.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 20 Numaralı Sicil (H. 1099-1100 / M. 1688-1689)
cilt: 56, sayfa: 297
Hüküm no: 373
Orijinal metin no: [80b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Sefere çıkan ordunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere İstanbul ve civarında yaşayan Yahudilerin tespit edilerek vergilerinin alınması

Mukābele şüd fi’l-asl.

Düstûr-ı mükerrem müşîr-i müfahham nizâmü’l-âlem müdebbir-i umûri’l-cumhûr bi’l-fikri’s-sâkıb mütemmim-i mehâmmi’l-enâm bi’r-re’yi’s-sâib mümehhid-i bünyâni’d-devle ve’l-ikbâl ve müşeyyid-i erkânü’l-izzeti ve’l-iclâl el-mahfûf bi-sünûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ Âsitâne-i sa‘âdetimde sadâret-i uzmâ olan vezîrim Ömer Paşa edâmallâhu te‘âlâ iclâlehû ve akzâ kuzâti’l-müslimîn ve evlâ vülâti’l-muvahhidîn ma‘denü’l-fezâ’ili ve’l-yakīn vârisü’l-ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn hüccetü’l-hakkı ale’l-halki ecma‘în el-muhtas bi-mezîdi inâyeti’l-meliki’l-Mu‘în İstanbul ve Galata ve Haslar ve Üsküdar kādıları zîdet fezâ’iluhüm ve kıdvetü’l-emâcidi ve’l-a‘yân Âsitâne-i sa‘âdetimde Darbhâne emîni olup hâlâ muharrir ta‘yîn olunan Mustafa zîde mecduhû ve kıdvet-i erbâbü’t-tahrîr ve’l-kalem Harâc muhâsebesi hulefâsından Mehmed Halife zîde kadruhû tevkî‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki; bundan akdem bilâd-ı islâmiye zâd ü zevâd ziyâde ve teksîr eden emn ü emân ve râhat-i âlemyân olan ve Hâzine-i âmire’nin kesreti ve emvâl-i mukarrer ve gayrı mukarrerenin vefreti zamânlarında hudûd-ı islâmiye dâhilinde sâkin <> memâlik-i mahrûsede mütemekkin olan cümle re‘âyâ fukurâsından harâc-ı şer‘î fazl ve noksân üzere taleb ve Hazîne-i âmirem defterlerinde kayd olunup sinîn-i sâbıkda zıll-i zalîl-i hüsrevânîde âsûde ve hoşhâl olup bâ-husûs memâlik-i mahrûsede sâkin ve mütemekkin olan Yahudi tâifesinden beher sene tahsîl oluna gelen cizye şey’-i kalîl olup kendilere imhâl olunduğundan her vechile mütereffihü’l-bâl olup el-hâletü hâzihî birkaç <> seneden beri düşmen-i dîn kefere-i bed-âyin-i dalâil-karîn demmerehümullâhi ilâ yevmi’d-dînin tuğyânları olup Rumelinde olan bilâd-ı islâmiyeden istilâlarından her sene asâkir-i islâm sefer-i hümâyûnum taraf be taraf memûr olmağla mühimmât ve levâzım ve mevâcibleri için harc ve sarf olunan akçeden Hazîne-i âmireme kıllet ve beytülmâle zarûret olup ve hâlâ bu sene dahi küffâr-ı dûzah karînin bilâd-ı islâmiyeden bazı mahallere ve kılâ‘-ı islâmiyeden olan muhâfızîne erişdirdikleri zarar ve gezendleri sebebiyle iktizâ-i gayret ve hamiyyet-i dîn ahz-ı intikām-ı kefere-i bed-âyin olduğundan bi-avnillâhi’l-meliki’l-Mennân evvel bahâr-ı berâhin âsarda vilâyet-i Anadolu’da ve Rumeli’nden cemî‘an tekâlîf-i islâmiye ile mükellef olan cumhûr-ı müslimîn asâkir-i muvahhidîn ile “ve câhidû fî sebîlillâhi hakka cihâdihi” ayet-i kerîmesi misdâk-ı sa‘âdet meşhûnu üzere mütevekkilen ale’llâhi’l-meliki’l <> müste‘ân gazâ ve cihâda azîmet ve ahz-ı