|
İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676) cilt: 18, sayfa: 581 Hüküm no: 633 Orijinal metin no: [182b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Aydın Bey’in ölümünden sonra vârislerine intikal eden kölesi Yusuf b. Abdullah’ın “kitabet” sonucu hürriyetini kazandığının tesbiti
Mahmiye-i İstanbul’da Karaman hamamı’nda dellâl olan rıkk-ı sâbıkını mu‘terif olan bâ‘is-i hâze’l-kitâb kara kaşlı kara gözlü orta boylu Efrenciyyü’l-asl Yusuf b. Abdullah nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîfde Hüseyin b. Aydın nâm kimesne mahzarında takrîr-i da‘vâ ve tasvîr-i müdde‘â edip ben mukaddemâ mezbûr Hüseyin’in babası olup vilâyet-i Rumeli’nde İskarya kazâsında Osya nâm karye ahâlîsinden iken vefât edip verâseti zevce-i metrûkesi Ünzile bt. Ahmed nâm hâtun ile sulbiye kebîre kızı Halime’ye ve sulbî kebîr oğlu mezbûr Hüseyin’e münhasıra olan merkūm Aydın Bey’in abd-ı memlûkü olup mezbûr Aydın Bey vefât ettikde irsen veresesi mezbûrûn Hüseyin ve Ünzile ve Halime’ye intikāl eyledikden sonra mezbûr Hüseyin târih-i kitâbdan sekiz sene mukaddem kendi tarafından asâleten ve mezbûretân Ünzile ve Halime taraflarından vekâleten elli kıt‘a esedî guruşa beni kitâbete kat‘ eylemeğin, bedel-i kitâbetim olan meblağ-ı mezbûru mezbûr Hüseyin’e tamâmen edâ edip târih-i mezkûrdan beri hür olmuş iken merkūm Hüseyin tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan olup rakīk olmak üzre bi gayri hakkın bana vaz‘-ı yed eder suâl olunup üzerimden yed-i mubtılası kasr ve izâle ve sebîlim tahliyye olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr mevsûf-ı mezbûr Yusuf’dan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ahrârdan olup mahmiye-i mezbûrede Karaman sûkunda turşucu olan Halil b. Mehmed ile hamam-ı mezbûrda dellâl olan Süleyman b. Mahmud, Mustafa b. Osman ve Ömer b. Ahmed ve Ali b. Bostan ve Şâhin b. Ali ve Ali b. Mehmed nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırûn olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka mezbûr Hüseyin müdde‘î-i mezbûru târih-i mezbûrda bizim huzûrumuzda ber vech-i mübeyyen kendi tarafından asâleten ve mezbûretân Ünzile ve Halime taraflarından husûsü’l-beyâna nehc-i şer‘î ve tarîk-i mer‘î üzre sâbitü’l-vekâle vekîl olmağla vekâleten mevsûf-ı mezbûr Yusuf’u elli kıt‘a esedî guruşa kitâbete kat‘ edip ol dahi kitâbeti kabûl ve meblağ-ı mezbûr elli guruşu bizim huzûrumuzda asâleten ve vekâleten mevsûf-ı merkūm Yusuf yedinden tamâmen ahz u kabz etmeğin mevsûf-ı merkūm Yusuf târih-i mezbûrdan beri sâir ahrâr-ı asliyyîn gibi hür olmuşdur, mezbûr Hüseyin’in yed-i mubtılasının mezbûr Yusuf üzerinden kasr ve izâle olunup sebîli tahliyye olunmak lâzım ve vâcibdir biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz [183a] şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şuhûd-ı mezbûrûnun keyfiyyet-i hâllerini suâl için savb-ı şer‘-i şerîfden irsâl olunan Mevlânâ Mustafa b. Abdülaziz evvelâ zikr olunan Karaman hamamı’na varıp ahâlîsinden Mustafa Beşe b. Receb ve Hasan Beşe b. Şaban ve Hüseyin b. Mehmed ve Ali Beşe b. Koçi ve Hüseyin Beşe b. Mustafa nâm kimesnelerden şuhûd-ı mezbûrdan Süleyman b. Mehmed ve Mustafa b. Osman ve Ömer b. Ahmed ve Ali b. Sinan ve Şâhin b. Ali ve Ali b. Mehmed’in keyfiyyet-i hâllerini suâl edip ve sâniyen Karaman-ı mezbûr kurbunda Hoca Hayreddin mahallesine varıp ahâlîsinden Ahmed Ağa b. Mehmed ve Müezzinbaşı Mehmed Çelebi b. Mehmed ve Ahmed Çelebi b. Mehmed ve Ahmed Beşe b. İsmail ve kayyım Ahmed Çelebi b. Mehmed nâm kimesnelerden şâhid-i mezbûr Şeyh Halil’in keyfiyyet-i hâlini suâl eyledikde her biri şuhûd-ı mezbûrûn için adl ve makbûlü’ş-şehâde olduklarını haber verdiklerini Mevlânâ-ı mezbûr mahallinde tahrîr ve ma‘an ba‘s olunan Veli Beşe b. Halil ile meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihi inhâ ve takrîr etmekle sırren ve alenen ta‘dîl ve tezkiyye olunduklarından sonra şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince mevsûf-ı mezbûrun hürriyetine ba‘de’l-hükm ve’l-kazâ yed-i mubtılasının kasr ve izâlesine müdde‘î-i mezbûra tenbîh olunup ve sebîli tahliyye olunmağın mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis aşer min şehri Rebî‘ilâhir li sene seb‘a ve semânîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Çelebi b. Ahmed, Hasan Çelebi b. Ahmed, Hasan Çelebi b. İbrahim, el-Hâc Osman b. Ömer, Mehmed b. Mehmed, Hüseyin b. Receb.
|