İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 500 Hüküm no: 384 Orijinal metin no: [121b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Murteza Efendi b. İbrahim’in Sunullah Efendi b. Kasım Efendi’ye bedel-i sulh olarak verdiği yüz elli esedi kuruşu geri vermesi Fi’l-asl vilâyet-i Anadolu’da medîne-i Kayseriye’de Alaca Mescid Mahalllesi sükkânından olup hâlâ mahmiye-i İstanbul’da Keçeci Pîrî mahallesinde sâkin işbu râfi‘u’l-kitâb Murteza Efendi b. İbrahim Dîvân-ı Kāimmakām-ı Hazret-i Sadrazamî’de ma‘kūd meclis-i şer‘-i şerîf-i âlîde medîne-i mezbûre ahâlîsinden es-Seyyid Sunullah Efendi b. eş-Şeyh Kasım Efendi mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip bin doksan üç senesi Zilka‘de’sinde Kayseriye kadısı iken fevt olan merhûm Mustafa Efendi’nin nâibi olup istihlâfa me’zûn olan Ahmed Efendi b. Mehmed medîne-i mezbûrede beni nâib nasb ve ta‘yîn edip ben dahi ba‘de’l-kabûl üç ay vâki‘ olan da‘vâları istimâ‘ ve bazı kimesnelere hüccet tahrîr edip erbâb-ı hücecin medfû‘ları olan mahsûlâtı merkūm es-Seyyid Sunullah Efendi’nin karındaşı olup eyâlet-i Karaman’da vâki‘ Eşkinciyan Emîni olan es-Seyyid Mehmed Ağa tarafından vekîl ve emînler olan Bektaş Bey ve Şamlı Mehmed ve es-Seyyid Mahmud nâm kimesneler cem‘ ve humusunu bana verip mâ‘adâyı cânib-i Beytü’l-mâl içün ahz u kabz etmişler iken mezbûr es-Seyyid Sunullah Efendi ben karındaşım mezbûr es-Seyyid Mehmed Ağa tarafından vekîlim mâbeyn mahsûlü benim olur sen mahsûl-i kazâdan humsundan mâ‘adâ bi gayr-ı hakkın bin kuruş dahi aldın deyü bin doksan sekiz senesi Şa‘bâni’l-mu‘azzamında medîne-i mezkûrede benden ba‘de’d-da‘vâ ve’l-münâza‘a bedel-i sulh nâmiyle bi gayr-ı hakkın yüz elli esedî kuruş ahz u kabz etmişidi. Hâlâ sulh-ı mezbûrun adem-i sıhhatine binâen meblağ-ı mezbûru merkūm es-Seyyid Sunullah Efendiden taleb eylediğimde bana edâdan imtinâ‘ eder suâl olunup [122a] alıverilmesi matlûbumdur dedikte gıbbe’s-suâl merkūm es-Seyyid Sunullah Efendi cevâbında fi’l-hakīka kazıyye bâlâda tafsîl ve beyân ve şerh ve ıyân olunan vech üzere olup mûmâ ileyh Mustafa Efendi târih-i mezkûrda medîne-i merkūme kadısı iken fevt oldukda nâib olup istihlâfa mezûn olan Ahmed Efendi b. Mehmed müdde‘î-i mezbûru medîne-i merkūmede nâib nasb ve ta‘yîn edip üç ay vâki‘ olan da‘vâları istimâ‘ ve hüccet tahrîr edip erbâb-ı hücecin medfû‘ları olan mahsûlâtı emîn-i merkūm es-Seyyid Ahmed Ağa tarafından vekilleri olan mezbûrûn Bektaş ve Şamlı Mehmed ve es-Seyyid Mahmud cem‘ ve müdde‘î-i mezbûra ancak humsunu def‘ u teslîm ve mâ‘adâsı cânib-i Beytü’l-mâl içün ahz u kabz etmişler iken ben karındaşım mezbûr Mehmed Ağa tarafından vekîlim mâbeyn mahsûlü benim olur sen humsundan ziyâde bi gayr-ı hakkın bin kuruş ahz u kabz eyledin deyü müdde‘î-i mezbûr Murteza Efendi’nin bedel-i sulh nâmiyle yüz elli kuruşunu bilâ-vech-i şer‘î ahz u kabz eylediğini bi tav‘ihî ikrâr ve i‘tirâf etmeğin alâ mûcib-i i‘tirâfihî meblağ-ı mezkûr yüz elli kuruşu sulh-ı mezbûrun adem-i sıhhatine binâen müdde‘î-i mezbûr Murteza Efendiye bi tarîkı’d-damân edâ ve teslîme es-Seyyid Sunullah Efendiye tenbîh olunup mâ-vaka‘a bi’t-taleb tahrîr olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-Zilhicce sene [1]107 Şuhûdü’l-hâl: Büyük tezkireci Yusuf Efendi, Küçük tezkireci Hâfız Efendi, Mehmed Ağa Ser-çavuşan, Muhzır Mehmed Ağa, Yakub Efendi Müderris, Osman Efendi Hatîb, Kestelzâde el-Hâc Süleyman, es-Seyyid Halil Çelebi, İmâmzâde Ahmed Efendi, Muslı Çelebi b. Osman, es-Seyyid Derviş Ağa b. ( ), ?yazâde Hüseyin Ağa, el-Hâc Mehmed Çavuş b. ( ) ve gayruhum.