.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697)
cilt: 57, sayfa: 562
Hüküm no: 430
Orijinal metin no: [141b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden Yazıcızâde Ahmed b. İbrahim b. Ahmed’den kalan ev ile ağaçlar vakfa ait olduğundan, varislerden Mehmed’in müdahalesinin engellenmesi

Mahmiye-i İstanbul’da Emin Bey mahallesi sükkânından iken bundan akdem vefât eden Yazıcızâde el-Hâc Ahmed b. İbrahim b. Ahmed nâm kimesnenin verâseti zevce-i metrûkesi Râziye Hatun bt. Hüseyin b. Abdullah ile hîn-i fevtinde sagīr olup halâ sinn ve cüssesinin bulûğa tahammülü olmağla bulûğunu i‘tirâf eden sulbî oğlu Mehmed’e münhasıra ve tashîh-i meselesi sekiz sehimden olup sihâm-ı mezbûreden bir sehimi merkūme Râziye Hatun’a ve yedi sehimi mezbûr Mehmed’e isâbet eylediği şer‘an zâhir ve müte‘ayyen oldukdan sonra mezbûr Mehmed meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mahalle-i mezbûre sükkânından işbu râfi‘u’l-kitâb el-Hâc Mehmed Ağa b. el-Hâc İsmail mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafı Baba Nakkaş Vakfı’ndan olan menzil ve bir tarafı Ali b. Mehmed mülkü ve bir tarafı tarîk-i hâs ve bir tarafı tarîk-i âm ile mahdûd hâricen ve dâhilen büyût-ı adîdeyi müştemil menzilin arsası Ahmed Çavuş Vakfı’ndan senede 960 dokuz yüz altmış akçe mukāta‘a ile mukaddemâ fevt olan pazarbaşı-yı sâbık Kurt Hasan Ağa b. Yusuf b. Hüsameddin’in ile’l-vefât taht-ı tasarrufunda ve ebniyesi silk-i mülkümde münselik olup ba‘de’l-vefât ebniye-i mezbûre merkūm Kurt Hasan Ağa’nın zevcesi Fatma Hatun bt. Mustafa ile sulbî kızı kızları Râbia ve Zeyneb binteyn Receb’e ırsen isâbet eylediğinden sonra mezbûrât Fâtıma Hatun ve Râbia ve Zeyneb menzil-i mezbûru bin yüz senesi şehr-i Recebi’l-ferdi’nin yirmi dördüncü günü babam mezbûr el-Hâc Ahmed’e hayatında semen-i ma‘lûm ve makbûza her biri bey‘ ve teslîm babam mezbûr dahi iştirâ ve tesellüm edip yedinde iken fevt oldukda menzil-i mezbûrun semeni zevcesi mezbûre Râziye’ye ve seb‘a-i esmânım ırsen bana isâbet eyledikden sonra bin yüz bir senesi şehr-i Rebî‘ülevveli’nin yirmi beşinci günü mahmiye-i mezbûrede kassâmü’l-askerî olan Yusuf Efendi huzûrunda mezbûre Râziye menzil-i mezbûrda olan sümün hisse-i şâyi‘asını mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa’ya yirmi iki bin altı yüz yirmi beş akçe semen-i makbûza bey‘ ve teslîm etmekle benim seb‘a-i esmâna hisse-i şer‘iyem ifrâz mümkün olmayıp mündefi‘-i bahâ olmadığından gayrı ânen fe-ânen müşrif-i harâb olmağla semen-i misli ile bey‘ ve semenini benim için istirbâh olunmak evlâ ve enfa‘ olduğuna binaen târih-i mezbûrda ben sagīr bulunmağla vasîyy-i muhtârım olan Ahmed Efendi b. Hasan menzil-i mezbûrda olan yedi sehim hisse-i şâyi‘amı mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa’ya yüz elli sekiz bin üç yüz yetmiş beş akçeye bi’l-vesâye bey‘ ve teslîm ve semenini ba‘de’l-kabz sâir mal-ı müntekalim ile bezzezistân-ı atîka vaz‘ ve hıfz eyledikden sonra mezbûr Ahmed Efendi le‘allete azl ve yerine üvey babam işbu hazır bi’l-meclis es-Seyyid Mustafa Efendi