İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 151 Hüküm no: 71 Orijinal metin no: [23b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Kilis Kadısı Mehmed Efendi b. İbrahim’in ölen eşi Emetullah bt. Ahmed’e olan borcundan çocuğu İbrahim’in hissesini ödemesi Medîne-i Üsküdar’da Arakıyeci mahallesi sâkinelerinden iken bundan akdem vefât eden Emetullah Hatun bt. Ahmed b. Mehmed’in verâseti zevc-i metrûkü sâbıkā Kilis kadısı olan Mehmed Efendi b. İbrahim ile sadrî sagīr oğlu İbrahim b. Mehmed’e münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyen oldukdan sonra sagīr-i mezbûr İbrahim’in tesviye-i umûruna kıbel-i şer‘den mansûb vasîsi olan Mehmed Çavuş b. Ali meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mezkûr Mehmed Efendi mahzarında bi’l-vesâye üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffât-ı mezbûre Emetullah Hatun’un hâl-i hayatında mezkûr Mehmed Efendi zimmetinde hatt u hatmini hâvî işbu deyn temessüğü nâtık olduğu üzere cihet-i karz-ı şer‘îden sekiz yüz yirmi guruş hakkı olup kable’l-ahz mezbûrun zimmetinde iken merkūme Emetullah Hatun fevt olup meblağ-ı mezbûrun rub‘u olan iki yüz beş guruşu mezbûr Mehmed Efendi’nin hissesine ve mâ‘adâsı olan altı yüz on beş guruşu sagīr-i mezbûr İbrahim’in selâse erba‘ hissesine isâbet etmekle meblağ-ı mezbûr altı yüz on beş guruşu sagīr-i mezbûr için taleb eylediğimde edâdan imtinâ‘ eder suâl olunup alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mehmed Efendi cevâbında fi’l-hakīka hatt u hatmini hâvî zikrolunan temessüğüm nâtık olduğu üzere mezbûre Emetullah Hatun’a cihet-i mezbûreden sekiz yüz yirmi guruş zimmetimde edâsı lâzım deynim olup kable’l-ahz fevt olmağla iki yüz beş guruşu benim rub‘ hisseme ve altı yüz <> on beş guruşu sagīr-i mezbûrun selâse erba‘ hissesine isâbet etmekle meblağ-ı mezbûr elân zimmetimde lâzımü’l-edâ deynimdir lâkin meblağ-ı mecmû‘-ı mezbûr sekiz yüz yirmi guruş mukābelesinde beş yüz guruş kıymet-i şer‘iyesi olan altı karat siyah minalı bir elmas yüzüğümü bin yüz altı senesi şehr-i Rebî‘ülevvel’i gurresinde medîne-i Üsküdar’da merhûme Vâlide Sultân-ı Atîk Câmi‘-i şerîfi kurbünde sâkin olduğum menzilde hayatında mezbûre Emetullah Hatun’a irhân ve teslîm ol dahi irtihân ve kabûl ve kabz ve tesellüm etmişidi. Hâlâ deyn-i mezbûru yedinden ahz ve zikrolunan yüzüğün aynı mevcûd ise aynı bana reddolunup müstehlek ise kıymet-i şer‘iyesi olan beş yüz guruş deyn-i mezbûrun ol mikdârından tenkīs olunmak murâdımdır deyicek gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr mezbûr Mehmed Efendi’den sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden olup müteveffât-ı mezbûrenin hayatında zâtını ârifân kasaba-i Tophâne’de Ağahamamı kurbünde sâkin Hüseyin Çelebi b. Süleyman ve Çukurhan’da sâkin es-Seyyid Mehmed Çelebi b. es-Seyyid Ahmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka işbu mezkûr Mehmed Efendi zevcesi müteveffât-ı mezbûre Emetullah Hatun bt. Ahmed b. Mehmed’e cihet-i mezbûreden zimmetinde deyni olan sekiz yüz yirmi guruş mukābelesinde yedinde mülkü olup beş yüz guruş kıymet-i şer‘iyesi olan altı karat siyah minalı bir elmas yüzüğünü bin yüz altı senesi şehr-i Rebî‘ülevvel’i gurresinde medîne-i Üsküdar’da merhûme Vâlide Sultân-ı Atîk Câmi‘-i şerîfi kurbünde sâkin olduğu menzilde mezbûre Emetullah Hatun bt. Ahmed b. Mehmed’e hayatında bizim huzûrumuzda irhân ve teslîm ol dahi irtihân ve kabûl ve kabz ve tesellüm etmişidi. Biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi [24a] ederiz deyü herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde şâhidân-ı mezbûrân mahalleleri ahâlîsinden sırren ve alenen ta‘dîl ve tezkiye olundukda şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle deyn-i mezbûrdan sagīr-i merkūmun hissesini vasîyy-i mezbûra edâya ve mezbûr Mehmed Efendi[ye] tenbîh ve rehn-i mezkûr elmas yüzüğün aynı mevcûd ise aynı red değil ise kıymet-i şer‘iyesi olan beş yüz guruş deyn-i merkūm sekiz yüz yirmi guruşun ol mikdârdan tenkīs olunmak üzere vasîyy-i mezbûra ba‘de’t-tenbîh mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-ışrîn min-Cumâdelâhire li-sene seb‘a ve mie ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Ağa Ser-muhzırân, el-Hâc Mustafa Kethudâ-yı muhzırân, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Mustafa Çelebi b. Şaban, Ali Çelebi b. Bali.