İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 543 Hüküm no: 417 Orijinal metin no: [135b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Koyun başlarınının yalnız paçacılar tarafından pişirilmesine çörekçi ve çödene taifesinin razı olduğu Ahd-i mîsâk Mahmiye-i İstanbul’da vâki‘ paçacı tâifesinin kethudâları olan Murad Beşe b. Sefer ve yiğidbaşıları Mustafa b. Ömer ve ihtiyârlarından Ali Beşe b. Mehmed ve Hasan Beşe b. Hüseyin ve Bektaş b. Ali ve Ahmed b. Arslan ve Şahin b. Kasım nâm kimesneler ile Tanaş v. Eser ve Petso v. Tilo ve Göka v. Laza nâm zimmîler ve sâirleri meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mahmiye-i mezbûrede Edirnekapısı kurbünde çörekçi olan Ramazan b. Hasan ve Acıçeşme kurbünde çörekçi olan Mehmed b. Sefer ve Karagümrük kurbünde çörekçi olan Sefer b. Süleyman ve sâirleri muvâcehelerinde her biri takrîr-i kelâm ve bast-ı merâm edip kadîmü’l-eyyâmdan ilâ hâzihi’l-ân koyun ve kuzu başını biz kassâb tâifesinden iştirâ ve ba‘de’t-tabh ibâdullâha bey‘ edegelip çörekçi ve çörene tâifeleri bişirem? ta‘bîr olunur ancak tabh için ashâbı getirdikleri başı tabh edip bize mahsûs olan vech üzre iştirâ ve bey‘den kat‘a alâkaları olmamakla bu mukābelede beher sene ihrâcı fermân olunan Ordu-yı hümâyûndan bedelini ve sâir tekâlîfi tamamen edâ edegelip hatta mezbûrûn çörekçi ve çödene tâifeleri bin yüz dört senesi Muharremi’l-harâmında bize mahsûs olan koyun ve kuzu başlarını iştirâ ve bey‘ etmek üzre râzî ve müte‘ahhidler olup husûs-ı mezbûru nâtık yedimize işbu hüccet-i şer‘iye dahi verilmişiken hâlâ kendilerine mahsûs olan tabhiyelerine kanâ‘at etmeyip bize mahsûs olan koyun başını kassâbdan iştirâ ve tabh ve bey‘ etmeleriyle beynimizde ihtilâle bâdîler olmalarıyla hâlâ kadîmden olageldiği vech üzre tâiefe-i mezbûre bişirem? ta‘bîr olunan ancak ashâb-ı tabh için getirdikleri başı tabh edip bize mahsûs olan vech üzre iştirâ ve bey‘ etmeyip bâ‘is-i ihtilâl olmamak üzre râzî ve müte‘ahhidler olup husûs-ı mezbûru kabûl ve ittifâk ve ahd u mîsâk eyledik suâl olunup takrîrleri tahrîr olunmak matlûbumuzdur dediklerinde gıbbe’s-suâl mezbûrûn cevâblarında fi’l-hakīka kazıyye bâlâda tafsîl ve beyân ve şerh ve ayân olunan vech üzre olup her birimiz âharın san‘atına karışmamak üzre kavl ü ittifâk ve ahd ü mîsâk [136a] eyledik deyü zikrolunan paçacı tâifesi vicâhen ve şifâhen tahkīk ve tasdîk etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis ve’l-ışrîn min-Zilhicce sene [1]107 Şuhûdü’l-hâl: Elhâc Mehmed b. İbrahim, Mustafa Çelebi b. Mehmed, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Elhâc Süleyman b. Mehmed, Mustafa b. Şaban.