İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 548 Hüküm no: 421 Orijinal metin no: [137a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Osman b. Yusuf ve Ali b. Veli’nin taht-ı tasarruflarında olan menzile iki bin yüz akçe fiyat taktiri yapıldığı
Keşfü’l-keşf
Husûs-ı âti’l-beyânın mahâllinde ketb ü tahrîri bâbında fermân-ı âlî vârid olmağın imtisâlen lehû savb-ı şer‘-i enverden keşf nâibi olan fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Abdullah Efendi b. Ali irsâl olunup ol dahi hâssa mi‘mârlarından es-Seyyid Mustafa Halîfe b. Eyüb ve Dede Mehmed Halîfe b. İshak ile merhûm Zekeriya Efendi Vakfı musakkafâtından olup mahmiye-i İstanbul’da Seferikoz mahallesinde vâki‘ bir tarafdan Şekerci Aslan nâm Yahûdî mülkü ve bir tarafdan deryâ ve bir tarafından Gazenfer Ağa Vakfı’ndan olup Halil Beşe ve Yusuf Çavuş tasarruflarında olan menzil ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd menzile varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî ve ebniye ve sükūf ahvâline ıttılâ‘-ı tâmmı olan bî-garaz Müslimîn mahzarlarında akd-i meclis-i şer‘-i mübîn eylediğinde yine mahalle-i mezbûre sâkinlerinden olup menzil-i mahdûd-ı mezbûre icâreteyn-i ma‘lûmeteyn ile mutasarrıf olan işbu râfi‘u’l-kitâb Abdülaziz b. Yusuf ve birâderi Elhâc Hasan nâm kimesneler ve David v. Avraham nâm yahûdi meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda vakf-ı mezbûra kāimmakām-ı mütevellî olan Mustafa Efendi b. Mehmed Efendi muvâcehesinde takrîr-i kelâm edip, işbu menzil-i mahdûd-ı mezkûrda gāibân ani’l-meclis Elhâc Osman b. Yusuf ve Ali b. Veli nâm sagīr icâreteyn-i ma‘lûmeteyn ile müştereken taht-ı tasarruflarımızda olup tarîk-i âm tarafında sokak kapısı üzerinde vâki‘ üç tabaka odalarının tabaka-i ulyâsında vâki‘ bir bâb oda kābil-i süknâ olmayıp müşrif-i harâb olup inhidâma meyledip ve inhidâmının taraf-ı vakfa zarar bîni olmakla mütevellî-i mezbûr dahi oda-i mezkûr kal‘ olunup mevcûde olan kerestesi hıfz olmak için bize izn verilmekle oda-i mezkûrun sakaf ve tavan vesâir hükm-i enkāzda olan ebniyesine [137b] nazar ve tahmîn-i sahîh ile tahmîn ve hüccet olunmak matlûbumuzdur dediklerinde nazar olunup oda-i mezkûrun ber-vech-i muharrer müşrif-i harâb olup kābil-i süknâ olmayıp inhidâma meyletdiği mu‘âyene ve müşâhede olundukdan sonra sıgārân-ı mezbûrân ancak tabaka-i ulyâda vâki‘ sâbıku’z-zikr odanın hükm-i enkāzda olan ebniye-i mezkûresine mesâha eylediklerinde tûlen ve arzen yedi bi-hisâb-ı terbî‘i yetmiş zirâ‘ ebniyenin beher zirâ‘ı otuzar akçeden iki bin yüz akçedir ziyâde değildir deyü mi‘mârân-ı mezbûrân-ı Müslimîn-i mezkûrîn ile icmâ‘ ve ittifâk edip ve her biri haber vermeğin vâki‘-i hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde ketb u tahrîr ve ma‘an ba‘s olan Ali b. Mehmed ve Ahmed b. Hüseyin ile meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 12 Zilhicce sene [1]107
Şuhûdü’l-hâl: Zahrü’l-emsâl Hüseyin Efendi Kethudâ, Mehmed Efendi Kethudâ, Hâmid Efendi b. Cafer, Yusuf Çavuş b. Şaban, Halil Beşe b. Şaban, Ahmed Çavuş b. ( ), Elhâc İbrahim bin( ), Mustafa Çelebi b. Abdullah, Yusuf b. Abdülmennan.
|