b. el-Hâc Rasûl vasî nasb olundukda ben mezbûr es-Seyyid Mustafa Efendi ile medîne-i Ankara’ya gittiğimde menzil-i mezbûr bi’l-istihkāk yedimden nez‘ olunmuşdur deyü Ahmed Ağa b. Salih nâm kimesneyi bir tarîk ile zamm-ı vasî etdirip mal-ı mezbûrumdan semen-i mezbûr yüz elli sekiz bin üç yüz yetmiş beş akçeyi bilâ-vech-i şer‘î istirdâd ve kabz etmişdir, hâlâ suâl olunup alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl el-Hâc Mehmed Ağa b. İsmail cevâbında fi’l-hakīka menzil-i mezbûr ber-vech-i mufassal yedimde mülk-i müşterâm iken fi’l-asl İbradi kazâsına tâbi‘ Başlı nâm karye ahâlîsinden olup mahmiye-i mezbûrede Balaban Ağa mahallesinde mütemekkin el-Hâc Yusuf b. Mehmed b. Hüsameddin bin yüz dört senesi şehr-i Rebî‘ülâhir’inin yedinci günü müteveffâ-yı evvel mezbûr Kurd Hasan Ağa’nın li-ebeveyn ammi oğlu olup kızı kızlarından mukaddem min-ciheti’l-usûbeti’n-nesebiye vârisi olduğunu medîne-i Üsküdar’da Bâb Mahkemesi’nde sicill-i mahfûzdan muhrec işbu hüccet-i şer‘iye nâtık olduğu üzere huzûr-ı hâkimü’ş-şer‘de merkūm Hasan Ağa’nın zevcesi mezbûre Fâtıma Hatun muvâcehesinde da‘vâ ve müdde‘âsına Mehmed Çelebi b. el-Hâc Mustafa b. Ahmed ve Ahmed Efendi b. Hasan b. el-Hâc Ali şehâdetleriyle şer‘an isbât etmekle mezbûr el-Hâc Yusuf’un verâsetine hükm-i hâkimü’ş-şer‘ lâhık oldukdan sonra bin yüz beş senesi Saferü’l-hayrının sekizinci günü mahmiye-i mezbûrede Mahmud Paşa Mahkemesi’nde nâibü’ş-şer‘i’ş-şerîf olup hâlâ Selanik kazâsından munfasıl olan umdetü’l-mevâli’l-izâm İbrahim Efendi b. Süleyman huzûrunda menzil-i mezbûrun ebniye ve eşcârı mûris-i mezbûr Kurd Hasan Ağa’nın hayatında mülk ve hakkı olup ba‘de’l-vefât zevcesi mezbûre Fâtıma Hatun ile kendüye ırsen isâbet eylediğine benden da‘vâ ve müdde‘âsına Ali Çelebi b. Mehmed ve Hasan b. Abdullah ve Mehmed Çelebi b. Hüseyin şehâdetleriyle muvâcehemde şer‘an isbât ve ba‘de’t-tahlîf hükm-i hâkimü’ş-şer‘ lâhık ve işbu hüccet-i şer‘iye tahrîr olunmağla zikrolunan ebniye ve eşcârın selâse-i erbâ‘ını benden hükm-i hâkimü’ş-şer‘le bi’l-istihkāk meccânen ahz u kabz eylediğinden sonra bin [142a] yüz beş senesi şuhûr-ı Rebî‘ülâhiri’nin on ikinci günü müdde‘î-i mezbûr Mehmed ile vasîsi işbu mezbûr es-Seyyid Mustafa Efendi ber-vech-i muharrer medîne-i Ankara’da bulunmalarıyla mahmiye-i mezbûrede kassâmü’l-askerî olan umdetü’l-müderrisîni’l-kirâm Kevakibîzâde Veliyüddin Efendi mezbûr Ahmed Ağa b. Salih’i kıbel-i şer‘den bâ-fermân-ı âlî zamm-ı vasî nasb ve ta‘yîn etmekle ben dahi ber-vech-i muharrer semeni olmak üzere medfû‘um olan meblağ-ı mezbûr yüz elli sekiz bin üç yüz yetmiş beş akçeyi mal-ı sagīrden olmak üzere vasîyy-i mezbûr Ahmed Ağa’dan taleb ve da‘vâ eylediğimde ol dahi inkâr etmekle ben dahi ber-vech-i muharrer menzil-i mezbûrun selâse-i erbâ‘ını mezbûr el-Hâc Yusuf hükm-i hâkimü’ş-şer‘le yedimden bi’l-istihkāk meccânen ahz u kabz eylediğine udûl-i Müslimîn’den ve mahalle-i mezbûre sükkânından Ali Çelebi b. Veli ve Ömer Çelebi b. Ahmed ve İbrahim Bey b. Ali şehâdetleriyle şer‘an isbât etmekle semen-i mezbûrun mal-ı mezbûrdan