.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697)
cilt: 57, sayfa: 293
Hüküm no: 192
Orijinal metin no: [64b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Müteveffâ İbşir Ağa’nın azadlı kölesi olup Edirne’de vefat eden Gürcü Süleyman b. Abdullah’ın terekesi

<> tâbi‘ silâhşör-i [şehri]yârî iken bundan akdem vedâ‘-ı âlem-i fânî eden merhûm İbşir Ağa’nın hayatında hizmetinde iken Medîne-i Edirne’de fevt olan Gürciyyü’l-asl Süleyman b. Abdullah’ın verâseti min-ciheti’l-usûbetü’n-nesebiye kendüyü i‘tâk eden merhûm Selim Efendi b. Mahmud’un sulbî kebîr oğlu olup hâlâ Sayda vâlîsi olan sa‘âdetlü Mustafa Paşa hazretlerinin mühürdârı olan el-Hâc Mehmed Ağa’ya münhasıra olduğu şer‘an zahir ve müte‘ayyen oldukdan sonra mezbûr Mehmed Ağa’nın vâlidesi ve tarafından husûs-ı âti’z-zikre vekîl olduğu kendi zâtını ârifân Abdullah Ağa b. Abdullah ve Hasan Bey b. Mehmed şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan Fâtıma Hatun bt. Zülfikar dîvân-ı kāimmakām-ı hazret-i sadrazamîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i şerîf-i âlîde merhûm-ı mezbûr İbşir Ağa’nın sulbiye sagīre kızı Rukiye’nin tesviye-i umûruna vasîyy-i muhtârı olan Mustafa Ağa b. Ali mahzarında bi’l-vekâle ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mezbûr Süleyman fevt oldukda verâseti oğlum müvekkil-i mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa’ya münhasıra iken müteveffâ-yı mezbûr Süleyman’ın mülk ve hakkı olup babalığı işbu hazır bi’l-meclis Edirneli Dilaver b. Abdullah yedinde bi-tarîkı’l-emâne mahfûz olan para dörder akçe hesâbı üzere üç bin beş yüz akçe kıymetli on sekiz zirâ‘ Londra çuka ve iki bin yedi yüz akçe kıymetli iki donluk kumaş ve bin altı yüz akçe kıymetli bir akreb sâ‘at ve beş yüz on akçe kıymetli bir yeşil kutnî ve bin altı yüz on akçe kıymetli iki yastık yüzü ve sekiz yüz yirmi akçe kıymetli üç yemenî mak‘ad ve bin beş yüz akçe kıymetli bir fânus ve bin iki yüz akçe kıymetli bir orta Selanik keçesi ve yüz altmış akçe kıymetli bir ibrik ve iki yüz iki akçe kıymetli bir tas ve iki yüz on akçe kıymetli def‘a bir ibrik ve bin yüz on akçe kıymetli kadife yastık ve yirmi dört bin akçe kıymetli Rusiyyetü’lasl Fâtıma nâm câriye-i memlûkesini ve bir re’s gür kula aygır bargirini İbşir Ağa menzil kethudâsı ve vekîli işbu hazır bi’l-meclis Abdullah Çelebi b. Abdullah yediyle emîn-i mezkûr Dilaver’den bi gayr-ı hakkın gasben ahz u kabz eyledikden sonra müvekkilim mezbûr el-Hâc Mehmed’e kable’r-red yedinde iken fevt oldukda vasîyy-i mezbûr Mustafa Ağa dahi eşyâ-yı mezbûr ile zikrolunan câriye ve bargiri müteveffâ-yı mezbûr İbşir Ağa’nın mülkü olmak üzere kabz ve terekesi ile ma‘an sâlifü’z-zikr bargirden mâ‘adâ eşyâ-yı mezbûre ile câriye-i mezbûreyi sûk-ı sultânîde bey‘ [65a] ve defter-i kassâma idhâl ve semenlerini sagīre-i mezbûre Rukiye içün bilâ-vech ahz u kabz etmekle ben dahi eşyâ-yı mezbûr ile zikrolunan câriyenin kıymet-i şer‘îlerini ve mârrü’z-zikr bargirin aynını işbu dîvân-ı âlîde ma‘kūd meclis-i şer‘de hâkim-i muvakkı‘-ı sadr-ı kitâb tûba lehû ve hüsnü-meâb hazretleri huzûrunda vasîyy-i mezbûrdan taleb ve da‘vâ ve müdde‘âmı udûl-i Müslimînden Mustafa Çelebi b. Mehmed ve Yusuf Çelebi b. Abdullah şehâdetleriyle şer‘an isbât edip mevkūfen alâ yemîni’l-müvekkili’l-merkūm eşyâ-yı mezbûre ile câriye-i merkūmenin kıymet-i şer‘iyyelerini ve zikrolunan bargirin aynısını bana red ve teslîme hükm-i hâkimü’ş-şer‘ lâhık olmuş idi hâlâ zikrolunan eşyâ ve câriyenin kıymet-i mezkûrelerinden müctemi‘ kırk bin akçe ki bi-hesâbı esedî iki yüz elli guruş ile zikrolunan gür kula bargirin aynını dahi mezbûr Mustafa Ağa makbûzu olan meblağdan hükm-i hâkimü’ş-şer‘le bana red ve teslîm ben dahi bi’l-vekâle ahz u kabz ve tesellüm edip husûs-ı mezbûra ve ziyâdeye ve bi’l-cümle târih-i kitâba gelince sâir hukūka müte‘allika âmme-i da‘vâdan vasîyy-i mezbûr ile İbşir Ağa’nın kızı sagīre-i mezbûrenin zimmetlerini ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min-şehr-i Ramazani’l-mübârek li-sene seb‘a ve mie ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Umdetü erbâbü’t-tahrîr ve’l-kalem tezkire-i evvel Yusuf Efendi, zübdetü ashâbi’t-tastîr ve’r-rakām Hâfız Efendi tezkire-i sâni, Fahrü’l-eşbâh ve’l-a‘yân Mehmed Ağa ser-çavuş, fahrü’l-a‘yân el-Hâc Mehmed Çavuş, Hasan Ağa b. Nasuh el-mübâşir, Ali Çavuş b. Mehmed, Mustafa Efendi nâib-i râcül, el-Hâc Ali b. Sinan, Receb Efendi nâib-i kapan, ve gayruhum mine’l-huzzâr