|
İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676) cilt: 18, sayfa: 523 Hüküm no: 564 Orijinal metin no: [158a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kamaniçe seferinden dönerken vefat eden yeniçeri Mehmed Beşe b. İnebey’in vârislerinin annesi Hâssa Hâtun ve kardeşi İbrahim olduğu
Vilâyet-i Anadolu’da Bolu sancağında Üveys kazâsına tâbi‘ Sarnıç nâm karye ahâlîsinden olup Dergâh-ı âlî yeniçerilerinin otuz dördüncü ağa bölüğüne mahsûs oda yoldaşlarından iken târih-i kitâbdan beş sene mukaddem Kamaniçe seferi iyâbında Hotin kurbunda Göl nâm mevzi‘de vâki‘ Köprübaşı’nda vefât eden Mehmed Beşe b. İnebey nâm kimesnenin verâseti, vâlidesi Hâssa Hâtun bt. ( ) ile li ebeveyn karındaşı İbrahim’e münhasıra olduğu şer‘an mütehakkik oldukdan sonra mezbûre Hâssa Hâtun’un oğlu ve tarafından husûs-ı âti’l-beyâna ber vech-i âtî vekâlet iddi‘â eden işbu bâ‘isü’l-vesîka mezbûr İbrahim meclis-i şer‘-i şerîfde Veli Beşe b. Osman nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Beşe bundan akdem hayâtında eşyâ-i memlûkesinden bir sarı köhne velense ve bir beyaz köhne velense ve bir köhne yemeni yelek ve bürüncek-i serhaddî ve bir mâ’î cedîd entari ve bir dâr-ı kutnî [158b] şalvar ve bir beyaz kavuk ve bir beyaz ihrâm ve bir kırmızı diz çakşırı ve iki makrama ve iki sarık ve bir beyaz muhattem ve bir uçkur ve bir makramasını mezbûr Veli Beşe’ye îdâ‘ ve teslîm ol dahi istîdâ‘ ve kabz ve tesellüm ettiğinden sonra mezbûr Mehmed Beşe eşyâ-i mezbûreyi merkūm Veli Beşe’den kable’l-ahz vefât edip mârrü’z-zikr eşyâ bi’l-irsi’ş-şer‘î bana ve müvekkilem mezbûre Hâssa Hâtun’a intikāl etmeğin hâlâ mezbûr Veli Beşe’ye suâl olunup ber vech-i muharrer makbûzu olan eşyâ-i merkūmeyi bana [teslîme] tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Veli Beşe cevâbında fi’l-hakīka eşyâ-i mezkûreyi mezbûr Mehmed Beşe yedinden ber vech-i muharrer istibdâ‘ ve kabz ve tesellüm edip hâlâ yedinde mevcûd olduğunu ikrâr, lâkin mezbûr Mehmed Beşe fevt olup mezbûrân Hâssa Hâtun ve İbrahim’in vech-i muharrer üzre vârisi olduklarını ve mezbûrân İbrahim’in vekâletini inkâr etmeğin müdde‘î-i mezbûrdan vech-i muharrer üzre verâset ve vekâletine beyyine taleb olundukda udûl-ı müslimînden olup kazâ-i mezbûra tâbi‘ Karadiken nâm karye ahâlîsinden Mahmud Reis b. Süleyman ve Ali Çelebi b. Musa nâm kimesne li ecli’ş-şehâde mahfil-i kazâya hâzırân olup isre’l-istişhâd, fi’l-hakīka vech-i muharrer üzre vefât eden mezbûr Mehmed Beşe’nin mezbûre Hâssa Hâtun vâlidesi ve müdde‘î-i mezbûr İbrahim li ebeveyn karındaşı olup babaları ismi Mustafa ve vâlideleri ismi mezbûre Hâssa Hâtun ve maskat-ı re’sleri zikr olunan Sarnıç nâm karyedir, müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Beşe’nin verâseti mezbûrân Hâssa Hâtun ve İbrahim’e münhasıradır, bunların gayrı vârisi ve terekesine müstahıkk-ı âhar olduğu ma‘lûmumuz değildir ve mezbûre Hâssa Hâtun tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan kendiye isâbet eden hisse-i şer‘iyyesini mezbûr Veli Beşe’den ve sâir vâzı‘ü’l-yed olanlardan da‘vâ ve talebe ve ahz u kabza ve kendiye îsâle ve kabz ve îsâl mütevakkıf olduğu umûrun küllîsine tarafından oğlu mezbûr İbrahim bizim huzûrumuzda vekîl ve menâbına nâib nasb ve ta‘yîn edip ol dahi vekâlet-i mezbûreyi kabûl etmişdi hâlâ müdde‘î-i mezbûr İbrahim için tereke-i müteveffâ-yı mezbûru merkūm Veli Beşe’den ve sâir vâzı‘ü’l-yed olanlardan vech-i muharrer üzre asâleten ve vekâleten hakk-ı taleb ve ahz vardır biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince ba‘de’l-hükmi’ş-şer‘î eşyâ-i mezkûreyi müdde‘î-i mezbûr İbrahim’e def‘ ve teslîme mezbûr Veli Beşe’ye tenbîh olunmağın mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî ve’l-ışrîn min şehri Rebî‘ilâhir li sene seb‘a ve semânîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Osman Beşe b. Müstakim, Mehmed Beşe b. Muharrem, Mehmed Efendi b. Mehmed, İbrahim Çelebi b. Ahmed Çelebi, Mehmed Ağa kethüdâ-yı muhzırân, Mehmed Ağa Sermuhzırân, Hüseyin Çelebi tâbi‘-i Hazret-i Efendi.
|