|
İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 165 Hüküm no: 81 Orijinal metin no: [27b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hacı Halil Ağa b. Durak ile hanımı Fâtıma Hatun bt. Hasan Usta’dan intikal eden evi varislerin Müderris İshak Efendi b. Ali’ye sattıkları
Mahmiye-i İstanbul’da Üskübî mahallesi sükkânından olup vilâyet-i Rumeli’nde Bergos kazâsına tâbi‘ Balihoca nâm karyede bundan akdem vefât eden el-Hâc Halil Ağa b. Durak b. Abdurrahman’ın verâseti zevce-i metrûkesi Fâtıma Hatun bt. Hasan Usta b. Abdullah ile li-ebeveyn ammi oğlunun oğlunun oğlu Yunus Bey b. Nurullah’a münhasıra olup kable’l-kısme mezbûre Fâtıma Hatun fevt olup verâseti li-ebeveyn er karındaşları Mehmed ve Mustafa ve Abdullah ve li-ebeveyn kız karındaşı Afife nâm hatuna münhasıra ve tashîh-i meseleleri bi-tarîkı’l-münâsahati’ş-şer‘iye yirmi sekiz sehimden olup sihâm-ı mezbûreden yirmi bir sehimi mezkûr Yunus Bey’e ve ikişer sehimi mezbûrûn Mehmed ve Mustafa ve Abdullah’dan herbirine ve bir sehimi merkūme Afife Hatun’a isâbet eylediği şer‘an zâhir ve müte‘ayyen oldukdan sonra mezbûrûn Yunus Bey ve Mehmed ve Mustafa ve Abdullah asâleten ve mezkûre Afife Hatun tarafından husûs-ı âti’z-zikre vekîl olduğu zâtını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân mezbûrân Abdullah ve Mustafa şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan umdetü’l-kuzât Hüseyin Efendi b. Hasan Efendi vekâleten ve müteveffâ-yı evvel-i mezbûr hayatında mâ-ba‘d fevtine izâfet ile sülüs mâlını utekā ve atîkatına vasiyyet edip musırrân fevt olmağla tenfîze vasîyy-i şer‘îsi olan Abdullah Efendi b. Muslihiddin vesâyeten meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde bâ‘isü hâze’l-kitâb fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm zübdetü’l-muhakkıkīni’l-fihâm İshak Efendi b. Ali mahzarında herbiri ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan ba‘zen Mehmed Bey mülkü <> ve ba‘zen mahalle-i mezbûre müezzinine meşrûta vakf menzil ve bir tarafdan ba‘zen Mahmud b. Abdullah ve ba‘zen el-Hâc Hüseyin mülkü ve iki tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd ve hâriciyesinin tabaka-i ulyâsında beş bâb oda ve iki sofa ve bir orta sofa ve kenîf ve tabaka-i vüstâda dört bâb oda ve tahtında ahır ve su kuyusu ve musluk ve havlu ve dâhiliyesinin tabaka-i ulyâsında bir kubbeli oda ve bir tûlânî oda bir bâb âhar oda ve bir yan odası ve bir orta sofa ve bir tahta-bend ve kenîf ve tabaka-i vüstâda bir bâb oda ve bir sofa ve bir kiler ve matbah ve kenîf ve tahtânî bir matbah ve bir musluk ve havluyu müştemil mülk menzil müteveffâ-yı mezbûrun ile’l-vefât yedinde mülk ve hakkı olup ba‘de’l-vefât ırsen veresesi mezbûrûna isâbet edip lâkin merhûm-ı mezbûr el-Hâc Halil Ağa hayatında ber-vech-i muharrer mâ-ba‘d fevtine izâfet ile sülüs mâlını utekā ve atîkatına vasiyyet edip musırrân fevt olmağla