bana red ve teslîmine hükm-i hâkimü’ş-şer‘ lâhık olmağla meblağ-ı mezbûr yüz elli sekiz bin üç yetmiş beş akçeyi mal-ı mezbûrdan hükm-i hâkimü’ş-şer‘le bi’l-mürâca‘a ahz u kabz eylediğimden sonra menzil-i mezbûrun ebniye ve eşcârının rub‘u benim yedimde ve selâse-i erbâ‘ı mezbûr el-Hâc Yusuf’un yedinde iken mezbûr el-Hâc Yusuf bir tarîk ile Tersâne-i âmire zindânına habsolundukda zikrolunan Ahmed Çavuş Vakfı Dârü’s-sa‘âdeti’s-seniyye ağası hazretlerinin sâye-i nezâretlerinde olan evkāfdan olmağla vakf-ı mezbûra bi’l-fi‘il mütevellî olan umdetü’l-emâcid ve’l-e‘âlî müstecmi‘u’l-mahâmid ve’l-ma‘âlî izzetlü İbrahim Bey b. Süleyman menzil-i mezbûrun arsa-i sırfası merkūm Kurd Hasan Ağa’nın vakf-ı mezbûrdan icâreteyn-i ma‘lûmeteyn ile taht-ı tasarrufunda iken mezbûr Kurd Hasan Ağa binâ etmek murâd etdikde ihdâs edeceğim ebniyemi mu‘accelesine mahsûb olmak üzere binâ ederim deyü huzûr-ı Müslimîn’de kirâren ve mirâren ikrâr ve i‘tirâf edip ebniye-i merkūmeyi ber-vech-i mu‘accelesine mahsûben binâ etdirdikden sonra nısfına vakfiyet üzere zevcesi mezbûre Fâtıma Hatun’a bâ-izn-i mütevellî ferâğ ve tefvîz edip nıfs-ı uhrânın arsa ve binâsı vakfiyet üzere yedinde iken bilâ-veled fevt olmağla taraf-ı vakfa âid olmuşdur deyü yine bin yüz beş senesi Cumâdelûlâsı’nın yirmi üçüncü günü Haremeynü’ş-şerîfeyn müfettişi vekîli olan Acemzâde Hoca demekle şehîr umdetü’l-müderrisîni’l-kirâm Mustafa Efendi’nin Tersâne-i âmirede kapudan paşa hazretlerine mahsûs odada ol târihde bi’l-fi‘il kapudan olan vezîr-i rûşen-zamîr sa‘âdetlü Yusuf Paşa hazretleri ile udûl-i Müslimîn huzûrlarında akd eylediği meclis-i şer‘de mezbûr el-Hâc Yusuf’dan vakıf için bi’t-tevliye da‘vâ ve müdde‘âsına udûl-ı Müslimîn’den ve mahalle-i mezbûre sükkânından Ali Çelebi b. Mahmud ve İbrahim Çelebi b. Sunullah ve el-Hâc Süleyman b. Yusuf şehâdetleriyle ebniye ve eşcâra vâzı‘u’l-yed olan mezbûr el-Hâc Yusuf muvâcehesinde şer‘an isbât etmekle menzil-i mezbûrun bi-cümletin ebniye ve eşcârının vakfiyetine hükm-i hâkimü’ş-şer‘ lâhık olmağla mütevellî-i mûmâ-ileyh İbrahim Bey menzil-i mezbûrun ebniye ve eşcârını taraf-ı vakıfdan hükm-i hâkim ile zabtetmekle mâ‘adâ rub‘ hisse dahi bu vech üzere yedimde şer‘an nez‘ olunmuş idi deyü da‘vâyı def‘ ve zikrolunan sicill-i mahfûzdan muhrec sûret-i hüccet-i şer‘iye ile mûmâ-ileyhimâ İbrahim Efendi’nin ve Kevakibîzâde Veliyüddin Efendi’nin imzâlarıyla mumzât ve hâtemleriyle mahtûme ve zikrolunan târihler ile müverraha iki kıt‘a hüccet-i şer‘iye ve Haremeynü’ş-şerîfeyn müfettişi sicill-i mahfûzdan muhrec bir kıt‘a sûret-i hüccet-i şer‘iye ibrâz edip feth ve kırâet olundukda her birinin mazmûnu min-külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhuna muvâfık bulunmağın gıbbe’l-istintâk müdde‘î-i mezbûr Mehmed zikrolunan hücec-i şer‘iyelerin mazmûnlarını inkâr edicek mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa’dan zikr hücec-i şer‘iyelerin mazmûnlarını mübeyyene beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimîn’den mahmiye-i mezbûrede Mesih Paşa mahallesi sükkânından