intikām-ı düşmen-i dîn bedgerdâna nişancı olunup asâkir-i islâmın sefer-i nusret-eserde zâd ü zevâdeleri için küllî hazîne tedâriki lâzım ve herkese i‘ânet mühim olunmağın nefs-i İstanbul dâhilinde ve hâricinde Eyüb kazâsına tâbi‘ Hasköy ve Südlüce vesâir mahallerinde Galata ve Üsküdar kazâlarına tâbi‘ Karadeniz Boğazı’nda vâki‘ Kavakhisar’ına varınca deryânın iki tarafında ve karada sâkin ve mütemekkin olan Yahudi tâifesinin emred ve mürâhik olup harâc-ı şer‘î taleb olunmak bi-hasebi’ş-şer‘i ve’l-kānûn câiz olanların gerek evkāf-ı selâtîn re‘âyâsı ve gerek sâirlerdir ale’l-infirâd a‘lâ ve evsat ve ednâ i‘tibârıyla harâc-ı şer‘î taleb olunmak üzere ta‘yîn olunan muharrir-i mûmâ-ileyh ve kâtib ma‘rifetleriyle ale’l-esâmî defter olunup ve defter-i mûcebince her bir neferden râyic fi’l-vakt olan dirhem-i şer‘î olmak <<üzere>> hesâbı üzere a‘lâsından sekiz yüz on altı akçe ve evsatından dört yüz sekiz akçe ve ednâsından iki yüz dört akçe harâc-ı şer‘îyeleri bin yüz senesine mahsûb olmak üzere [81a] tahsîl ve ordu-yı hümâyûnuma irsâl ve mühimmât-ı seferiye için teslîm-i Hazîne-i âmire etdirmeniz bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki; hükm-i şerîfimle ( ) vardıkda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîlü’l-kadrım mûcebince amel edip dahi kat‘â te’hîr ve tevakkuf eylemeyip nefs-i İstanbul ve zikr olunan kazâlarda sâkin olan Yahudi tâifesinin gerek evkāf-ı selâtîn re‘âyâsı ve gerek sâir bi’l-cümle a‘lâ evsat ve ednâ i‘tibârıyla tahrîr ve ale’l-esâmî sebt-i defter edip muktezâ-i şer‘î üzere tasrîh olunan harâc-ı şer‘îlerini bir gün evvel tahsîline mübâşeret ve itmâmına ikdâm ve ihtimâm ve sa‘y-i mâlâ kelâm eyleyesiz ve sen ki vezîr-i müşârun-ileyh ve siz ki kādılar ve muharrir ve kâtibsiz sefer-i hümâyûnum zamânı karîb ve vaktin dahi te’hîre müsâ‘adesi olmamağla şöyle ki fermânım üzere tahrîr ve tahsîl husûsunda emr-i şerîfimi vardıkda bir dürlü özr-i bahâne ile te’hîr ve terâhî üzere olup şekl-i âhar için bir daha arz edelim deyü ihmâl ve müsâmaha ederseniz bu bâbda özr ve cevâbınız mesmû‘-ı hümâyûnum olmayıp ecdâd-ı izâmım enârallâhu te‘âlâ berâhinehüm ervâh-ı tayyibeleri için ziyâde mes’ûl ve mu‘âteb olmanızı mukadder bilesiz ana göre cümleniz mukayyed ve ittifâk üzere mücidd ü sâ‘î olup cemâ‘at be cemâ‘at ale’l-esâmî defterlerini imzâ edip ve mühürleyip ordu-yı hümâyûnuma irsâl ve itmâm-ı hizmet eyleyip bir ferde himâyet ve bir şahsa sıyânet ile a‘lâyı ednâ ve evsat a‘lâ tahrîr ve bir nefer ketm etmekden ihtirâz edip muharrir-i mûmâ-ileyhin yanına mu‘temedün aleyh kâtibler ta‘yîn ve hîn-i tahrîrde muharrire ma‘rifet-i şer‘le i‘ânet etdirdesiz ve siz ki muharrir ve kâtibsiz siz dahi kemâl-i sadâkat ile sarf-ı makderet edip tahrîr bahânesiyle celb-i mâl ve fukarâya zulm ve te‘addî eylemeyip câdde-i hakdan udûl ve inhirâf eylemeyesiz. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.

Tahrîren fî’l-yevmi aşer şehri Muharremi’l-harâm li-sene mi’e ve elf.

Sahrâ-i Edirne.