menzil-i mahdûd-ı mezbûr kırk iki sehimden i‘tibâr olunup sihâm-ı mezbûreden sülüsü olan on dört sehim vasiyyet-i mezbûreye ve sülüsânı olan yirmi sekiz sehimi bâlâda zikrolunan vech üzere bi-tarîkı’l-münâsahati’ş-şer‘iye bize ve müvekkile-i mezbûre Afife Hatun’a ırsen isâbet edip kābil-i kısmet olmayıp <> safka-i vâhide ile bey‘ olunmak enfa‘ ve evlâ olmağla biz dahi menzil-i mezbûru sûk-ı sultânîde nidâ ve müzâyede etdirip ragabât-ı nâs münkatı‘a oldukda mûmâ-ileyh İshak Efendi üzerinde bin dört yüz elli guruşda karâr edip ziyâde ile tâlib-i âhar olmayıp ve meblağ-ı mezbûrun [28a] mezbûr menzil-i mezbûrun semen-i misli idiği sikāt-ı makbûlü’l-kelimât ihbârlarıyla zâhir ve müte‘ayyen olmağla biz dahi menzil-i mahdûd-ı mezbûrun mecmû‘unu bi-cümleti’t-tevâbi‘ ve’l-levâhık ve kâffetü’l-hukūk ve’l-merâfık tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî bey‘-ı bât-ı sahîh-i şer‘î ile mûmâ-ileyh İshak Efendi’ye semen-i misli olan bin dört yüz elli guruşa asâleten ve vekâleten ve vesâyeten bey‘ ve temlîk ve teslîm edip ol dahi iştirâ ve kabûl ve temellük ve tesellüm eyledikden sonra semen-i mezbûrun bin dört yüz elli guruşun sülüsü olan dört yüz seksen üç guruşu ve bir sülüsü vech-i muharrer üzere vasiyyet-i merkūme için bi’l-vesâye ve mâ‘adâyı sülüsânı olan dokuz yüz altmış altı guruş ve iki sülüsü münâsaha-i merkūme üzere herbirimiz asâleten ve vekâleten mûmâ-ileyh İshak Efendi yedinden tamamen ahz u kabz eyledik min-ba‘d menzil-i mahdûd-ı mezbûr mûmâ-ileyh İshak Efendi’nin mülk-i müşterâsı olmuşdur keyfe mâ yeşâ’ mutasarrıf olsun dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î yine Yunus Bey meclis-i şer‘de mûmâ-ileyh İshak Efendi mahzarında ikrâr u i‘tirâf edip merhûm Bıçakcı Sinan vakfından icâre-i mu‘accele ve beher mâh kırk beş akçe ücret-i müeccele ile müstakillen taht u tasarrufunda olup menzil-i mezkûr-ı mahdûd vakfdan olan vakf menzile muttasıl eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmireyi hâvî tûlen on dokuz zirâ‘ ve arzen on sekiz zirâ‘ bi-hesâbı terbî‘î üç yüz kırk iki zirâ‘ arsayı bâ-izn-i mütevellî mûmâ-ileyh İshak Efendi’ye yüz elli guruş bedel mukābelesinde bey‘ ve tefvîz ol dahi tefevvüz ve kabûl edip bedel-i ferâğ olan meblağ-ı mezbûru yüz elli guruşu yedinden ahz u kabz eyledim min-ba‘d arsa-i mezbûre mûmâ-ileyhin dâhil-i havza-i tasarrufu olmuşdur benim alâkam kalmadı dedikde gıbbe’t-tasdîkı’l-mu‘teberi’l-vicâhî mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fî <> gurre-i Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene seb‘a ve mie ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’l-müderrisîn Abdullah Efendi b. Rasûl, Receb Efendi b. Mehmed el-kādî, Mustafa Efendi b. Ahmed, Hamza Efendi sâkin-i Çerâğī Hamza, umdetü’l-müderrisîn Yahya Efendi Hüsamzâde, Hidâyetullah Efendi b. Şeyhî, Süleyman Efendi b. Osman, Receb Efendi Nâib-i kapan.
|