.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 20 Numaralı Sicil (H. 1099-1100 / M. 1688-1689)
cilt: 56, sayfa: 299
Hüküm no: 374
Orijinal metin no: [81a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Sefere çıkan ordunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere İstanbul ve civarında yaşayan Yahudilerin tespit edilerek vergilerinin alınması

Düstûr-ı mükerrem müşîr-i müfahham nizâmü’l-âlem müdebbir-i umûri’l-cumhûr bi’l-fikri’s-sâkıb mütemmim-i mehâmmi’l-enâm bi’r-re’yi’s-sâib mümehhid-i bünyâni’d-devleti ve’l-ikbâl müşeyyid-i erkânü’s-sa‘âdet, ve’l-iclâl [el-mahfûf] bi-sünûfi avâtifi’l-meliki’l-a‘lâ Âsitâne-i sa‘âdetimde sadâret-i uzmâ ve vekâlet-i kübrâ kāimmakāmı olan vezîrim Ömer Paşa edâmallâhu te‘âlâ iclâlehû ve akzâ kuzâtü’l müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn hüccetü’l-hakkı ale’l-halki ecma‘în vâris-i ulûmü’l-enbiyâ ve’l-mürselîn el-muhtas bi-mezîdi inâyeti’l-meliki’l-Mu‘în İstanbul ve Galata ve Haslar ve Üsküdar kādıları zîdet fezâ’ilühüm ve kıdvetü’l-emâcidi ve’l-a‘yân Âsitâne-i sa‘âdetimde Darbhâne emîni olup hâlâ muharrir ta‘yîn olunan Mustafa zîde mecduhû ve kıdvet-i erbâbü’t-tahrîri ve’l-kalem harâc muhâsebesi hulefâsından Mehmed Halife zîdet kadruhû tevkî‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki; bundan akdem bilâd-ı islâmiyenin emn ü emânı ve Hazîne-i âmiremin kesreti ve emvâl-i mukarrere ve gayr-i mukarrerenin vefreti zamânlarında hudûd-ı islâmiyye dâhilinde sâkin memâlik-i mahrûsede mütemekkin olan cümle re‘âyâ fukarâsından harâc-ı şer‘î fazl ve noksân üzere taleb ve Hazîne-i âmirem defterlerine kayd olunup sinîn-i sâbıkada zıll-i zalîl-i hüsrevânîde âsûde ve hoşhâl olup bâ-husûs memâlik-i mahrûsemde sâkin ve mütemekkin olan Yahudi tâifesinden beher sene tahsîl oluna gelen cizye şey’-i kalîl her vechile mütereffihü’l-bâl olup el-hâletü hâzihî birkaç seneden beri düşmen-i dîn kefere-i dalâlet-karîn demmerehümullâhu te‘âlâ yevme’d-dînin tuğyânları Rumeli’nde olan bilâd-ı islâmiyyee istîlâlarında her ne asâkir-i islâm sefer-i hümâyûnuma taraf be-taraf memûr olmağıla mühimmât ve levâzım ve mevâcibleriçin harc [81b] ve masraf olunan akçeden Hazîne-i âmireme kıllet ve beytülmâle zarûret hâsıl olup ve hâlâ bu sene dahi küffâr-ı dûzah-karîn bilâd-ı islâmiyeden bazı mahallerde ve kılâ‘-ı islâmiyeden olan muhâfızîne erişdirdikleri zarar ve gezendleri sebebiyle def‘-i mazarrat-ı a‘dâ muktezâ-i gayret ve hamiyyet-i dîniyye dahi olduğundan bi avn[ilâh]i’l-meliki’l-Mennân evvel bahâr-ı berâhin-âsarda vilâyet-i Anadolu’da ve Rumelinden cemî‘an tekâlîf-i islâmiye ile mükellef olan cumhûr-ı müslimîn asâkir-i muvahhidîn ile “ve câhidû fî sebîlillâhi hakka cihâdihi” ayet-i kerîmesi üzere mütevekkilen ale’llâhi’l-meliki’l-müste‘ân gazâ ve cihâda azîmet ve ahz-ı intikām-ı düşmen-i dîne nişancı olunup asâkir-i islâmın sefer-i nusret-âsârda zâd u zevâdeleri için küllî hazîne tedâriki lâzım ve herkese