.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697)
cilt: 57, sayfa: 148
Hüküm no: 67
Orijinal metin no: [22b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kasap esnafının kestikleri hayvanların baş ve ayaklarını paçacı esnafından başkalarına satmamaları

Mahmiye-i İstanbul’da paçacı tâifesinin kethudâları olan Murad Beşe b. İbrahim ve yiğitbaşıları olan Abdülbaki b. Hasan ve Ömer b. İbrahim ve Mustafa b. Hasan ve Ebûbekir b. Murtaza ve Hasan b. Hüseyin ve Ali b. Hasan ve Ahmed b. Mustafa ve Ali b. Mehmed ve Salih b. Hüseyin ve Murad b. Mehmed ve Mustafa b. Nasuh nâm kimesneler ile Niso v. Kolomarti ve diğer Niso v. Kolo ve Pal v. Niso nâm zimmîler ve sâirleri dîvân-ı hazret-i sadrazamîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i şerîf-i âlîde mahmiye-i mezbûrede kasablar kethudâsı <> Mehmed Beşe b. Mustafa ve ihtiyârlarından Mustafa b. Muslu ve İvaz b. Durmuş ve Ali b. Mehmed ve Osman Beşe b. Abdullah ve el-Hâc Mehmed b. Mustafa ve Şaban b. Mustafa ve İbrahim b. Mehmed ve Mustafa b. Abdullah ve Ali Beşe b. Yakub ve sâirleri mahzarlarında herbiri üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip zikrolunan kasab tâifesinin selhhânelerinde zebh olunan koyun ve keçi başı ve ayakları kadîmü’l-eyyâmdan bizim metâ‘ımız olmağla yedimizde olan hücec-i şer‘iye mûcebince kasab tâifesi dâimâ sayf ü şitâda zebh etdikleri koyun ve keçi başı ve ayaklarını narh-ı cârî üzere bize bey‘ biz dahi başhânemizde ba‘de’t-tabh narh-ı cârî üzere ibâdullâha bey‘ edegelip ahvâlimiz bu vech üzere muntazam iken mezbûrûn kasab tâifesi kesâd zamanı olan yaz vaktinde zebh etdikleri koyun ve keçi başı ve ayaklarını metâ‘ımızdır deyü bize verip eyyâm-ı şitâda zebh etdikleri koyun ve keçi başı ve ayaklarını bize vermeyip hufyeten ziyâde bahâ ile âhara vermeleriyle kârhânelerimiz mu‘attal ve ahvâlimiz muhtell ü müşevveş olup bize gadr eylediklerini târih-i kitâb senesi Cumâdelûlâ’sının yirmi sekizinci günü taraf-ı Saltanat-ı aliyye’ye <> arzuhâl eylediğimizde kadîmden olageldiği vech üzere kasab tâifesi selhhânelerinde zebh etdikleri koyun ve keçi başı ve ayaklarını narh-ı cârî üzere paçacı tâifesine verip kadîmden olagelene muhâlif iş etdirilmemek bâbında yedimize emr-i şerîf-i âlîşân dahi ihsân olunmuşdur. Hâlâ suâl olunup kadîmden olageldiği vech üzere metâ‘ımız olan mârrü’z-zikr baş ve ayağı sayf ü şitâda narh-ı cârî üzere bize bey‘a mezbûrûna tenbîh olunmak matlûbumuzdur deyü târih-i mezbûr ile müverraha ve mazmûn-ı münîfi min-külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhlarına muvâfık bir kıt‘a emr-i şerîf-i cihân-mutâ‘ ibrâz etmeleriyle gıbbe’s-suâl mezbûrûn kasab tâifesi cevâblarında fi’l-hakīka kazıyye vech-i muharrer üzere olup zikrolunan koyun ve keçi başı ve ayakları paçacı tâifesinin metâ‘ları … [olmağla] kadîmü’l-eyyâmdan ilâ hâze’l-ân sayf ü şitâda selhhânelerinde zebh olunan koyun ve keçi başı ve ayaklarını narh-ı cârî üzere paçacı tâifesine bey‘ onlar dahi başhânelerinde tabh ve ibâdullâha bey‘ edegeldiklerini herbiri ikrâr u i‘tirâf etmeğin [23a] mûcebince zikrolunan baş ve ayağı âhara <> vermeyip kadîmden olageldiği vech üzere paçacı tâifesine narh-ı cârî üzere bey‘a mezbûrûna ba‘de’t-tenbîh mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min-Cumâdelâhire li-sene seb‘a ve mie ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Umdetü erbâbü’t-tahrîr ve’l-kalem Mustafa Efendi Tezkire-i evvel, umdetü ashâbi’t-tastîr ve’r-rakām Mehmed Efendi, umdetü’l-eşbâh ve’l-a‘yân Yusuf Bey Ser-çavuşân, fahrü’l-akrân ve’l-ekfâ Muhzır el-Hâc Mehmed Ağa.