İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 559 Hüküm no: 428 Orijinal metin no: [140b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ahmed Bey b. Veli’nin Mimar Davud Vakfı’na ait bağhanede hakkı olmadığından müdahale etmemesi gerektiği
Mahmiye-i İstanbul Fener kapısı dâhilinde Tahta Minâre mahallesinde sâkin Ahmed Bey b. Veli nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mahmiye-i mezbûrede vâki‘ Mi‘mâr Davud Vakfı’na meşrûtiyyet üzere bi’l-fi‘il mütevellî olan Osman Efendi b. Mehmed b. Abdurrahman tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu Mehmed Efendi b. Yusuf ve Ali Bey b. Mehmed şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan Mehmed Efendi b. Halil mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip vakf-ı mezbûr müsakkafâtından olup mahmiye-i mezbûrede Cibali Kapısı hâricinde vâki‘ bir tarafdan Yani nâm zimmî mülküne ve bir tarafdan Yanaki nâm zimmî mülküne ve bir tarafdan cidâr-ı hısna ve bir tarafdan tarîk-i âmma müntehî bir bâb bağhâneye icâre-i mu‘accele-i ma‘lûme ve ayda doksan akçe icâre-i müeccele ile zevcem Timurhan bt. Abdullah nâm hatun mutasarrıfe iken hakk-ı tasarrufunu bin doksan sekiz senesi Saferü’l-hayrının evâsıtında iki yüz guruş bedel-i makbûz mukābelesinde vakf-ı mezbûr mütevellîsi olan müvekkil-i mezbûr Osman Efendi ma‘rifetiyle bana ferâğ ve tefvîz ben dahi tefevvüz ve kabûl edip hakk-ı müfevvezim olmuş iken mezbûre Timurhan vefât edip bağhâne-i mezbûre sadriye kızı Fatıma’ya intikāl eyleyip ba‘dehû mezbûre Fâtıma dahi bilâ-veled fevt oldu deyü mütevellî-i merkūm zikrolunan bağhâne mahlûl olup cânib-i vakfa âid olmak zu‘muyla nısfını bana bedel-i ma‘lûm mukābelesinde îcâr ve nısf-ı âharını hazır bi’l-meclis el-Hâc Ali nâm kimesneye îcâr murâd eder, suâl olunup kasr-ı yedine tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i merkūm cevâbında fi’l-vâki‘ zikrolunan bağhâneye müteveffât-ı mezbûre Timurhan mutasarrıfe iken fevt olup sadriye kızı Fatıma’ya intikāl-i âdî ile intikāl edip ba‘dehâ mezbûre Fâtıma bilâ-veled fevt olmağla cânib-i vakfa âid olup sûk-ı sultânîde müzâyede olundukda zikrolunan bağhânenin mecmû‘u doksan akçe icâre-i müeccele ve beş yüz guruş icâre-i mu‘accele ile mezbûr Ahmed Bey üzerinde karâr etdiğinden sonra müvekkilim mütevellî-i mezbûr zikrolunan bağhânenin nısfını mezbûr Ahmed Bey ve nısf-ı âharını mezbûr Ahmed Bey’in izin ve rızâsıyla muvâcehesinde mezbûr el-Hâc Ali üzerine icâreteyn-i ma‘lûmeteyn ile îcâr ve tefvîz etdikde onlar dahi tefevvüz ve istîcâr eylemişdir deyücek gıbbe’l-istintâk müdde‘î-i mezbûr Ahmed Bey cevâbında fi’l-hakīka kazıyye vekîl-i mezbûrun tafsîl ü beyân ve şerh ü ayân eylediği vech üzere olup kızı mezbûre Fâtıma bilâ-veled fevt olup tasarrufunda olan bağhâne-i mezkûre cânib-i vakfa âid olmağla sûk-ı sultânîde ba‘de’l-müzâyede zikrolunan bağhânenin nısfı taraf-ı vakıfdan kendüye ve nısf-ı âharını şerîki mezbûr el-Hâc Ali’ye îcâr eylediğini ikrâr ve i‘tirâf etmeğin müdde‘î-i mezbûrun vech-i muharrer üzere zikrolunan bağhânenin nısfı taraf-ı vakıfdan mahlûl olmak üzere bedel-i ma‘lûma istîcarını mukırr ve mu‘terif oldukdan sonra zevcem mezbûre Timurhan hayatında bana mecmû‘-ı bağhâne izn-i mütevellî ile ferâğ ve tefevvüz etmiş idi deyü da‘vâsı tenâkuz olup meşrû‘ olmamağın mûcebince müdde‘î-i mezbûr vech-i muharrer bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehri Ramazani’l-mübârek li-sene seb‘a ve mie ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Çelebi b. Ahmed, Mustafa Çelebi b. Şaban, Ali Beşe b. Bali, İbrahim Çelebi b. Mehmed, Ahmed b. Ahmed.
|