İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 238 Hüküm no: 151 Orijinal metin no: [49a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Abdullah Çelebi b. Hasan Ağa’nın Murad Beyoğlu Çiftliği’nin kendisine hibe edildiğini ispat ettiği
Vilâyet-i Rumeli’nde Bergos kazâsına tâbi‘ Hocabâli nâm karye sükkânından iken bundan akdem vefât eden el-Hâc Halil Ağa b. Durmuş b. Ali’nin verâseti zevce-i metrûkesi Fâtıma Hatun bt. Hasan Ağa ile min-ciheti’l-usûbeti’n-nesebiye li-ebeveyn ammi Abdurrahman’ın sulbî oğlu Hasan’ın sulbî oğlu Nurullah’ın sulbî kebîr oğlu Yunus nâm kimesneye münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyen oldukdan sonra mezbûr Yunus meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde müteveffâ-yı mezbûrun kayını işbu râfi‘u’l-kitâb Abdullah Çelebi b. Hasan Ağa mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mezbûr Abdullah Çelebi tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan olup karye-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan [49b] kezâ oğulları menzili ve bir tarafdan mer‘â ve bir tarafdan nehr-i Ergene ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd hâricen ve dâhilen büyût-ı adîde ve kiler ve fırın ve eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmire ve anbâr ve su kuyusu ve harman yeri ve ahır ve iki dönüm bağ ve âsiyâbı müştemil Murad Beyoğlu Çiftliği demekle ma‘rûf çiftlik ta‘bîr olunur mülk menziline ve çiftlik-i mezbûrda mevcûd altı çift kara sığır öküzü ve bir çift camus öküzü ve bir çift camus ineği ve on altı re’s kara sığır ineği ve yedi re’s kısrak ve otuz iki re’s kısır kara sığır ineği ve tosun ve dana ve bir araba ve iki balta çereşnesiyle bir pulluk demiri ve iki saban demiri ve bi’l-cümle çiftlik-i mezbûr âlâtına bi-gayr-ı hakkın vâzı‘u’l-yed olmuşdur hâlâ suâl olunup çiftlik-i mezbûr ile içinde mevcûd zikrolunan devvâb ve mevâşî ve âlât-ı mezkûreden bana isâbet eden selâse-i erba‘ hisse-i şer‘iyemden kasr-ı yed ve mahâllinde bana teslîme mezbûr Abdullah Çelebi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Abdullah Çelebi cevâbında çiftlik-i mezbûr ile içinde mevcûd devâb ve mevâşî ve âlât-ı mezkûreyi merhûm-ı mezbûr el-Hâc Halil Ağa kendi yedinde mülk ve hakkı olduğu hâlde târih-i kitâbdan on bir sene mukaddem fâriğan ani’ş-şevâgil hâl-i hayatında bana hîbe-i sahîha-i şer‘iye ile hîbe ve temlîk ve teslîm edip ben dahi meclis-i hîbede ittihâb ve kabûl ve temellük ve kabz ve mezbûrun fevtine değin on sene mâlikâne tasarruf eylediğimden sonra mezbûr el-Hâc Halil Ağa fevt oldukda bin yüz altı senesi Cumâdelûlâ’sının dördüncü günü müdde‘î-i mezbûr Yunus asâleten ve mezbûre Fâtıma’nın vekîl-i şer‘îsi olmağla es-Seyyid Hüseyin b. es-Seyyid Mehmed ve İbrahim Çelebi b. Abdullah şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan Mehmed Çelebi b. Abdullah vekâleten Bergos kadısı olan Abdülcelil Efendi b. İsmail huzûrunda çiftlik-i mezbûru ve içinde olan sâlifü’z-zikr devâb ve mevâşî ve âlâtı benden taleb ve da‘vâ etdiklerinde ben dahi müteveffâ-yı mezbûrun ber-vech-i muharrer hîbe-i sahîha ile hîbe ve temlîkini karye-i mezbûre ahâlîsinden Abbas b. Mehmed ve Hüseyin b. Eyüb ve diğer Hüseyin b. Mehmed ve Çorlu kazâsına tâbi‘ Göbekli nâm karyeden Pehlivan Hasan Beşe b. Mehmed nâm kimesneler şehâdetleriyle mezbûrânın muvâcehesinde şer‘an isbât etmekle kadı-i mezbûr Abdülcelil Efendi dahi emlâk-ı mezbûreyi bana hükm ve mezbûrânı bî-vech mu‘ârazadan men‘ edip husûs-ı mezbûru nâtık işbu hüccet-i şer‘iyeyi tahrîr eyledikden sonra tekrar müdde‘î-i mezbûr Yunus mâh-ı mezbûrun beşinci günü çiftlik-i mezbûra ve mûris-i müteveffâ-yı mezbûrun sâir terekesine müte‘allika âmme-i da‘vâdan kadı-i mezbûr huzûrunda benim zimmetimi ibrâ-i âmm-ı kātı‘ü’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt etmekle işbu hüccet-i uhrâ tahrîr olunmuşidi deyü da‘vâyı def‘ ve kadı-i mezbûr Abdülcelil Efendi’nin imzâsıyla mümzât ve hatmiyle mahtûme ve herbirinin mazmûnu min-külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhuna muvâfık iki kıt‘a hüccet-i şer‘iye ibrâz etmeğin gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr mezbûr Abdullah Çelebi’den zikrolunan hüccetlerin mazmûnlarını mübeyyene beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden zeyl-i hüccet-i mezkûrlarda isimleri mastûr olan şühûddan olup kazâ-i mezbûra tâbi‘ Sevindik nâm karye ahâlîsinden İmâm Mustafa Efendi b. Mehmed ve İnanlı nâm karyeden es-Seyyid Hüseyin Efendi b. es-Seyyid Mehmed li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka mezbûr el-Hâc Halil Ağa’nın fevtinden sonra bin yüz altı senesi Cumâdelûlâ’sının dördüncü günü müdde‘î-i mezbûr Yunus asâleten ve mezbûre Fâtıma’nın vekîl-i şer‘îsi olan mezbûr Mehmed Çelebi vekâleten bâlâda tahrîr ve tavsîf olunan Murad Beyoğlu Çiftliği demekle ma‘rûf çiftliği ve içinde mevcûd sâlifü’z-zikr devâb ve mevâşî ve âlâtı işbu mezbûr Abdullah Çelebi’den da‘vâ eylediklerinde ol dahi mezbûr el-Hâc Halil Ağa on bir sene mukaddem ber-vech-i muharrer hîbe-i sahîha-i şer‘iye ile kendiye hîbe ve temlîk ve teslîm kendi dahi meclis-i hîbede ittihâb ve kabûl ve kabz ve müteveffâ-yı mezbûrun fevtine değin on sene mâlikâne tasarruf etmekle mülk-i mevhûbu olduğunu karye-i mezbûreden mezbûrûn Abbas b. Mehmed ve Hüseyin b. Eyüb ve diğer Hüseyin b. Mehmed ve Çorlu kazâsına tâbi‘ Göbekli nâm karyeden mezbûr Pehlivan Hasan Beşe b. Mehmed şehâdetleriyle bizim huzûrumuzda isbât edip kadı-i mezbûr Abdülcelil Efendi dahi zikrolunan çiftliği mezbûr Abdullah Çelebi’ye hükm ve mezbûrânı mu‘ârazadan men‘ edip işbu hücceti tahrîr eyledikden sonra tekrar müdde‘î-i mezbûr Yunus mâh-ı mezbûrun beşinci günü çiftlik-i mezbûra ve mûrisi müteveffâ-yı mezbûrun sâir terekesine müte‘allika âmme-i da‘vâdan yine kadı-i mezbûr huzûrunda işbu mezbûr Abdullah Çelebi’nin zimmetini ibrâ-i âmm-ı kātı‘ü’n-nizâ‘la kezâlik huzûrumuzda ibrâ ve ıskāt edip işbu hüccet-i uhrâ tahrîr olunmuşidi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle müdde‘î-i mezbûr Yunus bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup [50a] mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-ışrîn min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene seb‘a ve mie ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-kuzât Hüseyin Efendi b. Hasan, Serdar Mustafa Ağa b. Hasan, Abdullah Efendi b. Muslihiddin el-imâm, Ahmed Ağa b. Abdurrahim, Ali Ağa b. Abdullah, el-Hâc Mahmud b. ( ) ve gayruhum.
|