i‘ânet mühim olunmağın nefs-i İstanbul dâhilinde ve hâricinde Eyüb kazâsına tâbi‘ Hasköy ve Südlüce vesâir mahallerinde ve Galata ve Üsküdar kazâlarına tâbi‘ Karadeniz Boğazı’nda vâki‘ Kavakhisar’ına varınca [deryânın iki] tarafında ve karada sâkin ve mütemekkin olan Yahudi tâifesinin emred ve mürâhik olup harâc-ı şer‘î taleb olunmak bi-hasebi’ş-şer‘i ve’l-kānûn câiz olanların gerek evkāf-ı selâtîn re‘âyâsı ve gerek sâirlerdir ale’l-infirâd a‘lâ ve evsat ve ednâ i‘tibârıyla harâc-ı şer‘î taleb olunmak üzere ta‘yîn olunan muharrir-i mûmâ-ileyh ve kâtib ma‘rifetleriyle ale’l-esâmî defter olunup ve defter mûcebince her bir neferinden râyic mine’l-vakt olan dirhem-i şer‘î üzere a‘lâsından sekiz yüz on altı akçe ve vasatından dört yüz sekiz akçe ve ednâsından iki yüz dört akçe harâc-ı şer‘îyeleri bin yüz senesine mahsûb olmak üzere tahsîl ve ordu-yı hümâyûnuma irsâl ve mühimmât-ı seferiye için teslîm-i Hazîne-i âmirem etdirilip dahi nefs-i İstanbul ve zikr olunan kazâlarda sâkin ve mütemekkin olan Yahudi tâifesinin gerek evkāf-ı selâtîn re‘âyâsı ve gerek sâirleridir bi’l-cümle a‘lâ ve evsat ve ednâ i‘tibârıyla tahrîr ve ale’l-esâmî sebt-i defter edip muktezâ-i şer‘ üzere tasrîh olunan harâc-ı şer‘îlerin bir gün evvel tahsîline mübâşeret ve itmâmına ikdâm-ı tâmm ve ihtimâm-ı mâlâ kelâm eyleyesiz ve sen ki vezîr-i müşârun-ileyhsiz ve siz ki kādılar ve muharrir kâtiblerisiz sefer-i hümâyûn zamânı karîb ve vaktin dahi te’hîre müsâ‘adesi olmamağla şöyle ki fermânım üzere tahrîr ve tahsîl husûsunda emr-i şerîfimi vardıkda bir dürlü bahâne ile te’hîr ve terâhî üzere olup şekl-i âhar için bir daha dahi arz edelim deyü ihmâl ve müsâmaha ederseniz bu bâbda özr ve cevâbınız mesmû‘-ı hümâyûnum olmayıp ecdâd-ı izâmım enârallâhu te‘âlâ berâhinehüm ervâh-ı tayyibeleri için ziyâde mes’ûl ve mu‘âteb olmanızı mukadder bilesiz ana göre cümleniz mukayyed ve ittifâk üzere mücidd ü sâ‘î olup cemâ‘at be-cemâ‘at ale’l-esâmî defterlerini imzâlayıp ve mühürleyip ordu-yı hümâyûnuma irsâl ve itmâm-ı hizmet eyleyip bir ferde himâyet ve bir şahsa sıyânet ile a‘lâyı ednâ ve evsatı a‘lâ tahrîr ve bir nefer ketm eylemekden ihtirâz edip muharrir-i mûmâ-ileyhin yanına mu‘temedün aleyh kâtibler ta‘yîn ve hîn-i tahrîrde ma‘rifet-i şer‘le i‘ânet etdirdesiz ve siz ki muharrir ve kâtibsiz siz dahi kemâl-i sadâkat ile sarf-ı makderet edip tahrîr bahânesiyle celb-i mâl ve fukarâya zulm eylemeyip câdde-i hakdan udûl [ü] inhirâf eylemeyesiz deyü mâliye tarafından emr-i şerîfim verilmekle mûcebince amel olunmak bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki; vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim ve mâliye tarafından dahi verilen fermân-ı celîlü’l-kadrım mûcebince amel edip dahi min ba‘d hilâfına rızâ ve cevâz göstermeyesiz. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.

Tahrîren fî evâ’ili şehri Muharrem li-sene mi’e ve elf.

Sahrâ-i Edirne.

Evvelâ ma‘lûm beyâz lâzım.