.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697)
cilt: 57, sayfa: 273
Hüküm no: 173
Orijinal metin no: [59b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Şamizâde Mustafa Efendi b. Mehmed’in Minkarizade Abdullah Efendi para vakfına olan borcunu zamanında ödemezse evini satıp borcu vakfa ödemek üzere Hacı İbrahim b. Ahmed’i vekil tayin ettiği

Mahmiye-i İstanbul’da Kadırga limanı kurbünde Şehsüvar mahallesinde sâkin Şâmizâde Mustafa Efendi b. Mehmed Efendi meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde merhûm Minkārîzâde Abdullah Efendi’nin nukūd-ı mevkūfesine evlâdiyet ve meşrûtiyyet üzere mütevellî olan umdetü’l-müderrisîni’l-kirâm Ahmed Efendi b. el-merhûm Mustafa Efendi mahzarında ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip silk-i mülkümde münselik olup mahmiye-i mezbûrede vâki‘ iki tarafdan İbrahim Hanzâde mülkü ve bir tarafdan ba‘zen benim mülküm ve ba‘zen Mehmed Çelebi mülkü ve bir tarafdan kal‘a duvarını mahdûd hâricen ve dâhilen büyût-ı adîde ve hamam ve mâ-i cârîyi müştemil menzilimi târih-i kitâbdan beş sene mukaddem vakf-ı mezbûra kāimmakām-ı mütevellî olan gāib ani’l-meclis Mehmed Efendi’ye üç bin beş yüz guruşa bi-tarîkı’l-istiğlâl bey‘ u teslîm ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve tesellüm ve semeni olan meblağ-ı mezbûr üç bin beş yüz guruşu yedinde olan mal-ı vakf-ı mezbûrdan bana def‘ u teslîm ben dahi bi’t-tamam ahz u kabz etdiğimden sonra mütevellî-i mezbûr Mehmed Efendi menzil-i mezbûru ba‘de’t-tahliyeti’ş-şer‘iye ve’t-takābuzi’l-mer‘î târih-i kitâbdan bir sene tamamına değin üç yüz elli guruşa îcâr ve teslîm ben dahi istîcâr ve kabûl etdiğimden sonra menzil-i mezbûrda beş sene sâkin olmağla asl-ı mal-ı mezbûr üç bin beş yüz guruş ile ücret-i mezkûr üç yüz elli guruşu dört sene tecdîd-i istiğlâl olmadan sâkin olmağla ecr-i misliyesi olan bin dört yüz guruş ki cem‘an taraf-ı vakfa beş bin iki yüz elli guruş deynim olmağla meblağ-ı mezbûrun bundan akdem üç yüz elli guruşunu mütevellî-i mezbûra teslîm edip zimmetimde ancak dört bin dokuz yüz guruş tarafına vâcibü’l-edâ deynim olup ıcâleten edâya iktidârım olmamağla mütevellî-i mezbûrdan tecîle tâlib olduğumda ol dahi târih-i kitâbdan bir sene tamamına değin edâ etmek üzere tecîl eyledikde ben dahi ber-vech-i muharrer tecîl-i mezbûru kabûl eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mezbûr Mustafa Efendi meclis-i şer‘de iâde-i kelâm edip eğer ben ecel-i mezbûr hulûlünde meblağ-ı mezbûr dört bin dokuz yüz elli guruşu edâdan âciz olursam menzil-i mezbûru semen-i misliyle âhara bey‘ ve kabz-ı semene ve semeninden meblağ-ı mezbûru edâya ve fazla kalırsa bana îsâle ve kabz-ı îsâl[in] mütevakkıf olduğu umûrun küllîsine az[l] ü in‘izâlden masûne vekâlet-i devriye ile işbu hazır bi’l-meclis el-Hâc İbrahim b. Ahmed’i tarafımdan vekîl ve nâib-i menâb nasb u ta‘yîn eyledim dedikde ol dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezbûreyi kabûl ve merâsimini edâya ta‘ahhüd etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-hâmis aşer min-şehri Ramazani’l-mübârek sene 1107

Şuhûdü’l-hâl: Abdülcelil Efendi Kâtib-i Bâb, Yalnızkürk dâmadı Hüseyin Ağa, İsmail Efendi Kâtib-i Bâb, el-Hâc Çukadâr Ebûbekir, Hasan Çavuş b. Hüseyin, Kâtib Ebûbekir Efendi, Mehmed Çelebi b. Veli, Halil Efendi tâbi‘-i müşârün-ileyh, Hasan Efendi b. Hüseyin.