûre Hatice’nin malından makbûzunun sülüsânını bana teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vasiyy-i mezbûr Ali Halîfe [cevâbında] müteveffât-ı mezbûre Hatice’nin malını bi’l-vesâye kabz ettiğini ikrâr, lâkin müdde‘î-i mezbûrun ber vech-i muharrer verâsetini inkâr etmeğin müdde‘î-i mezbûrdan ber vech-i muharrer verâsetine beyyine taleb olundukda zikr olunan Hoca Halil Attâr mahallesi sâkinlerinden Ahmed Efendi b. el-Hâc Mehmed ve es-Seyyid Hasan Çelebi b. Ali nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffât-ı mezbûre Hatice müdde‘î-i mezbûrun babası müteveffâ-yı mezbûr Hüseyin Çavuş’un mu‘takasıdır velâ’-i itâka cihetinden müteveffât-ı mezbûre Hatice’nin verâseti müdde‘î-i mezbûr Mustafa Çelebi’ye münhasıradır gayrı vârisi ve terekesine müstahıkk-ı âhar olduğu ma‘lûmumuz değildir biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince müdde‘î-i mezbûrun ber vech-i muharrer verâsetine ba‘de’l-hükmi’ş-şer‘î müteveffât-ı mezbûre Hatice’nin malından makbûzunun sülüsânını müdde‘î-i mezbûr Mustafa Çelebi’ye def‘ ve teslîm mezbûr Ali Halîfe’ye tenbîh olunmağın mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis aşer min Rebî‘ilâhir li sene seb‘a ve semânîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Osman Bey b. Ahmed, es-Seyyid Mehmed Çelebi b. Hasan, Hüseyin Halîfe b. Abdullah el-Müezzin, Ali Çelebi b. Ahmed ve gayruhüm.
|