İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 174 Hüküm no: 89 Orijinal metin no: [30a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Reşidli Hacı Ahmed b. Mustafa’nın terekesini elinde bulunduran Hacı Mehmed’in terekeden kalan parayı varislere teslimi Diyâr-ı Mısrî’de vâki‘ medîne-i Reşid ahâlîsinden olup mahmiye-i İstanbul’da Rüstempaşa Câmi‘-i şerîfi kurbünde Kādı Ali Efendi hânında müsâferet vechi üzere sâkin iken bundan akdem vefât eden el-Hâc Ahmed b. Mustafa bin İvaz el-Gûrî’nin verâseti zikrolunan Reşid sâkinlerinden zevce-i metrûkesi Hatice bt. Abdülmennan ile sulbî kebîr oğlu Mehmed Çelebi ve sulbî sagīr oğulları Mustafa ve Ali ve sulbiye sagīre kızı Râbia’ya münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyen oldukdan sonra mezbûr Mehmed Çelebi kendi tarafından asâleten ve yedinde olan mazmûnu müsbet hüccet-i şer‘iye nâtık olduğu üzere sıgār-ı mezbûrûnun vasîyy-i muhtârları olmağla vesâyeten ve mezbûre Hatice’nin husûs-ı âti’l-beyâna vekîl-i şer‘îsi olmağın vekâleten meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde müteveffâ-yı mezbûrun tereke-i vâfiyesini ba‘de’l-kabz verese-i mezkûrûna îsâle vasî nasb olunmağla terekesine vâzı‘u’l-yed olduğu mütehakkık olan el-Hâc Mehmed bin el-Hâc Ali mahzarında bi’l-asâle ve mezbûre Hatice’nin husûs-ı âti’l-beyâna vekîl-i şer‘îsi olmağın vekâleten meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde müteveffâ-yı mezbûrun tereke-i vâfiyesini ba‘de’l-kabz verese-i mezkûrûna îsâle vasî nasb olunmağla terekesine vâzı‘u’l-yed olduğu mütehakkık olan el-Hâc Mehmed b. Ali mahzarında bi’l-asâle ve bi’l-vesâye ve bi’l-vekâle üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Ahmed bin yüz beş senesi Şa‘bâni’l-mu‘azzamı’nda mahmiye-i mezbûrede vâki‘ hân-ı mezkûrede fevt olup biz diyâr-ı âharda olmağla mezbûr el-Hâc Mehmed müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden işbu yedimde olan defter-i kassâm nâtık olduğu üzere bi’l-vesâye bir yük otuz bin üç yüz dört sağ akçesini ahz u kabz ve kendi mesârifine sarfla istihlâk etmeğin zimmetinde hakkımız olmağla bundan akdem meblağ-ı mezbûrun asâleten ve vesâyeten ve vekâleten on bir bin dört yüz akçesini ahz u kabz edip bâkī bir yük on sekiz bin dokuz yüz dört akçe zimmetinde kalmağın suâl olunup alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr el-Hâc Mehmed cevâbında bâlâda zikri mürûr etdiği vech üzere müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Ahmed’in terekesinden ber-mûceb-i defter-i kassâm bi’l-vesâye bir yük otuz bin üç yüz dört sağ akçe ahz u kabz ve kendi mesârifine sarfla istihlâk etmekle meblağ-ı bâkī-i mezbûr bir yük on sekiz bin dokuz yüz dört sağ akçe olan zimmetinde verese-i mezkûrûna deyni olduğunu ikrâr u i‘tirâf etmeğin alâ mûcebi i‘tirâfihî meblağ-ı bâkī-i mezbûr bir yük on sekiz bin dokuz yüz dört sağ akçeyi mezbûr Mehmed Çelebi’ye edâ ve teslîme mezbûr el-Hâc Mehmed’e tenbîh birle mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis aşer min-şehri Recebi’l-mürecceb li-sene seb‘a ve mie ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Abdülbaki Efendi b. İbrahim, Ahmed Efendi b. Hüseyin, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Mustafa Çelebi b. Şaban, Receb b. Süleyman, Ahmed b. Ahmed, Küçük İbrahim Çelebi b. Ahmed ve gayruhum mine’l-huzzâr.