.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697)
cilt: 57, sayfa: 366
Hüküm no: 271
Orijinal metin no: [85a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Dimitri v. Tanaş, Yorgaki ve sair kasapların sâbık Kasapbaşı Sarı Osman Ağa b. Mehmed Ağa’nın vekili İstamo v. Dimola’ya gönderdiği parayı yerine ulaştırdıkları

Mahmiye-i İstanbul’da Elvanzâde mahallesi sükkânından olup kasabbaşı oldukdan sonra Bolu voyvodası iken fevt olan Sarı Osman Ağa b. Mehmed’in evlâd-ı sıgārı Salih ve İbrahim ve Ömer ve Süleyman ve Mehmed ve Ali ve Hatice [ve] Fâtıma ve Zeynep ve Hacer ve Emetullah’ın vasîyy-i muhtârları olan el-Hâc Mehmed Ağa b. Ahmed Dîvân-ı kāimmakām-ı hazret-i sadrazamîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i şerîf-i âlîde Dergâh-ı âlî yeniçerilerinin Etmeydânı’nda kasap olan işbu ashâbü’l-vesîka Dimitri v. Tanaş ve Dimitraşko v. Yorgaki ve Apostol v. Aleksi ve Hürmüz v. Dimitri ve Hıristo v. Yorgi ve Yorgo v. Lefter nâm zimmîler muvâcehelerinde bi’l-vesâye üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr Sarı Osman Ağa hâl-i hayatında bin yüz bir senesinde kassâbbaşı iken bundan akdem hâlik olan İstamo v. Dimola v. Mihal nam zimmî mezbûrun vekîli ve işbu mezbûrûn zimmîler meydân kasapları olmağla Dergâh-ı âlî yeniçerilerine tevzî‘ eyledikleri lahm-ı ganemin her vakıyyesi içün bir para mîrîyi ba‘de’l-ahz Dergâh-ı âlî yeniçerilerine verilecek lahm içün yedinde koyun bulunmamağla vekîl-i mezbûr İstamo zikr-i âtî meblağı ba‘de’l-kabz yeniçeri mandalarına bahâ-i lahm vermek üzere mezbûr Osman Ağa kendi malından nakd doksan altı bin beş yüz elli akçe götürüp mezbûr İstamo’ya def‘ u teslîm etmek içün mezbûrûn Dimitri ve Dimitraşko ve Dimitraki ve Apostol ve Hürmüz ve Hıristo ve Yorgo’ya bi tarîkı’l-emâne def‘ u teslîm edip onlar dahi ahz u kabz eylediklerinden sonra mezbûr Osman Ağa’nın emrine binâ’en meblağ-ı mezbûru mezkûr İstamo’ya teslîm etmeyip yedlerinde kalmağla kable’l-ahz mezbûr Osman Ağa fevt olmuşdur hâlâ suâl olunup meblağ-ı mezbûru sıgār-ı mezbûrûn içün bana teslîme mezbûrûn zimmîlere tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûrûn Dimitri ve Dimitraşko ve Dimitraki ve Apostol ve Hürmüz ve Hıristo ve Yorgo cevâblarında fi’l-hakīka meblağ-ı merkūm doksan altı bin beş yüz elli akçeyi mezkûr İstamo’ya götürüp teslîm etmek içün mezbûr Osman Ağa’dan ba‘de’l-kabz târih-i mezbûrda merkūm Osman Ağa’nın emrine binâ’en mezkûr İstamo’ya def‘ u teslîm ol dahi ahz u kabz edip hatta meblağ-ı mezbûru ber-vech-i muharrer yedimizden tamamen ahz u kabz eylediğini merkūm İstamo hâl-i hayatında alâ ruûsi’l-işhâd ikrâr ve işhâd dahi etmiştir deyü def‘le mukābele etmeleriyle gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr mezbûrûn zimmîlerden def‘-i mezbûrlarını mübeyyene beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden olup târih-i mezbûrda meydân kâtibi olan Mehmed Efendi b. Hudâverdi ve Mehter Ahmed Ağa b. İsmail [85b] nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr kasabbaşı Osman Ağa b. Mehmed hâl-i hayatında Dergâh-ı âlî yeniçerileri mandalarına lahm-bahâ vermek üzere getirip bana teslîm etmek içün işbu mezbûrûn Dimitri ve Dimitraşko ve Dimitraki ve Apostol ve Hürmüz ve Hristo ve Yorgo’ya kendi malından doksan altı bin beş yüz elli akçeyi bi tarîkı’l-emâne def‘ u teslîm onlar dahi ahz u kabz ve mezbûr Osman Ağa’nın emrine binâ’en getirip tamamen bana teslîm ben dahi yedlerinden ahz u kabz eyledim deyü mezbûr İstamo v. Dimola v. Mihal hayatında bizim huzûrumuzda ikrâr ve i‘tirâf edip bizi işhâd etmiş idi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle vasîyy-i merkūm bî-vech mu‘ârazadan men‘ birle mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-ışrîn min-Şevvali’l-mükerrem li-sene seb‘a ve mie ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Umdetü erbâbü’t-tahrîr ve’l-kalem tezkire-i evvel Yusuf Efendi, zübdetü ashâbi’t-tastîr ve’r-rakām tezkire-i sânî Hâfız Efendi, umdetü’l-eşbâh ve’l-a‘yân Odabaşı Mustafa, fahrü’l-akrân ve’l-ekfâ Mehmed Ağa ser-çavuşân, Fahrü’l-a‘yân kasabbaşı Süleyman Ağa, el-Hâc Mehmed Çavuş, el-Hâc Halil Efendi, Receb Efendi nâib-i kapan, Mustafa Efendi nâib-i recül, Ahmed b. Mustafa, Mehmed b. Mustafa.