.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697)
cilt: 57, sayfa: 278
Hüküm no: 178
Orijinal metin no: [60b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Şahin Ağa b. Durak’ın vefat eden Molla Mustafa b. Ahmed’in tek varisi olduğunu ispat ettiği

Vilâyet-i Rumeli’nde kasaba-i Varna sükkânından iken bundan akdem vefât eden Molla Mustafa b. Ahmed b. Abdullah nâm kimesnenin ammizâdesi ve hasren vârisi olduğunu iddi‘â eden işbu râfi‘u’l-kitâb Şahin Ağa b. Durak nâm kimesne dîvân-ı kāimmakām-ı hazret-i sadrazamîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde müteveffâ-yı mezbûrun vasîyy-i muhtârı olmağla terekesinden üç yüz on dokuz guruşa bi’l-vesâye vâzı‘u’l-yed olan es-Seyyid Mehmed b. es-Seyyid Osman mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip benim babam mezbûr Durak müteveffâ-yı mezbûr Molla Mustafa’nın babası mezbûr Ahmed ile li-ebin karındaşlar olup babaları ismi Abdullah ve cedleri ismi Abdurrahman ve maskat-ı re’sleri İzvornik kasabasıdır. Müteveffâ-yı mezbûrun ben ber-vech-i muharrer ammizâdesi ve hasren vârisi olduğumu hayatında ile’l-vefât kirâren ve mirâren alâ re’si’l-işhâd ikrâr ve ben tasdîk edip mezbûr Molla Mustafa musırrân fevt olmağla benden gayrı vârisi olmayıp verâseti ancak bana münhasıra olmağın hatta târih-i kitâb şehrinin sekizinci günü Varna kadısı olan es-Seyyid Mustafa Efendi huzûrunda müteveffâ-yı mezbûrun medyûnu olup kasaba-i Varna sâkinlerinden Mustafa b. Ömer nâm kimesne zimmetinde cihet-i deyn-i şer‘îden hakkı olup kable’l-ahz fevt olduğu on beş guruşu merkūm Mustafa’dan taleb ve da‘vâ eylediğimde ol dahi deyn-i mezbûru ikrâr ve benim vârisimi [verâsetimi] inkâr etmekle ben dahi müdde‘âmı udûl-i Müslimînden ve kasaba-i Hezargrad sâkinlerinden Mustafa Çelebi b. Şaban ve Ahmed Çelebi b. Ömer şehâdetleriyle medyûn-ı mezkûr muvâcehesinde şer‘an isbât edip ber-vech-i muharrer verâsetime hükm-i hâkimü’ş-şer‘ lâhık ve işbu hüccet-i şer‘iye tahrîr olunmuşidi hâlâ suâl olunup tereke-i mezbûreyi bana teslîme vasîyy-i mezbûra tenbîh olunmak matlûbumdur deyü kadı-i mûmâ-ileyh es-Seyyid Mustafa Efendi’nin imzâsıyla mümzât ve hatmiyle mahtûme ve târih-i mezkûr ile müverraha ve mazmûnu min-külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhuna muvâfık bir kıt‘a hüccet ibrâz etmeğin gıbbe’s-suâl vasîyy-i mezbûr es-Seyyid Mehmed Çelebi cevâbında fi’l-hakīka tereke-i müteveffâ-yı mezbûra bi’l-vesâye vâzı‘u’l-yed olduğunu ikrâr lâkin mazmûn-ı hüccet-i mezbûreyi inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan mazmûn-ı hüccet-i mezbûreyi mübeyyene beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden ve tüccâr-ı zevi’l-iktidârdan olmağla târih-i mezbûrda kasaba-i merkūmede müsâfirler olup hâlâ mahmiye-i İstanbul’da Kebeciler hanı kurbünde sâkinler ve zeyl-i hüccet-i mezbûrede mastûrü’l-esâmî olan şühûddan Hezargradlı Hasan Bâşe b. Receb ve İbrahim Çelebi b. Ramazan nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra hazır olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka işbu müdde‘î-i mezbûr Şahin Ağa târih-i kitâb şehrinin sekizinci günü Varna kadısı olan mûmâ-ileyh es-Seyyid Mustafa Efendi huzûrunda medyûn-ı merkūm Mustafa b. Ömer muvâcehesinde benim babam mezbûr Durak müteveffâ-yı mezkûr Molla Mustafa b. Ahmed b. Abdullah’ın babası merkūm Ahmed ile li-ebin karındaşlar olup babaları ismi Abdullah ve cedleri ismi Abdurrahman ve maskat-ı re’sleri İzvornik kasabasıdır ben müteveffâ-yı mezbûrun ammizâdesi ve hasren vârisi olup hatta müteveffâ-yı mezbûr Molla Mustafa ber-vech-i meşrûh ammizâdesi ve hasren vârisi olduğumu hayatında ile’l-vefât kirâren ve mirâren alâ re’si’l-işhâd ikrâr ve işhâd ve ben tasdîk edip mezbûr Molla Mustafa musırrân fevt olmağın müteveffâ-yı mezbûrun deyn-i şer‘îden zimmetinde hakkı olup kable’l-ahz fevt olduğu meblağ-ı mezbûr on beş guruşu ırsen bana isâbet etmişdir deyü taleb ve da‘vâ eyledikde ol dahi deyn-i mezbûru ikrâr ve müdde‘î-i mezbûrun verâsetini inkâr etmekle müdde‘î-i mezbûr dahi verâsetini kasaba-i Hezargrad sâkinlerinden mezbûrân Mustafa Çelebi b. Şaban ve Ahmed Çelebi b. Ömer şehâdetleriyle mezbûrun muvâcehesinde şer‘an isbât edip müdde‘î-i mezbûr Şahin Ağa’nın verâsetine bizim [61a] huzûrumuzda hükm-i hâkimü’ş-şer‘ lâhık olup işbu hüccet-i mezkûre tahrîr olunmuşidi biz bu <> vech üzere mazmûn-ı hüccet-i mezkûreye şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min-şehri Ramazani’l-mübârek li-sene seb‘a ve mie ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Umdetü erbâbü’t-tahrîr ve’l-kalem Tezkire-i evvel Yusuf Efendi, zübdetü ashâbi’t-tastîr ve’r-rakām Tezkire-i sânî Hâfız Efendi, fahrü’l-eşbâh Mustafa Ağa, Nâzır Mehmed Çelebi b. Mustafa, Mustafa Ağa Emîn-i beytü’l-mâl, Mustafa Efendi nâib-i recül, Receb Efendi nâib-i kapan, Çukadâr Ali Bâşe, el-Hâc Halil Efendi.