|
İstanbul Mahkemesi 20 Numaralı Sicil (H. 1099-1100 / M. 1688-1689) cilt: 56, sayfa: 290 Hüküm no: 363 Orijinal metin no: [77b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Miri mukataa toprağında değirmen tasarruf ederken varisi olmadan ölen Mustafa’nın mal ve eşyasının Beytülmal’a kalacağı
Düstûr-ı mükerrem müşîr-i müfahham nizâmü’l-âlem müdebbir-i umûri’l-cumhûr bi’l-fikri’s-sâkıb mütemmim-i mehâmmi’l-enâm bi’r-re’yi’s-sâib mümehhid-i bünyâni’d-devleti ve’l-ikbâl müşeyyid-i erkânü’l-izzeti ve’l-iclâl el-mahfûf bi-sünûfi avâtifi’l-meliki’l-a‘lâ İstanbul’da sadâret-i uzmâ ve vekâlet-i kübrâ kāimmakāmı olan vezîrim ( ) paşa edâmallâhu [te‘âlâ] iclâlehû ve akzâ kuzâtü’l müslimîn evlâ vülâtü’l-muvahhidîn ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn vârisü ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn hüccetü’l-hakkı ale’l-halki ecma‘în el-muhtas bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-Mu‘în Mevlânâ İstanbul Kādısı zîde fezâ’iluhu tevkî‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki bin doksan yedi senesine mahsûb olmak üzere beytülmâl mukāta‘asını deruhde eden Hasan nâm kimesne Dersa‘âdetime arzuhâl edip elinde olan berât-ı şerîfde mukāta‘a-i mezbûre toprağında vâki‘ olan beytülmâl ve hâssa mukāta‘adan hâsıl kayd olunup mukāta‘a-i mezbûre toprağında Gediksu nâm mevzi‘de iki göz değirmene mutasarrıf <> olan Mustafa nâm kimesne bilâ-vâris fevt olup emlâk ve eşyâsını mukāta‘a tarafından zabt olunmuşiken Âsitâne’de Bostancıbaşı ustası oğlu imiş deyü muhallefâtını geri taleb edip te‘addî eylediklerini bildirip mîrî mukāta‘a toprağında vâki‘ olan beytülmâl ve mukāta‘a hâsıl kayd olunmağla vârisi olmadığınca [olmadıkca] Bostancı tarafından ve âhardan müdâhale olunmamak bâbında emr-i şerîfim recâ etdiği ecilden hâzine-i âmiremde mahfûz olan Bursa mukāta‘ası defterlerine nazar olundukda mukāta‘a-i mezbûreyi bundan akdem emîni olanlar ne minvâl üzere zabt edegelmişler ise geri ol minvâl üzere zabt u rabt etdirile ve şart-ı iltizâmına tâbi‘ olan yerlerde defterde ve derkenârında vâkı‘a olan beytülmâl-ı âmire ve hâssa ve mâl-ı gâib ve mâl-ı mefkūd ve abd-i âbık yeniçeri beytülmâlından mâ‘adâsı zabt u rabt etdirile ve dahi taht-ı iltizâmında olan yerlerde çayır ve bağ ve bahçelerin öşürlerin kānûn-ı kadîm üzere alınıp kadîmden olunagelmişe muhâlif te‘addî ve âhardan bir ferde dahl ve ta‘arruz etdirilmeye deyü mukāta‘a-i mezbûrun iltizâmı mahallinde mastûr ve mukayyed bulunduğu derkenâr olunup arz olundukda imdi derkenârı mûcebince amel olunmak fermânım olmuşdur buyurdum ki hükm-i şerîfim vardıkda bu bâbda sâdır olan emrim üzere amel edip dahi mukāta‘a-i mezbûre toprağında yeniçeri beytülmâlından gayrı vâki‘ olan beytülmâl-ı âmme ve hâssa mukāta‘aya hâsıl kayd olunmağla müteveffâ-yı mezbûr Mustafa’nın zâhirde vâris-i ma‘rûf ve ma‘rûfesi yoğise beytülmâle âid olup mukāta‘a tarafından kabz olunan muhallefâtı için Bostancı ustası oğlu imiş deyü vesâir bahâne ile kimesneyi müdâhale etdirmeyip cânib-i mîrîye gadr ve zarar olunmakdan ve hilâf-ı şer‘ ve kānûn kimesneye iş etdirmekden ihtirâz edesiz. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.
Tahrîren fi’l-yevmi’l-hâdî ışrîn min şehri Rebî‘ülevvel li-sene mi’e ve elf.
Be sahrâ-i Edirne.
|