.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697)
cilt: 57, sayfa: 388
Hüküm no: 290
Orijinal metin no: [91b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Osman Beşe’yi bıçakla yaralayıp ölümüne sebep olan Ahmed Beşe b. Abdullah’ın diyetini taksitle ödeyeceği

Fi’l-asl vilâyet-i Anadolu’da Divriği kasabası ahâlîsinden olup mahmiye-i İstanbul’da Tavukpazarı’nda kasap iken vech-i âtî üzere mecrûhen fevt olan Osman Beşe b. Ömer b. Mehmed’in verâseti vâlidesi Fâtıma Hatun bt. Yusuf b. Abdullah ile li-ebeveyn er karındaşı Mehmed ve kız karındaşı Hanzâde nâm hatuna münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyen oldukdan sonra kendi tarafından asıl ve mezbûretân Fâtıma Hatun ve Hanzâde taraflarından husûs-ı âti’z-zikre vekîl olduğu kasaba-i mezbûre ahâlîsinden olup zât-ı mezbûretânı ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân Mehmed b. Mustafa b. İbrahim ve Mustafa Ağa b. el-Hâc Abdullah b. Ali şehâdetleriyle hasm-ı şer‘î-i câhid mahzarında şer‘an sâbit ve sübût-ı vekâletine hükm-i şer‘î lâhık olan mezbûr Mehmed dîvân-ı kāimmakām-ı hazret-i sadrazamîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde Dergâh-ı âlî cebecilerinin sekizinci bölüğüne mahsûs oda ahâlîsinden işbu râfi‘ü’l-kitâb Ahmed Beşe b. Abdullah nâm kimesne mahzarında asâleten ve vekâleten ikrâr ve takrîr-i kelâm edip işbu mezbûr Abdi Beşe bin yüz altı senesi şehr-i Ramazanü’l-mübâreki gurresinde mahmiye-i mezbûrda mârrü’z-zikr Tavukpazarı’nda bir beyaz kabzalı bıçak ile karındaşım mezbûr Osman Beşe’nin sağ küreği üzerine amden ve kasden darb ve cerh edip ol cerhden mezbûr Osman Beşe ol ân fevt olmağla vâlidem mezbûre Fâtıma Hatun ile kız karındaşım mezbûre Hanzâde kısasa tâlipler olmayıp müteveffâ-yı mezbûrun diyet-i kâmilesinden kendülere isâbet eden hisse-i şer‘iyyelerini taleb ve da‘vâ ve ahz u kabza lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya taraflarından beni vekîl etmeleriyle ben dahi ba‘de kabûlü’l-vekâle gelip karındaşım müteveffâ-yı mezbûrun diyet-i kâmilesini mezbûr Ahmed Beşe’den asâleten ve vekâleten taleb ve da‘vâ eylediğimde beynimizde münâza‘ât-ı kesîre cereyân etmişidi el-hâletü hâzihî beynimize muslihûn tavassut edip da‘vâ-yı mezbûremden merkūm Ahmed Beşe ile beni elli guruş hediyyeli bir Mushaf-ı şerîf ve altmış guruş kıymetli iki la‘l yüzük ve nakd iki yüz guruş üzerine beynimizde akd-i musâlaha eylediklerinde ben dahi sulh-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan mârrü’z-zikr Mushaf-ı şerîf ve iki yüzüğü ve meblağ-ı mezbûrun yüz guruşunu mezbûr Ahmed Beşe yedinden ahz u kabz edip mâ‘adâsı olan yüz guruşu hâlâ bana edâya iktidârı olmamağla ben dahi meblağ-ı mezbûrdan her üç yüz altmış günde otuz üçer guruş ile birer sülüs guruş verip târih-i kitâbdan bin seksen gün tamamına değin edâ etmek üzere bi’t-taleb tecîl ve taksît eylediğimde ol dahi kabûl eyledi fî-mâ ba‘d karındaşım müteveffâ-yı mezbûr Osman Beşe’nin dem ü diyetine müte‘allik âmme-i da‘vâdan merkūm Ahmed Beşe’nin zimmetini ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-ışrîn min-Şevvali’l-mükerrem li-sene seb‘a ve mie ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Umdetü erbâbü’t-tahrîr ve’l-kalem tezkire-i evvel Yusuf Efendi, zübdetü ashâbi’t-tastîr ve’r-rakām tezkire-i sânî Hâfız Efendi, umdetü’l-eşbâh ve’l-a‘yân Mehmed Ağa ser-çavuşân, fahrü’l-akrân ve’l-ekfâ Mustafa Ağa, Mehmed Beşe b. Ali Cebe 34, Mustafa Beşe b. Yusuf Cebe, İvaz Beşe 32 Cebe, el-Hâc Cafer Ağa b. ( ), Mustafa Yazıcı b. Mehmed, Hüseyin Ağa b. Ömer, Mustafa Çavuş b. Abdullah.