.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676)
cilt: 18, sayfa: 609
Hüküm no: 673
Orijinal metin no: [194b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hacı Mustafa b. Hacı Memi’nin mirasının vârisleri arasında taksimi

Fi’l-asl vilâyet-i Anadolu’da medîne-i Ankara’da hisar dâhilinde Minâreli Mescid mahallesinde sâkin olup bundan akdem vefât eden el-Hâc Mustafa b. el-Hâc Memi’nin verâseti, medîne-i mezbûrede sâkine zevc-i metrûkesi Ayşe Hâtun bt. Abdullah ile sulbiye kebîre kızları Hatice ve Fâtıma ve sulbiye sagīre kızı Şerife ve mahmiye-i İstanbul’da Karabaş mahallesinde sâkine zevce-i metrûkesi İsmihân Hâtun bt. Abdullah ile sulbî sagīr oğlu İsmail ve sulbiye sagīre kızı Ayşe’ye münhasıra ve tashîh-i mes’eleleri kırk sekiz sehimden olup sihâm-ı mezbûreden üçer sehim mezbûretân Ayşe ve İsmihân’dan her birine ve on dört sehmi sagīr-i mezbûr İsmail’e ve yedişer sehmi benât-ı mezbûrândan her birine isâbet eylediği lede’ş-şer‘i’l-bâhir sâbite ve zâhir oldukdan sonra mezbûre İsmihân zâtı ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân Hasan Efendi b. Mustafa ve Mustafa Ağa b. Mehmed ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olmağın meclis-i şer‘-i şerîf-i Nebevî’de, müteveffâ-yı mezbûrun li ebeveyn er karındaşı ve sagīre-i mezbûre Şerife’nin kıbel-i şer‘-i kavîmden? mansûb vasîsi olup tereke-i müteveffâ-yı mezbûra vâzı‘ü’l-yed olan fahrü’l-eimme el-Hâc Mehmed Efendi nâm kimesne mahzarında, kendi tarafından asâleten ve sagīrân-ı mezbûrân İsmail ve Ayşe’nin kıbel-i şer‘den mansûbe vasîsi olmağla vesâyeten ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûrun hîn-i vefâtında medîne-i mezbûrede yanında mevcûde olan mecmû‘ terekesi mezbûr el-Hâc Mehmed Efendi yedinde olan mümzâ ve mahtûm defter-i kassâm-ı askerî nâtık olduğu üzre techîz ve tekfîn mesârifi ihrâcından sonra yüz yirmi beş kıt‘a esedî guruşa bâliğ olup ve hâlâ ben dahi hâkim-i muvakki‘-i a‘le’l-kitâb hazretleri huzûrunda müteveffâ-yı mezbûr zimmetinde mütekarrir ve ma‘kūdun-aleyh olan iki bin akçe mehr-i müeccelimi şuhûd-ı udûl ile isbât edip ba‘de’l-hükm mezbûr el-Hâc Mehmed Efendi yedinden ahz u kabz edip ve müteveffâ-yı mezbûr hayâtında benim ve sagīrân-ı mezbûrânın nafakaları için farz ve takdîr ettirip yedimde olan hüccet-i şer‘iyye nâtıka olduğu üzre şühûr-ı ma‘lûmede güzeşte dokuz yüz akçe nafaka-i ma‘rûza-i müsbete ki min haysi’l-mecmû‘ iki bin dokuz yüz akçeyi müşârün-ileyh el-Hâc Mehmed Efendi yedinden tamâmen ahz u kabz eylediğimden sonra sahhe’l-bâkī on iki bin yüz yirmi akçe kalmağla meblağ-ı mezkûrdan tashîh-i mezbûr üzre bana isâbet eden nısf semen hissem olan yedi yüz elli yedi akçe ve sagīr-i mezbûr İsmail’e isâbet eden üç bin beş yüz otuz dört akçe ve sagīre-i mezbûre Ayşe’ye isâbet eden bin yedi yüz altmış yedi akçe ki min haysi’l-mecmû‘ altı bin elli dokuz akçeyi mezbûr el-Hâc Mehmed Efendi yedinden asâlet ve vesâyet-i mahkiyeleri hasebiyle bi’t-tamâm ve’l-kemâl ahz u kabz eyledim ba‘de’l-yevm mehr-i müeccel-i mezkûrumdan ve nafaka-i mezkûreye sarf eylediğim meblağ-ı mezbûr dokuz yüz akçeden ve benim ve sagīrân-ı mezbûrânın hisse-i mezkûrelerinden mezbûr el-Hâc Mehmed Efendi yedinde ve zimmetinde bir akçe ve bir habbe kalmayıp zimmeti berî olmuşdur dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘i’l-mu‘teberi’l-vicâhî mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis aşer min Cemâziyelevvel li sene seb‘a ve semânîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-eimme Hasan Efendi b. Mustafa el-İmâm, Fahrü’l-eşbâh Mustafa Ağa b. Mehmed, Osman Çelebi b. Ömer, İbrahim Çelebi Serbölük, Habib b. Abdülmennân.