Ali Çavuş b. Ahmed ve İbrahim Ağa b. Ali ve Ömer Beşe b. Bayram nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘e hâzırûn olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka zikrolunan Emin Bey mahallesinde vâki‘ bir tarafdan Baba Nakkaş Vakfı’ndan olan menzil ve bir tarafdan Ali b. Mehmed mülkü ve bir tarafdan tarîk-i hâs ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd hâricen ve dâhilen büyût-ı adîdeyi müştemil olan sâlifü’z-zikr menzil ber-vech-i mufassal mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa’nın yedinde iken fi’l-asıl İbradi kazâsına tâbi‘ Başlu nâm karye ahâlîsinden olup mahmiye-i mezbûrede Balaban Ağa mahallesinde mütemekkin mezbûr el-Hâc Yusuf b. Mehmed b. Hüsameddin Bey yüz dört senesi şehr-i Rebî‘ülâhiri’nin yedinci günü müteveffâ-yı evvel mezbûr Kurd Hasan Ağa’nın li-ebeveyn ammi oğlu olup kızı kızlarından mukaddem min-ciheti’l-asûbeti’n-nesebiye vârisi olduğu medîne-i Üsküdar’da Bâb Mahkemesi’nde sicill-i mahfûzdan muhrec işbu hüccet-i şer‘iye nâtıka olduğu üzere huzûr-ı hâkimü’ş-şer‘de merkūm Hasan [142b] Ağa’nın zevcesi mezbûre Fâtıma Hatun muvâcehesinde da‘vâ ve müdde‘âsını Mehmed Çelebi b. el-Hâc Mustafa b. Ahmed ve Ahmed Efendi b. Hasan b. el-Hâc Ali şehâdetleriyle şer‘an isbât etmekle mezbûr el-Hâc Yusuf’un verâsetine hükm-i hâkimü’ş-şer‘ lâhık oldukdan sonra bin yüz beş senesi Saferü’l-hayrının sekizinci günü mahmiye-i mezbûrede Mahmud Paşa Mahkemesi’nde nâibü’ş-şer‘i’ş-şerîf olup hâlâ Selanik kazâsından munfasıl olan mûmâ-ileyh İbrahim Efendi b. Süleyman huzûrunda menzil-i mezbûr ebniye ve eşcârı mûris-i mezbûr Kurd Hasan Ağa’nın hayatında mülkü ve hakkı olup ba‘de’l-vefât zevcesi mezbûre Fâtıma Hatun ile kendüye ırsen isâbet eylediğin işbu mezkûr el-Hâc Mehmed Ağa’dan da‘vâ ve müdde‘âsını Ali Çelebi b. Mehmed ve Hasan b. Abdullah ve Mehmed Çelebi b. Hüseyin şehâdetleriyle mezbûrun muvâcehesinde şer‘an isbât edip ba‘de’t-tahlîf zikrolunan ebniye ve eşcârın selâse-i erbâ‘ını mezbûr el-Hâc Yusuf’a red ve teslîme bizim huzûrumuzda hükm-i hâkimü’ş-şer‘ lâhık ve işbu hüccet-i şer‘iye tahrîr olunmağla mârrü’z-zikr ebniye ve eşcârın selâse-i erbâ‘ını mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa’dan hükm-i hâkimü’ş-şer‘le bi’l-istihkāk meccânen ahz u kabz eyledikden sonra yine bin yüz beş senesi şehr-i Rebî‘ülâhiri’nin on ikinci günü müdde‘î-i mezbûr Mehmed ile vasîsi işbu mezbûr es-Seyyid Mustafa Efendi ber-vech-i muharrer medîne-i Ankara’da bulunmağla mahmiye-i mezbûrede kassâmü’l-askerî olan Kevakibîzâde mûmâ-ileyh Veliyüddin Efendi mezbûr Ahmed Ağa b. Salih kıbel-i şer‘den bâ-fermân-ı âlî zam vasî nasb ve ta‘yîn etmekle mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa dahi ber-vech-i muharrer semeni olmak üzere medfû‘u olan meblağ-ı mezbûr yüz elli sekiz bin üç yüz yetmiş beş akçeyi mal-ı sagīrden olmak üzere vasîyy-i mezbûr Ahmed Ağa’dan taleb ve da‘vâ eylediğinde ol dahi inkâr etmekle mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa dahi menzil-i mezbûrun selâse-i erbâ‘ını mezbûr el-Hâc Yusuf hükm-i