.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697)
cilt: 57, sayfa: 163
Hüküm no: 80
Orijinal metin no: [27a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Şeyh Abdullah Efendi b. Murad’ın menzil vakfı

Elhamdü lillâhi’l-vâkıfu alâ küllî hâli’l-muttali‘ alâ mâ-câle fi’l-bâli âlimü’l-gaybi ve’ş-şehâdeti’l-kebîri’l-müte‘âl ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidi erbâbü’l-kemâl Muhammedi’l-mevsûf bi-mekârimi’l-ahlâk ve ekârimi’l-hısâl ve alâ âlihî ve sahbihî hayru sahbu ve âl ve ba‘d işbu kitâb-ı müşgîn-nikābın tahrîrine bâ‘is ü bâdî ve bu hitâb-ı sıhhat-nisâbın tastîrine sebeb ve dâ‘î oldur ki mahmiye-i İstanbul’da Başçı el-Hâc Mahmud mahallesinde sâkin fahrü’l-meşâyihi’l-kirâm eş-Şeyh Abdullah Efendi b. Murad hazretleri taraf-ı bâhirü’ş-şereflerinden vakf-ı âti’l-beyânı ikrâra ba‘dehû da‘vâ-yı rücû‘a ve istirdâda vekîl olduğu İbrahim Çelebi b. Ahmed ve Mahmud Çelebi b. Ömer nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan Osman Efendi b. Abbas nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i enver ve mahfil-i dîn-i münîf-i ezherde vakf-ı câi’z-zikri li-ecli’t-tescîl mütevellî nasb olunan Süleyman Efendi b. Abdullah mahzarında bi’l-vekâle ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip müvekkil-i mûmâ-ileyh eş-Şeyh Abdullah Efendi vakf-ı âtî sudûruna değin silk-i mülkünde münselik olup mahalle-i merkūmede vâki‘ bir tarafdan Nevbahar mahallesi avârızına meşrûta vakf menzil ve bir tarafdan Abdullah nâm kimesne vakfı olan menzil ve iki tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd dâhiliyesi tahtânî iki bâb oda ve bir sofa ve hamam ve bi’r-i mâ ve bahçe ve hâriciyesi iki bâb fevkānî oda ve kenîf altında ahırı müştemil menzilini hasbeten lillâhi’l-meliki’s-samed ve taleben li-merzâti’r-rabbi’l-ahad vakf-ı sahîh-i muhalled ve habs-i sarîh-i müebbed ile vakf u habs edip şöyle şart eyledi ki mâdâm lâbis-i libâs-ı hayat ola menzil-i mezkûra kendi mutasarrıf olup dilerse sâkin ve dilerse âhara îcâr eyleye ve ba‘de vefâtihî evlâdı ve ümm-i veledleri Hamide ve Kâmile iştirâk-i seviy üzere mutasarrıflar olup dilerlerse sâkinler olup ve dilerler ise âhara îcâr edip gallesine mutasarrıf olalar ve mezbûretân Kâmile ve Hamide’nin fevtlerinden sonra menzil-i mezkûra vech-i meşrûh üzere yine kendi evlâdı ve evlâd-ı evlâdı ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdı ile’l-inkırâz mutasarrıf olalar ve ba‘de’l-inkırâz mahalle-i merkūme zimmetine? …? meşrûta ola ve vakf-ı mezbûrun tebdîl ve tağyîri merreten ba‘de uhrâ yedinde ola ve mürûr-ı eyyâm ile [27b] şart-ı mezkûreye ri‘âyet müte‘azzire olursa galle-i vakf-ı mezbûr mutlaka fukarâ-yı Müslimîne sarf oluna deyü ta‘yîn-i şurût ve ta‘yîn-i kuyûd edip bundan akdem mütevellî-i merkūma teslîm ol dahi vakfiyet üzere kabz ve mütevellîlerin sâir evkāfda tasarrufları gibi tasarruf eylesin dedikde gıbbe’t-tasdîkı’l-mer‘î vekîl-i mezbûr inân-ı kelâmı semt-i vifâkdan <> cânib-i şikāka atf edip vakf-ı akār İmâm-ı a‘zam hümâm-ı efhâm Ebû Hanife el-Kûfî -cûziye bi’l-hayr ve kûfiye- mezheb-i hatîrlerinde gayr-ı lâzım olduğundan mâ‘adâ İmâm-ı Rabbânî tilmiz-i sânî Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî hazretleri katında vâkıf menfa‘at-i vakfı nefsine şart etmekle vakf bâtıl olur binâen alâ zâlik vakf-ı mezbûrdan bi’l-vekâle rücû‘ eyledim mütevellî-i merkūm menzil-i mersûmu müvekkil-i mûmâ-ileyhe teslîm eylesin dedikde mütevellî-i reşîd cevâb-ı [bâ-sevâba] mütesâddî olup eğerçi hâl bast olunan minvâl üzeredir. Lâkin İmâm-ı efdal tilmiz-i evvel hazret-i Ebû Yusuf mezheb-i hatîr[in]de vâkıf mücerred vakaftü demekle vakf şart-ı mezkûra mukārin dahi olursa sahîh olup sıhhat ise imâm-ı mûmâ-ileyh katlarında lüzûmu …? müfârık değildir deyü teslîmden imtinâ‘ ve husûmet ve nizâ‘ edip hâkim-i muvakki‘-i sadr-ı kitâb tûbâ-lehû ve hüsnü-meâb hazretleri huzûrunda müterâfi‘ân ve herbiri mübtegāsınca fasl u hasma tâlibân olduklarında hâkim-i müşârün-ileyh lâ-zâle müşârün bi’l-beyân-ileyh hazretleri dahi tarafeynin kelâmını ısgā ve temhîd mebânî-i hayrı evlâ görüp alâ kavli men‘ yerâhu vakf-ı mezbûrun sıhhat ve lüzûmuna hükmetmeğin min-ba‘d vakf-ı mezbûr sahîh ve lâzım olup naks ve nakzına mecâl muhâl oldu ve ibtâl ve ta‘tîl adîmü’l-ihtimâl oldu cerâ zâlik.

Ve hurrire fî gurre-i Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene seb‘a ve mie ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Osman Efendi b. Yahya, Mahmud b. Mehmed, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Mehmed Efendi [b.] Ahmed el-kâtib ve gayruhum mine’l-huzzâr.

Yevmü’l-erba‘a fî 3 Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene 1107

Yevmü’l-hamîs fî 4 Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene 1107