İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 362 Hüküm no: 269 Orijinal metin no: [84a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Görevini kötüye kullanan Hassa Kasapbaşı Süleyman Ağa b. Mustafa’nın yerine Hüseyin Çelebi’nin tayini Mahmiye-i İstanbul’da bi’l-fi‘l hâssa kasabbaşı olan Süleyman Ağa b. Mustafa ve kasap tâifesinin ihtiyârlarından Mustafa Beşe b. Muslu ve İvaz Beşe b. Derviş ve Osman Beşe b. Abdullah ve Mustafa Beşe b. Mehmed ve Süleyman Bey b. Ali ve Mustafa Beşe b. Abdurrahman ve Şaban Beşe b. Mustafa ve Osman Beşe b. Mehmed ve İbrahim Ağa b. Mehmed ve diğer İbrahim Beşe b. Mehmed ve Halil b. Bektâş ve İskender Beşe b. Mustafa ve el-Hâc Hasan b. Mustafa ve Limoncuoğlu Ahmed Beşe b. Mustafa ve Galata kazâsında olan kasap tâifesinden Mehmed Beşe b. Abdullah ve diğer Mehmed Beşe b. Mahmud ve Mehmed Beşe b. Mehmed ve Kasım Beşe b. Ömer Beşe b. Mustafa ve Ahmed Çelebi [b.] Mustafa ve Mustafa Beşe b. Ahmed ve İsmail Beşe b. Hasan ve Süleyman Beşe b. İbrahim ve Tophâneli Hüseyin Beşe b. Abdullah ve Ali. Beşe b. Mehmed ve Mustafa b. Ahmed ve es-Seyyid Mehmed Çelebi b. Veli ve el-Hâc Mustafa b. Abdullah nâm kimesneler ile yine tâife-i mezbûreden Todori v. Nikola ve Panayot v. Apostol ve Hırsani v. Yorgo ve Nişo v. Todori ve Haşod v. Yani ve Nikola v. Yanko ve diğer Nikola v. Dimo ve Foti v. Yani ve sâirleri ve celeb-keşân tâifesinden Mehmed Beşe b. Abdullah ve diğer Mehmed Beşe b. Ali ve Todori v. Nikola ve sâirleri meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde tâife-i mezbûrenin berat-ı pâdişâhî ile kethudâları olan işbu sahibü’l-kitâb Hüseyin Çelebi b. Abdullah nâm kimesne mahzarında her biri takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip mukaddemâ kethudâmız olan Kasımpaşalı Mehmed b. Mustafa celeb-keşân tâifesinin Anadolu ve Rumeli’nden mahmiye-i mezbûreye getirdikleri ağnamı taksîm ve selhhânelere tevzî‘ etmeyip İstanbul’da lahm-ı ağnam vefret üzeredir lahmın kesâdı vardır deyü tama‘-ı hâmmından nâşî koyun getiren celeb-keşân tâifesini tahvîf ve ızrâr, getirdikleri ağnamı geri reddedip bâ‘is-i kıllet ve celb-i mâl âdet-i müstemirresi olup hatta birkaç def‘a vilâyet-i Anadolu’dan gelen ağnamı taksîm ve tevzî‘ etmeyip geri red ve getiren celebleri ber-vech-i muharrer tahvîf ve ızrâr etmekle onlar dahi zikrolunan ağnamı geri çekip diyâr-ı âhara götürmeleriyle İstanbul’da ve etrâfında lahm-ı ganemin kılletine bâdî ve ibâdullâhı tazyîk ve ızrâr etmekle azl ve yerine işbu mezbûr Hüseyin Çelebi kethudâ nasb u ta‘yîn olunup mezbûr Mehmed’in ızrâr ve te‘addîsi ibâdullâh üzerinden men‘ u def‘ olunmuşiken tekrar üzerinize kethudâ olurum deyü celb-i mâl ve ibâdullâhı ke’l-evvel tazyîk ve ızrâr eder deyü mezbûr Mehmed’in sû-i hâlini işbu mezbûr Hüseyin Çelebi husûs-ı mezbûrdan emîn olup her bâr kethudâ oldukda Anadolu ve Rumeli’nden gelen ağnamı taksîm ve salhhânelere tevzî‘ edip İstanbul’da ve etrâfında lahm-ı ganemin tevfîrine bâ‘is ve hizmet-i ibâdullâhda mücidd ü sâ‘î olmağın mezbûr Hüseyin Çelebi kethudâ olmak ibâdullâh haklarında her vecihle evlâ ve enfa‘dır deyü mezkûr Hüseyin Çelebi’nin hüsn-i hâlini haber vermeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî aşar min-Şevvali’l-mükerrem li-sene seb‘a ve mie ve elf. Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Mehmed b. İbrahim, el-Hâc Halil Efendi b. Mehmed, el-Hâc Mustafa b. Eyüb, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Ali Çelebi b. Şaban, diğer İbrahim Çelebi, ve gayruhum mine’l-huzzâr.