İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 264 Hüküm no: 166 Orijinal metin no: [57a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Osman Reis b. İsmail’in un bedelinden alacağı olduğu iddiasıyla Sarbanbaşı Abdullah Ağa b. Hüseyin’e açtığı davayı ispat ettiği
Fi’l-asl vilâyet-i Rumeli’nde kasaba-i Rusçuk sâkinlerinden olup hâlâ mahmiye-i İstanbul’da Aksaray kurbünde sâkin işbu râfi‘u’l-kitâb Osman Reis b. İsmail nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde hâlen Servânbaşı [Sarbanbaşı] olan Abdullah Ağa b. Hüseyin nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip târih-i kitâbdan dört sene mukaddem mahrûse-i Belgrad’da beher on iki vakıyyesi bir guruşa olmak üzere üç bin dokuz yüz altmış vakıyye dakīki mezbûr Abdullah Ağa’ya üç yüz otuz guruşa bey‘ ve teslîm ol dahi nefsi’çün iştirâ ve kabûl ve tesellüm edip semen-i mezbûr zimmetinde bâkī kalmışidi hâlâ taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Abdullah Ağa cevâbında müdde‘î-i mezbûr Osman’dan beher vakıyyesi bir guruşa zikrolunan dakīki târih-i mezbûrda Sarvânbaşı [Sarbanbaşı] olan Mustafa Ağa’ya ber-vech-i muharrer bey‘ edip (…) kâtibi olmağla kabzına memûr olan etbâ‘ına tevzî‘ etmişidim deyü kendi iştirâ ve kabzını inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyene beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden ve târih-i mezbûrda mahrûse-i merkūmda ticâret üzere olup hâlâ mahmiye-i mezbûrede Hasır İskelesi kurbünde (…) Mustafa …? hânı demekle ma‘rûf hânda sâkin olan Şaban Çelebi b. Receb ve Âşık Paşa mahallesinde sâkin Mustafa b. İbrahim nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka târih-i kitâbdan dört sene mukaddem mahrûse-i Belgrad’da her on iki vakıyyesi bir guruşa olmak üzere müdde‘î-i mezbûr Osman Reis mülkü olan üç bin dokuz yüz altmış vakıyye dakīkini işbu mezbûr Abdullah Ağa’ya üç yüz otuz guruşa bey‘ ve teslîm edip mezbûr Abdullah Ağa kendi nefsi’çün bizim huzûrumuzda iştirâ ve kabûl ve tesellüm etmişidi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’l-hâdî aşer min-şehri Ramazani’l-mübârek sene [1]107
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Ağ b. <> İbrahim, el-Hâc Halil Efendi b. Mehmed, Mehmed Efendi b. Hüseyin, el-Hâc Mehmed Efendi b. ( ), es-Seyyid Mehmed Efendi b. Mustafa, Mustafa b. İbrahim.
Yevmü’s-sebt fî 19 min-şehri Ramazani’l-mübârek sene 1107
|