hâkimü’ş-şer‘le yedinden bi’l-istihkāk meccânen ahz u kabz eylediğine udûl-i Müslimîn’den ve mahalle-i mezbûre sükkânından Ali Çelebi b. Veli ve Ömer Çelebi b. Ahmed ve İbrahim Bey b. Ali şehâdetleriyle kezâlik huzûrumuzda şer‘an isbât etmekle semen-i mezbûrun mal-ı mezbûrdan merkūm el-Hâc Mehmed Ağa’ya red ve teslîmine hükm-i hâkimü’ş-şer‘ lâhık olmağla meblağ-ı mezbûr yüz elli sekiz bin üç yüz yetmiş beş akçeyi mal-ı mezbûrdan hükm-i hâkimü’ş-şer‘e bi’l-mürâca‘a ahz u kabz eylediğinden sonra menzil-i mezbûrun ebniye ve eşcârının rub‘u mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa yedinde ve selâse-i erbâ‘ı mezbûr el-Hâc Yusuf’un yedinde iken mezbûr el-Hâc Yusuf bir tarîk ile Tersâne-i âmire zindânına habsolundukda zikrolunan Ahmed Çavuş Vakfı Dârü’s-sa‘âdeti’s-seniyye ağası hazretlerinin sâye-i nezâretlerinde olan evkāfdan olmağla vakf-ı mezbûra bi’l-fi‘il mütevellî olan mûmâ-ileyh İbrahim Bey b. Süleyman menzil-i mezbûrun arsa-i sırfası merkūm Kurd Hasan Ağa’nın vakf-ı mezbûrdan icâreteyn-i ma‘lûmeteyn ile taht-ı tasarrufunda iken mezbûr Hasan Ağa binâ etmek murâd eyledikde ihdâs edeceğim ebniyeyi mu‘accelesine mahsûb olmak üzere binâ eylerim deyü huzûr-ı Müslimîn’de kiraren ve mirâren ikrâr ve i‘tirâf edip ebniye-i merkūmeyi ber-vech-i muharrer mu‘accelesine mahsûben binâ etdirdikden sonra nısfı vakfiyet üzere zevcesi mezbûre Fâtıma Hatun’a bâ-izn-i mütevellî ferâğ ve tefvîz edip nısf-ı âharının arsa ve binâsı vakfiyet üzere yedinde iken bilâ-veled fevt olmağla taraf-ı vakfa âid olmuşdur deyü yine bin yüz beş senesi Cumâdelûlâsı’nın yirmi üçüncü günü Haremeynü’ş-şerîfeyn müfettişi vekîli olan Acemzâde Hoca demekle şehîr mûmâ-ileyh Mustafa Efendi’nin Tersâne-i âmirede kapudan paşa hazretlerine mahsûs odada kapudan-ı müşârun-ileyh Yusuf Paşa hazretleriyle udûl-i Müslimîn huzûrlarında akd eylediği meclis-i şer‘de mezbûr el-Hâc Yusuf’dan vakf için bi’t-tevliye da‘vâ ve müdde‘âsına udûl-i Müslimîn’den ve mahalle-i mezbûre süskkânından Ali Çelebi b. Mahmud ve İbrahim Çelebi b. Sunullah ve el-Hâc Süleyman b. Yusuf şehâdetleriyle ebniye ve eşcâra vâzı‘u’l-yed olan mezbûr el-Hâc Yusuf muvâcehesinde şer‘an isbât etmekle menzil-i mezbûrun bi’l-cümle ebniyesinin vakfiyetine kezâlik huzûrumuzda hükm-i hâkimü’ş-şer‘ lâhık olmağla mütevellî-yi mûmâ-ileyh İbrahim Bey menzil-i mezbûrun ebniye ve eşcârını taraf-ı vakfdan hükm-i hâkimü’ş-şer‘le zabtetmekle zikrolunan rub‘ hisse dahi bu vech üzere yedinden şer‘an nez‘ olunmuş idi. Biz zikrolunan hücec-i şer‘iyelerin mazmûnlarına bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle müdde‘î-i mezbûr Mehmed bî-vech mu‘ârazadan men‘ olundu. Mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 20 min-Zilhicce sene [1]107.

Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Hüseyin el-müezzin, Mustafa Çelebi b. Muslı el-kassab, Mehmed Efendi b. Züfer el-müezzin, İbrahim Bey b. Ali, Ali Çavuş b. Ahmed, el-Hâc Mehmed b. İbrahim, Mehmed Ağa Ser-muhzırân, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Mustafa Çelebi b. Şaban.